Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1089 E. 2018/1117 K. 21.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/234 Esas
KARAR NO : 2018/1112
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/03/2016
KARAR TARİHİ: 20/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;13/02/2006 tarihinde sürücü… sevki ve idaresindeki… plakalı aracı ile …Caddesini takiben şehir merkezi istikametine doğru seyrini sürdürürken, Doğum Hastanesine 70 metre geride no:87 önünde aracın ön tampon ve ön kaput kısmı ile … Caddesi üzeri Şehir Merkezi istikametine doğru yolun sağ tarafı no:87 önünden karşıdan karşıya geçmekte olan yaya müvekkillerinin desteği…’a çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren sürücü İbrahim Kindani’nin kısmen kusurlu olup, müvekkillerinin desteğinin birinci derecede kusurlu olduğunu, meydana gelen bu olay sonrasında müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını beyanla davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere asgari 1.000 TL maddi tazminatın temerrüd tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın müvekkiline müracatı üzerine aktüer tarafından yapılan hesaplama neticesinde müvekkili şirkete sigortalı arcın kusur oranı dikkate alınarak tespit edilen tazminat tutarının 03/07/2006 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, ödenen tutar üzerindeki talebin sebepsiz zenginleşmeye yolaçacak nitelikte olduğundan reddi gerektiğini, davacı tarafa ödenen tazminatın ibraname karşılığında ödendiğinden müvekkilinin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu beyanları saklı kalmak ve kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur durumunun Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması gerektiğini, kusur tespitinden sonra tazminat hesabının bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini müvekkilinin temerrüde düşmediği gibi davanın açılmasına da sebebiyet vermediğini bu nedenle faiz talebinin de reddi gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 109maddesi ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının C.7. Maddesine göre zaman aşımı süresinin dolduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde uzman bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak rapor tanzimi açısından dosya uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bu yönden sunulan 25/10/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu kapsamı, birlikte değerlendirilmiştir.
Dava, davacıların desteğinin trafik kazasında vefatı sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafça kendisi adına dava tarihinden önce davalı kuruma yapılan müracaat üzerine 03/07/2006 tarihinde toplam 18.374,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı ve yapılan ödeme nedeniyle davacı tarafca hiçbir şerh konulmadan ” Makbuz ve İbraname ” başlıklı belgenin imzalandığı, 2918 sayılı yasanın 111/2.maddesi” …tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir… ” şeklinde olup, anılan süre hak düşürücü süre niteliğindedir.
Yerleşik Yargıtay İçtihatları ve 2918 sayılı yasanın 111/2.maddesindeki açık düzenleme dikkate alındığında, davacı tarafın davalı taraftan dava konusu sebebiyle dava öncesinde 03/07/2006 tarihinde 18.374,00-TL ödeme almış olması ve bu ödemeyle ilgili davacı tarafça imzalanan ” Makbuz ve İbraname ” başlıklı belge dikkate alınarak ve dava tarihi olan 03/03/2016 tarihli dikkate alınarak davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-2918 sayılı KTK’ nın 111/2 maddesi gereğince davanın hak düşürücü süre sebebiyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcındın 29,20-TL peşin harçtan düşümü ile eksik kalan 6,70 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak maliyeye gelir kaydına ,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekiliğinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır