Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1127 E. 2018/1271 K. 31.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1127 Esas
KARAR NO : 2018/1271
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 29/07/2016
KARAR TARİHİ: 31/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait … seri nolu ve… seri nolu kullanılmamış 2 adet faturanın (1 asıl ve 2 suret) 15/07/2016 tarihinde iş yerinde temizlik işlerini yürütmekte olan … Tic.-… ünvanlı temizlik firmasının görevli elemanları tarafından ofis temizliği sırasında çöp zannedilerek sehven çöpe atıldığını ve bu suretle zayi olduğunu 18/07/2016 tarihinde tespit ettiklerini, müvekkiline ait iş yerinde yapılan araştırmada söz konusu faturanın bulunamadığını belirterek A serisi … nolu faturanın zayi olduğunun olduğunun tespitine ilişkin taleplerinin kabulü ile tespit kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce 04/08/2016 tarihinde … E…. K. Sayılı karar ile, TTK 82/7 maddesi gereğince yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf talebi üzerine dosya İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 08/11/2016 tarih … E….K. Nolu kararı ile; ”İstinaf incelemesine konu dava, TTK.82/7.maddesi uyarınca zayi belgesi verilmesi isteğine ilişkin bir çekişmesiz yargı işidir. HMK. 385/1.maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işleri basit yargılama usulüne tabidir. HMK.320/1.maddesi uyarınca, basit yargılama usulüne tabi davalarda mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir. Ancak bunun için, dosyanın karar verecek derecede tekemmül etmiş olması, tüm delillerin toplanmış ve tüm uyuşmazlıkların açıklığa kavuşmuş olması gerekir. Olayımızda ilk derece mahkemesi, bu koşullar bulunmadığı halde dosya üzerinden karar vermiş olup bu durum, HMK.27.maddesinde düzenlenmiş olan hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğindedir. Çünkü;
İlk derece mahkemesi, ileri sürülen zayi şeklinin TTK.82/7.maddesinde sınırlı sayılan zayi şekillerine girmediğini, bu nedenle davacının zayi belgesi talep hakkının bulunmadığını gerekçe göstererek davayı reddetmiştir. Oysa anılan hükümde, “…yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle …” denildiğinden, sınırlayıcı bir düzenleme yapılmadığı kabul edilmelidir.
Nitekim Yargıtay HGK.’nun 05/10/1984 tarihli ve 11-852/788 sayılı kararında, ” …(e)TK’nın 68/4 hükmündeki ‘yangın, su baskını veya yer sarsıntısı’ örnekleri tahdidi bir düzenleme içerisinde yer almamış, ‘gibi’ sözcüğünden de anlaşılacağı üzere, tacirin elinde olmayan benzer olaylar da maddenin kapsamında düşünülmüştür. Tacirin 68.maddenin son fıkrasından yararlanabilmesi için, bir taraftan defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması zorunludur.”
Yine, Yargıtay 11.H.D.’nin 2015/13799 E. – 2016/5206 K.sayılı 09.05.2016 tarihli kararına göre:”…dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Dairemizin yerleşik kararlarına göre defter ve belgelerin ziyaının tacirin iradesi dışında, elinde olmayan bir sebeple meydana gelmiş olması hali 6102 sayılı TTK.82/7.maddesi kapsamında kaldığından, mahkemece belgelerin doğal afetler veya hırsızlık sebebiyle kaybolması gerektiğine dair gerekçesi yerinde değilse de…” denilmiştir. Yüce Dairenin diğer emsal kararları da bu yöndedir.
Bu hukuki tespitlere göre ilk derece mahkemesince yapılması gereken iş, usulünce duruşma açmak, davacının özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı, zayi olayının davacının iradesi dışında meydana gelip gelmediği konularında davacının gösterdiği delilleri toplamak, TTK.82/7.maddesinin son cümlesi uyarınca resen gerekli araştırmaları da yaparak davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir.
HMK’nun 353/1-a-6. maddesindeki düzenlemeye göre, ilk derece mahkemesince, davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen delillerin hiç biri toplanmadan ve gerekli resen araştırmalar hiç yapılmadan ve deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine..” dair kesin olarak karar verilmiştir.
Dava süresi içerisinde TTK 82/7. Maddesine istinaden açılmış, zayii belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, taraf tanıkları dinlenmiş, zayii olduğu iddia olunan faturaların basıldığı matbaaya yazı yazılarak anılan faturaların matbalarında basılıp basılmadığı hususu sorulmuş, gelen cevabi yazı kapsamından davaya konu faturaların …Şti. ‘ya ait matbaada basıldığı yönünde cevap verildiği saptanmış, davaya konu faturaların davacı şirkete ait iş yerinde 15/07/2016 tarihinde temizlik işlerini yürütmekte olan temizlik firması görevlileri tarafından ofis temizliği sırasında çöp zannedilerek sehven çöpe atıldığı ve davacı tarafça iş yerinde yapılan araştırmada söz konusu faturaların bulunamadığı ve bunun üzerine dava dilekçesine ekli 18/07/2016 tarihli tutanağın düzenlendiği ve ayrıca 21/07/2016 tarihli Posta Gazetesinde de anılan faturaların zayii edildiğine ilişkin ilan verildiği toplanan ve sunulan tüm deliller ve dinlenen tanık beyanları kapsamları ile saptanmış olmakla dava konusu faturaların zayii olduğu anlaşılığından, bu yönden zayii belgesi verilmesine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile davacı şirkete ait … Seri nolu ve … Seri nolu faturaların zayi olduğunun tespiti ile davacıya TTK 82.maddesi uyarınca bu yönden zayi belgesi verilmesine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin yatırılan 29,20 TL ‘ den düşümü ile kalan 6,70 TL harcın davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır