Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1128 E. 2018/97 K. 14.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1120 Esas
KARAR NO : 2018/52
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
KARAR TARİHİ : 05/02/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı kredi borçlusu/lehtarı… A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı/kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklan, BCH-Borçlu cari hesap türünde ticari kredi kullandırıldığını, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle Genel Kredi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden …Noterliğinin 07/09/2016 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnameleri ile hesabın kat
Edildiğini, ihtarla verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine, İstanbul … İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, haksız olarak takibin durdurulduğunu, takip tarihinden sonra fakat davadan önce toplam 42.880,85 TL tutarında kısmi ödeme yapıldığını ve TBK 100. Maddesi uyarınca öncelikle temerrüt fazi mahsup edilerek davanın açıldığı 150.451,49 TL (193.332,34-42.880,85=) alacak üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Öncelikle davanın Bakırköy Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiği, dolayısıyla davanın yetkisiz mahkemede açıklığı, yine takibin Bakırköy icra dairelerinde açılması gerektiğini, müvekkilleri hakkında iddia edilen tüm hususlara itiraz ettiklerini, müvekkil Şirketlerin herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacı banka müvekkillerin bu günlerde geçirmekte oldukları ekonomik sıkıntıdan yararlanarak müvekkilleri aleyhinde icra takibi başlattığını, rehin ile temin edilen bir borcun bulunduğu nazara alındığında, öncelikle davacı bankanın rehni paraya çevirmesi gerektiğini, rehnin borçlunun mu yoksa kefilin kefaleti için mi verildiğinin tespiti gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi, hesap kat ihtarnameleri ve hesap özeti, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, banka defter ve kayıtları, Yargtay kararları, bilirkişi incelemesi, uzman görüşü ve yasal her türlü delillere dayanmıştır. Davalılar delil olarak; İcra dosyası, bilirkişi incelemesi, tanık ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu/kredi lehtarı … A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklan, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemiş olduklan dosya içeriğindeki delillerden anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiğini, kefalet Limiti ve davalı Kefillerin Sorumluluğunun: Davalı kefilin sözleşmede gösterilen keflalet limitinin 10.000.000,00 TL olduğunu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutan 188.196,97 TL’sının kefalet limitlerinden dah düşük seviyede olması nedeniyle, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ( rehnin parçaya çevrilmesi yoluyla açılan takip) davalı kefillerin kefalet limitiyla sınırlı olarak hesaplanan borcun tamamından müştereken ve muteselsölen sorumlu olduklarını, davacı bankanın alacağının hem icra takip tarihi ve hem de dava tarihi itibariyle ayrı ayrı hesaplanmış olduğunu, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacakları asıl alacak tutarı 188.196,97 TL, işlemiş faiz temerrüt faizi 4.269,72 TL, Gİder Vergisi (BSMV) 213,49 TL İhtarname gideri (delili yok): 0,00 TL olmak üzere toplam 192.680,18 TL olduğunu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde fazlaya ilişkin 1.047,39 TL ( 193.727,57-192.680,18=) reddi durumunda takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı188.196,97 TL tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %20,25 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenebileceğini, takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemeler tutarı 136.516,51 TL( 42.880,85+93.635,66=) dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiğini, davacı bankanın dava tarihi itibariyle alacaklarının; asıl alacak tutarı 152.229,32 TL, işlemiş faiz temerrüt faizi 428,14 TL, gider vergisi ( BSMV) 21,41 TL olmak üzere toplam 152.678,87 TL olduğunu, raporun benimsenmesi halinde dava tarihinden itibaren asıl alacka tutarının 152.229,32 TL tamamen tahsil edilinceye kadar yıllık %20,25 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV ) ile birlikte istenilebileceğini, dava tarihinden sonra yapılan kısmi ödemeler tutarının 93.635,66 TL dosyanın kesin infaza sırasında nazara alınması gerektiğine dair rapor sunmuştur.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; İcra dairesinin yetkili olup olmadığı, davacının dava dışı asıl borçludan alacaklı olup olmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı, kefillere başvuru şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, alacak miktarı, ferileri, faiz oranına ve mahkememizin yetkili olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davalı tarafça yapılan yetki itirazları icra yönünden taraflar arasındaki sözleşmeinn 53, İİK 50 ve HMK 17 maddesi uyarınca, mahkememizin yetkisine yönelik itirazları da yine sözleşme 53 HMK 17 maddesi uyarınca yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dayanaklı olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça, rehin sözleşmeleri sunulmuş olduğundan bu yöndeki itirazları soyut bulunmuş, ipotek alındığına dair son bir delil de sunulmamış olduğundan ve taraflar arasındaki sözleşmenin 44 maddesi uyarınca taşıt rehinlerinin davalı asıl borçlu tarafından kendi borcuna istinaden verilmiş olduğu dikkate alındığında, davalı tarafın bu yöndeki beyanlarına itibar edilmemiştir.
Mahkememize dava açılmasından önce, ancak takipten sonra yapılan kısmi tahsilatlar davacı tarafça bu tahsilatlar borçtan mahsup edilmiş olup, bu durum kendi aleyhine olmasına rağmen ve daha az alacak üzerinden davasını açmış olduğundan, taleple bağlılık kurula gereği tahsil edilen kısımlar düşüldükten sonra davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 150.451,49 TL ye ilişkin itirazlarının iptali ile tahsilde tekerrür olmamak üzere sözleşmede ön görülen faiz yürütülmek suretiyle takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davadan sonra yapılan, 17/03/2017 tarihinde rehinin paraya çevrilmesi yoluyla tahsil edilen 38.281,76 TL ve yine 20/10/2017 tarihli 55.007,50 TL ile 20/10/2017 tarihli 346,40 TL lik tahsilatların ise davadan sonra olması nedeniyle infazda değerlendirilebileceği ciheti ile bu husus belirtilmek suretiyle kısa kararda yer verilmiştir.
Davaya konu alacak davalılarca bilinebilecek nitelikte ve likit olup, kabul edilen dava değeri üzerinden talep uyarınca takdiren %20 oranında hesaplanan 30.090,29 TL lik inkar tazminatının da davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüne, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 150.451,49 TL ye ilişkin itirazlarının iptali ile tahsilde tekerrür olmamak üzere bu kısma yıllık %20,25 oranında temerrü faizi ve faizin %5 BSMV si uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Davadan sonra rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan 17/03/2017 tarihli 38.281,76 TL 20/10/2017 tarihli 55.007,50 TL ve yine 20/10/2017 tarihli 346,40 TL lik tahsilatların kesin infaz dikkate alınmasına,
3-Davacının kabul edilen 150.451,49 TL lik alacağı üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 30.090,29 TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 10.277,34 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan1.870,70 TL nin muhsubu ile 8.406,64 TL nin davalılardan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 1.870,70 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 957,00 TL tebligat/posta/müzekkere gideri olmak üzere toplam 999,17 TL giderin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 14.786,12 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
¸e-imzalı
Hakim
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.