Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/405 Esas
KARAR NO:2022/401
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:25/04/2017
KARAR TARİHİ:19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 17.02.2015 tarihinde, davalı nezdinde zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sebebiyet verdiği kaza neticesinde sakat kaldığını, müvekkilinin kazaya yaya konumunda olup kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmamakta olduğunu, tüm kusur davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan araçta olduğunu, davalı sigorta şirketi zararın tazmini hususunda ilgili poliçelerce sorumlu olduğunu, müvekkilinin bu kaza neticesinde yaralandığını, … Tıp Merkezi, … Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve başka hastanelerde tedavi gördüğünü, müvekkilinde kaza nedeniyle vücut fonksiyon kaybı meydana geldiğini, mahkeme tarafından yapılacak iş, kişinin maruz kaldığı olay nedeniyle sağlık açısından zarara uğradığının belirlenmesinin gerektiğini, zira yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere beden gücü kaybı hesahı, özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değil kişinin yaşına ve vücut bütünlüğünün zarara uğramış olup, efor gücü kaybı oranı üzerinden yapılmasının gerektiğini, dava konusu kazaya sebebiyet veren araç davalı şirkete sigortalı olup maddi tazminatın ödenmesinden ilgili şirket poliçe limiti kapsamında maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri teminatı için teminatın tamamından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ancak bu başvuruya rağmen müvekkilinin zararları tam olarak karşılanmadığını, gerek davalı tarafın ticari faaliyet yürüten birer şirket olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sözleşmesinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesinden dolayı davada kaza tarihinden itibaren işleyecek avans ticari faiz uygulanmasının gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davacının HMK 107. Madde uyarınca belirlenecek, geçici iş göremezliğe bağlı maddi tazminat, kalıcı meslekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat, geçici ve tespit edilebilirse kalıcı bakıcı gideri ihtiyacına ilişkin maddi tazminat, SGK tarafından karşılanmayan tedavi, yol, yemek, refakatçi ve sair tedaviye bağlı ek giderlerin tazminat taleplerinin bulunmakla bu kalemler nedeniyle belirlenecek tazminat haklarının olay tarihi itibariyle ticari temerrüt avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesine, her türlü yargılama gideri, harç ve tazminat kalemleri için ayrı ayrı vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 17.02.2015 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasma karıştığını belirttiği araç, Zarunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına azami 290,000,00 TL poliçe limiti ile müvekkil sigorta şirketine sigartalı olduğunu, davacı taraf işbu dava ile geçici iş göremezlik tazminatını talep etmekte olduğunu, davacının işbu talebi trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, davamın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, geçici iş göremezlik talepleri tedavi giderleri kapsamında olup, 6111 sayılı yasa uyarınca müvekkili şirketin tedavi giderleri nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmamakta olduğunu, öncelikle Adli Tıp Kurumundan maluliyet ve kusur yönünden rapor alınmasının gerektiğini, sonrasında aktüerya uzmanında rapor alınmasının gerektiğini, davacı vekilinin müvekkilinin bakıcı ve tedavi giderleri ile ilgili maddi tazminat taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, tedavi ve bakım gideri olarak talep edilen maddi tazminatın Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, müvekkili şirketin davacıya karşı temerrüdü söz konusu olmadığını, bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine, aksi halde bakıcı ve tedavi gideri dışında kalan maddi tazminat talepleri bakımından belirttikleri şekilde hesaplamna yapılarak hüküm tesis edilmesine, geçici iş göremezlik maddi tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
TALEP ARTIRIM:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 18/03/2022 tarihli talep artırım dilekçesinin tetkikinde, HMK md.107 gereği toplam 3.500,00-TL olarak ikame ettikleri huzurdaki davada, 750.00-TL olan taleplerini 600,09-TL artırarak 1.350,09-TL ‘ye yükselttiklerini, 1.000.00-TL değerinde kalıcı mesIekte kazanma gücü kaybına bağlı maddi tazminat taleplerinin makul olduğundan sabit tuttuklarını, 875,00-TL değerinde geçici ve tespit edilebilirse kalıcı bakıcı gideri ihtiyacına ilişkin maddi
tazminat taleplerinin makul olduğundan sabit tuttuklarını, 875.00-TL değerinde geçici iş göremezliğe bağlı maddi tazminat taleplerinin makul olduğundan sabit tuttuklarını, toplamda 3.500,00-TL olan taleplerini 600,09-TL artırarak 4.100,09-TL olarak talep ettiklerini, 4.100,09-TL tazminat alacağının temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, her türlü harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu olarak davacının tedavi gördüğü hastanelerden celp olunan tüm kayıt ve belgeler, … Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Sor. Sayılı dosyasının UYAP sureti, davalı kurumdan celp olunan hasar dosyası ve ekleri celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizce kusur oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 31/12/2018 tarihli raporunun tetkikinde; dava konusu olayda davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü … ‘ ın %70 oranında kusurlu, davacı yaya … ‘ ın %30 oranında kusurlu olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
Mahkememizce maluliyet oranının tespiti yönünden dosyamız … Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına gönderilip rapor alınmış, sonrasında talep üzerine dosyamız İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. Adli Tıp İhtisas Dairesine gönderilmiş ve rapor alınmış, alınan iki rapor arasında çelişkinin mevcut olduğu anlaşılmış olup dosya bu sefer bir bütün halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Üst Kuruluna gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp İkinci Üst Kurulca alınan 28/07/2021 tarihli raporunun tetkikinde, … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde, mevcut belgelere göre, Döne ve Hayati oğlu, 08/12/2008 doğumlu, …’ın 17/02/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaatiyle rapor alınmıştır.
Kusur ve maluliyet tespitleri yapılmasından sonra, mahkememizin 18/01/2022 tarihli celse iki nolu ara karar gereğin dosyada davacı tarafın tedavi gideri taleplerine yönelik olarak rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman Uzm. Dr. N. … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 28/02/2022 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, yapılan hesaplamalar sonucunda davacı … ‘ ın kusur oranına göre hesaplanan illiyetli, SGK tarafından karşılanmayan sağlık harcamaları toplamının 1.350,09 TL olduğu, davacıya bu kaza nedeniyle herhangi bir kurum yada sigorta tarafından ödeme yapılmışsa da bu miktarın tenzilinin gerekeceği kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda davacının, 17.02.2015 tarihinde davalı yana kara yolları zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın çarpması nedeni ile yaralandığı anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı Kanun md. 3 uyarınca aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden de zararın tazmini talep edilebilir. Öte yandan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Davalının sorumluluğunun yasal dayanağını bu hükümler oluşturmaktadır.
Dava konusu kazada davacı %30 oranında, davalı yana sigortalı araç sürücüsü ise %70 oranında kusurludur.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 15.03.2022 tarihli 2021/12373 esas, 2022/ 4868 karar sayılı ilamı ile de belirtildiği üzere; maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Elde ki dava da davacının yaralanmasına neden olan kaza 17.02.2015 tarihli olup, davacının maluliyeti Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak belirlenmesi gerekmekte ise de, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nden düzenlenen 30.09. 2020 tarihli rapor ile;
“03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle; Kurulumuzun 20/05/2020 tarihli ve 2020/9477 sayılı yazısı ekinde gönderilen 08/05/2020 tarih ve 6023 karar nolu mütalaasına eklenecek bir husus bulunmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” denildiğinden davacının maluliyetini Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak belirleyen 08.05.2020-6023 karar numaralı rapora itibar edilmiş, davacının sürekli olarak maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin (1) ay olduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 10.11.2021 tarih 2021/6243 esas, 2021/8655 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan yaşı itibariyle kazanç getiren herhangi bir işte çalışması söz konusu olmayan davacı geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyecektir. Bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının sürekli maluliyeti bulunmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı da talep edemeyecek olup buna ilişkin isteminin de reddine karar verilmiştir.
Davacı, sigorta poliçesi kapsamında belgelendirilemeyen tedavi giderlerini davalıdan talep edebilecektir. Mahkememizce hükme esas alınan 28/02/2022 tarihli rapor ile 1.350,09 TL olarak belirlenmiş mahkememizce bu rapor ve talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davacının tedavi gideri talebinin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 1.350,09 TL tedavi giderinin 09/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve tedavi gideri taleplerinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 92,22-TL karar ve ilam harcından, peşin yatan 31,40 TL peşin harcın ve 3,00 TL ıslah harcından mahsup edilerek eksik kalan 57,82 TL’ nin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL peşin harç ile 3,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 36,00-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.272,80-TL, ATK Fatura Bedeli olan 1.531,00 TL olmak üzere toplam 2.839,80.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 935,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 1.350,09- TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.750,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır