Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1047 E. 2018/689 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1047 Esas
KARAR NO : 2018/689
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 21/10/2016
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine 29.09.2016 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirtilerek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, cari hesap ekstresi ve faturalara dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi…’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre, 23.04.2016 tarihinden 31.12.2016 tarihine kadar, davalı taraf adına mal satışı nedeniyle farklı tarihlerde 7.374,78.TL bedelli irsalîyeli fatura düzenleyerek alacak kaydetmiştir. İrsaliyeli faturalarda fatura aynı zamanda teslim belgesi yerine geçmekte olup, ayrıca teslim belgesi düzenlenmesi gerekmemektedir. Davacı tarafça düzenlenen bütün irsaliyeli faturalarda teslim alan isim ve imzası mevcuttur. Davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre davalı taraftan 29.06.2016 tarihinde 700.TL ve 18.08.2016 tarihinde 2.000.TL olmak üzere toplam 2.700,TL tahsilat kaydı yapmıştır. Davacı tarafın alacaklı olduğu miktarı bulmak için alacak kaydettiği miktardan, tahsilat kaydettiği miktarı düşmek gerekmiştir. 7.374,78 TL alacak kaydı – 2.700.TL tahsilat kaydı = 4,674,78,TL alacak olduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre 29.09.2016 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 4.674,78.-TL alacaklı olduğu görülmüştür. Davacı taraf 06.05.2016 tarihli 307619 numaralı faturayı 495 TL + KDV 39,60 =534,60 TL düzenlemiş ve davalı tarafa teslim etmiştir. Ancak ticari defter kayıtlarına toplam 537,98 TL olarak işlemiştir. Davacı taraf, davalı taraftan 4.674,78 TL alacaklı olmasına, rağmen faturanın deftere hatalı işlenmiş olması nedeniyle, ticari defterlerinde 4.678,16 TL alacaklı görünmektedir.
…Vergi Dairesi yazısı ekinde gönderilmiş olan BA Formalarının incelenmesinde, davalı tarafın her hangi bir bildirimde bulunmadığı görülmüştür.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve Mükerrer 257 ‘nci maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, 350 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan vergi mükelleflerin aylık 5.000 TL tutarındaki haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)1’ ile; bildirmeleri zorunluluğu getirilmiştir. Davaya konu faturaların aylık yasal sınır olan toplam 5.000 TL.’nin altında kalması sebebiyle BA Formlarında bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır.
…Vergi Dairesi yazısı ekinde gönderilmiş olan KDV Beyannamesinin incelenmesinde, davalı tarafın vermiş olduğu KDV Beyannamesinin indirimler kısmında, davalı tarafın satın almış olduğu her türlü mal ve hizmetlerden dolayı ödemiş olduğu katma değer vergisi toplamı tek kalemde yazılmış, bu nedenle davalı tarafın, davacı taraftan aldığı mallara ilişkin indirim konusu yapılan KDV tutarının beyannameden tespit edilmesi mümkün olmamıştır. Davacı taraf takip öncesine ilişkin faiz talebinde bulunmadığı için faiz hesabı yapılmamış ve davacı incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre 29.09.2016 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 4.674,78.-TL alacaklı olduğuna dair rapor sunmuştur.
Dava; İtirazın iptali davasıdır,
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı taraf cevap vermeyip münkir ad edildiğinden, davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklanan alacağı olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle ferileri ile birlikte miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan incelemede; dosya alacaklısı : …Şti, dosya borçlusu dosya borçlusu : …A.Ş, takip tarihi 29.09.2016, talep edilecek alacak :4.678,16 TL Cari Hesap Alacağı= 4.678,16 TL tutarındaki alacağın icra giderleri, vek. ücr. ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (Yıllık %10,50 (ticari) değişen oranlarda) faizi ile ödeme emri olduğu, davalı/borçlunun 11.10.2016 tarihinde İstanbul … İcra Dairesi Müdürlüğü’ne vermiş olduğu itiraz dilekçesiyle, borcun tamamına, faize ve faiz oranına ve feri’lerine itiraz etmiş takibin durdurulmasını talep ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiye verilen yerinde inceleme yetkisine istinaden, davacı tarafın ibraz edilen 2016 yıllarına yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin incelenmiş olduğu, ticari defterlerine ait açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerde yapıldığı, HMK 222. Maddesi uyarınca lehlerine delil teşkil ettiği, davacının, davalıya vermiş olduğu mallara ait faturaları 120 02 2311 – Alıcılar hesabında izlediği tespit edilmiştir. Davacı tarafın ticari defter, kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu 29.09.2016 takip tarihi itibariyle davalı taraftan 4,678,16 TL. alacaklı olduğu, davacı tarafça düzenlenen bütün irsaliye faturalarda teslim alan isim ve imzasının mevcut olduğu, davacı taraf ticari defter kayıtlarına göre davalı taraftan 29.06.2016 tarihinde 700,00 TL ve 18.08.2016 tarihinde 2.000.TL olmak üzere toplam 2.700,00 TL tahsilat kaydı yapmış olduğunu, davacı tarafın alacaklı olduğu miktarı bulmak için alacak kaydettiği miktardan, tahsilat kaydettiği miktarı düşüldüğünde 7.374,78 TL alacak kaydı – 2.700,00 TL tahsilat kaydı = 4,674,78,TL alacaklı olduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre 29.09.2016 takip tarihi itibarı ile davalı taraftan 4.674,78.-TL alacaklı olduğu, buna göre de davalının hükme alınan, denetime açık, dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporuna göre 4.674,78 TL borçlu olduğu ciheti ile bu kısma ilişkin itirazında haksız olduğu ve haksız çıkılan kısma ilişkin itirazın iptaline, bakiye kısma ilişkin itirazında ise haklı olduğu kısma göre de davalının haklı olduğu kısım yönünden kısmen davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Alacağın dosyadaki sözleşme ve fatura içeriğiyle davalı yönünden likit olduğu, bu nedenle kabul edilen dava değeri üzerinden ayrıca taktiren %20 oranında davacı lehine inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne, davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasındaki 4.674,78 TL ye ilişkin itirazın iptali ile takibin bu kısım yönünden aynı şartlarla devamına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 934,95 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gerekli 319,33 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 79,90 TL harcın mahsubu ile 239,43 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 79,90 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 6,80 TL vekalet pulu ve 729,30 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere 849,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 848,88 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.