Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1078 E. 2019/657 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/1078 Esas
KARAR NO: 2019/657

DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ: 31/10/2016
KARAR TARİHİ: 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …Şti. aleyhine Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde dosya borcu tüm fer’ileriyle birlikte 15.07.2013 tarihinde ödendiğini, dosya borcu ödendikten sonra UYAP sisteminde icra dosyası kapalı olmasına rağmen … Bankası ve Kredi Kayıt Bürosu kayıtlarında müvekkiil şirket hakkında halen takip/borç kaydı görünmekte olduğu müvekkilinin çalıştığı bankalar tarafından bildirildiğini, … Bankası A.Ş. görevlileri ile yapılan çok sayıda görüşmeye, gönderilen e-posta, dilekçe ve ihtarnameye rağmen “Merkez Bankası risk kayıtlarında müvekkil şirketin 301 risk kodunda 472,54-TL kaydı” olarak belirtilen hatalı ve hukuka aykırı işlem düzeltilmediğini, borç yaklaşık 3,5 yıl önce ödenmiş olmasına rağmen söz konusu kaydın silinmemesi müvekkili şirketi ticari anlamda sıkıntıya sokmakta, bankalar ve diğer finans kuruluşları ile olan ilişkilerinde maliyetlerini artırıcı etkiye neden olmakta olduğunu, müvekkili şirketi yurt içi ve yurt dışında üretim ve ticari faaliyette bulunduğu dikkate alındığında miktarı çok düşük de olsa, Merkez Bankası’nda haksız biçimde tutulmaya devam edilen bu kayıt sebebiyle bankalarda işlem yaparken sıkıntılar yaşamakta ve ticari itibarı zarar görmekte olduğunu, açıklanan sebeplerle Merkez Bankası nezdinde müvekkili şirket hakkında tutulan takip/borç kaydının (veya mezkûr dosya sebebiyle başkaca bir ad altında tutulan kaydın) silinmesi için gerekli işlemler hakkında ısrarla talepte bulunulmasına rağmen davalı tarafından üzerine düşen yükümlülüğün yerine getirilmemesi nedeniyle dava açma zorunluluğu doğduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve uğranılan zararlara ilişkin taleplerimiz saklı kalmak kaydı ile hukuka aykırı olarak konulan risk kaydının silinmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; icra dosyasından tahsil edilen tutar takip talebinde istenen toplam 2.725,91 TL’ den düşük olduğundan ve yine takipten sonra komisyon işlemeye devam ettiğinden, davacının talepleri haksız olup reddi gerektiğini, asıl kredi borçlusu lehine …bank A.Ş tarafından teminat mektubu verildiğini, teminat mektuplarının komisyon tutarından bu alacaklara bağlı faiz ve diğer alacaklardan davacının sorumlu olduğunu, yapılacak hesaplama ile borcun devam ettiği tespit edilebileceğini, kaldı ki risk kayıtları T.C Merkez Bankası nezdinde yer aldığından, müvekkili banka aleyhine açılan risk kaydının silinmesi talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin 23/10/2017 UYAP havale tarihli dilekçesinde; davalı vekilinin 18/10/2017 tarihli duruşmadaki beyanlarını kabul etmediklerini, taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet ücreti ve yargılama gideri ile ilgili olduğunu, davalı şirket vekili tarafından iddia edilen icra dosyasının kapılı olduğu, dosya kapsamında yer alan belgelerden anlaşılacağını, iş bu dava açılması sonrasında şirket vekilleri ile yapılan görüşmeler neticesinde işlemlerin halledilmesi için uğraştıkları bilgisinin verildiği ve duruşma öncesinde kayıtlarının düzeltildiğini, ancak düzeltme işlemi dava açılmasından aylar sonra gerçekleştiğini, bu sebeple iş bu davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, davayı açtıktan yaklaşık dört ay sonra dava konusu işlemin davalı tarafından yapılması nedeniyle kusuru ile davanın açılmasına neden olan davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemesine hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 01/11/2017 UYAP havale tarihli dilekçesinde; davacı tarafın beyanlarının aksine müvekkili bankanın iş bu davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmadığından, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davacıdan tahsil edilmesini talep ettiklerini, dava konusu Risk kayıtları T.C Merkez Bankası nezdinde yer aldığını, müvekkili bankaya iş bu davayla yöneltilen risk kaydının silinmesi talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, ihtarname keşidesi ve kredi kartı ile birlikte yasal zorunluluklar kapsamında ilgili kurumlara iletildiğini, müvekkili bankanın herhangi bir kusuru olmamasına rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak açılan dava nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize UYAP sisteminden sunmuş olduğu 19/11/208 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile dava süresince yapılan mail yazışmalarını ve mail ekinde yer alan sözleşme çıktılarını dosyaya sundukları görülmüştür.
Davalı vekilinin mahkememize UYAP sistemi üzerinden göndermiş olduğu 12/12/2018 tarihli dilekçesi ile işbu dava açıldıktan sonra, davacı tarafla iletişime geçirilerek dava sürecinin uzamaması açısından ve takip miktarı da düşük olduğundan, sulh olmak amacıyla görüşmeler yapıldığını, ancak sulh görüşmeleri olumsuz sonuçlandığından davaya devam edildiğini, davacı tarafça sunulan belgeler sulh görüşmelerine ilişkin olup, taraflarınca davanın kabul edildiğine dair ya da huzurdaki davanın haklılığına dair herhangi bir delil niteliği taşımamakta olduğunu, müvekkili bankaya işbu davayla yöneltilen risk kaydının silinmesi talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili bankanın davanın açılmasına ilişkin herhangi bir kusuru bulunmamakta olduğunu, dava konusu risk, davacı tarafından yapılan ödemeler ile kapanmamış olup, borç devam ettiğini, davacının ödeme sonrası kalan riski davalının kaynaklarından karşılandığından, konusuz kalan işbu davada davalı tarafın herhangi bir kusuru bulunmadığı gibi eksik ödeme nedeniyle davalı bankanın zararı söz konusu olduğunu, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 27/12/2017 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve banka kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, inceleme günü olarak 26/01/2018 belirlenmiş ve dosya Fahrettin Ülkü tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 25/06/2018 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; tüm bankalar ve diğer finans Şirket ve kurumlan çalışmakta oldukları şahıs ve firmalar ile ilgili olarak kredilerindeki geri ödeme gecikmelerini, çek senet ödemelerindeki, kredi kartı ödemelerindeki olumsuzlukları, ay sonları itibariyle Risk Merkezine bildirmekte, bildirimler sisteme 1,2,3 risk kodları ile işlenmekte, (300 lü risk kodunun tahsili şüpheli – takipteki ve tahsilia kabil olmayan alacakları kapsadığı) ve yine bankalar ve diğer finans kuruluşları kredilendirecekleri firma ve şahıslar hakkında bu merkeze ulaşarak itihbarat işlemlerini yürütmekte; borçlarını ödemeyen, ödeyemeyen, geç ödeyen, iflas etmiş, konkordato ilan etmiş, takibe uğramış firma ve kişileri bu sistemden tespit etmekte ve kredi çalışmalarını sistemden edinmiş oldukları bilgiler perelelinde yönlendirmekte oldukları, sistemde olumsuzluklarına rastlanan şahıs ve firmaların müracaat ettikleri bankalar ve finans kuruluşları tarafından kredilendirilmedikleri ve kredi işlemlerinde zorluklar ile karşılaştıkları, TCMB Risk Merkezi’ nin bu görevlerinin; 5411 s.lı Bankacılık Kanunu’ na ilave edilen ek 1 md ile; … Birliği nezdinde 2011 yılında Kurulmuş bulunan … Birliği Risk Merkezi ne devredildiği,TBB …) Risk Merkezi Yönetmeliğinin 5411 s.lı Bankacılık Kanununun (Ek 1 maddesi kapsamında) 10.04.2012-28260 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayınlanmış olduğu; Merkezin, halen bankalar ve diğer finans kuruluşlarından oluşan 192 üyesine hizmet verdiği,yönetmelikte Risk Merkezinin asli görevinin; “Üye kuruluşların müşterileri nln risk bilgilerinin toplanmasını ve paylaşılmasını sağlamak” Olarak belirtilmiş olduğu, yönetmeliğin “Risk Merkezinin Sorumluluğu” başlıklı 18 maddesin de; 18(1)” Gerçek veya tüzel kişilerin Risk Merkezi’nce paylaşılan bilgiler ile ilgili itiraz ve şikayetlerinin muhatabı, itiraz ve şikayet konusu bilgiyi sağlayan üye veya kaynak kuruluştur. Risk Merkezinin vereceği bu bilgiler nedeniyle; üyeler, kaynak kuruluşları ve üçüncü şahıslara karşı hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır.” denildiği, davaya konu olayda da, davalı bankanın (davacı) Firma aleyhinde takibe geçmesi ile birlikte; takip olayı, takibe geçilenler, ve takip miktarı Risk Merkezine (davalı Banka) …tarafından bildirilmiş, ve Risk Merkezine ( davacı firma Konya Saraylı …Şti ve kefitleri aleyhine ) işlenmiş olduğu, bu bildirimlerden sorumlu olanların ise; yine Risk Merkezi Üyeleri’ nin olduğu, Yönetmeliğin 18 md kapsamında; Merkeze yapılan aleyhte bildirimlerin yine Risk Merkezi Üyeleri (bankalar ve diğer finans kuruluşları) tarafından yeni bir bildirim (lehte bildirim) ile kaldırılabilecek-ği, yani aleyhinde bildirim yapılan firmanın borcunu ödediği, Risk Merkezine (yine aleyhte bildirim yapan finans kurumu / banka tarafından) bildirileceği ve firmanın kara listeden çıkabileceği, yapılan bu tespitler kapsamında; firmaların aleyhinde olan bildirimlerin risk merkezine yapılmasından ve kaldırılmasından bankalar (ve diğer finans Kurum ve kuruluşlarının sorumlu olduğu) davaya konu olayda da davalı firma adına yapılan risk bildirimlerinin, riskin ortadan kalkması ile yine bildirimi yapan banka tarafından yapılması gerekli olduğu, bu durumun Yönetmeliğin 18 maddesin de de açık bir şekilde ortaya konulmuş olduğu tespit edilmiştir.
Esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderlerinin nasıl tayin edileceği HMK’nun 331. maddesinde düzenlenmiştir. HMK madde 331/1’e göre davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında hakim, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğin de; bankaların çalışmakta oldukları şahıs ve firmalar ile ilgili olarak kredilerindeki geri ödeme gecikmelerini, çek senet ödemelerindeki, kredi kartı ödemelerindeki olumsuzlukları, ay sonları itibariyle Risk Merkezine bildirmektedir. Borçlarını ödemeyen, geç ödeyen, iflas etmiş, konkordato ilan etmiş, takibe uğramış firma ve kişileri bu sistemden tespit etmekte ve sistemde olumsuzluklarına rastlanan şahıs ve firmaların müracaat ettikleri bankalar ve finans kuruluşları tarafından kredilendirilmedikleri ve kredi işlemlerinde zorluklar ile karşılaştıkları, somut olayda davalı bankanın (davacı) Firma aleyhinde takibe geçmesi ile birlikte; takip olayı, takibe geçilenler ve takip miktarı Risk Merkezine (davalı Banka) …tarafından bildirilmiş ve Risk Merkezine işlenmiş olduğu, Yönetmeliğin 18 md kapsamında; Merkeze yapılan aleyhte bildirimlerin yine Risk Merkezi Üyeleri (bankalar ve diğer finans kuruluşları) tarafından yeni bir bildirim (lehte bildirim) ile kaldırılabileceği, yani aleyhinde bildirim yapılan firmanın borcunu ödediği, Risk Merkezine (yine aleyhte bildirim yapan finans kurumu / banka tarafından) bildirileceği ve firmanın kara listeden çıkabileceği, yapılan bu tespitler kapsamında; firmaların aleyhinde olan bildirimlerin risk merkezine yapılmasından ve kaldırılmasından bankalar (ve diğer finans Kurum ve kuruluşlarının sorumlu olduğu) davaya konu olayda da davalı firma adına yapılan risk bildirimlerinin, riskin ortadan kalkması ile yine bildirimi yapan davalı banka tarafından yapılması gerekli olduğu anlaşılmakla, yargılama sırasında kayıtlarının düzeltildiğini anlaşılmış ve davacının talebi konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davanın açıldığı tarihte davacının aleyhinde olan bildirimlerin risk merkezine yapılmasından ve kaldırılmasından bildirimi yapan davalı banka tarafından yapılması gerektiği anlaşılmakla, davalı bankanın dava tarihi itibari ile haksız olduğu hususunda mahkememizde kanaat oluştuğundan davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretini de kapsar şekilde aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının talebinin konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 14,80 TL harcın, davacı tarafça peşin yatırılan 29,20 TL harçtan düşümü ile kalan 14,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,70-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 822,25-TL olmak üzere toplam 884,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 236,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır