Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1029 E. 2019/767 K. 17.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1029 Esas
KARAR NO: 2019/767

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 14/10/2016
KARAR TARİHİ: 17/10/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı şirketin 14/07/2016 tarihli 2015 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, şirketi zarara sokma ve şirket içini boşaltma kastıyla hareket edildiğini, müvekkili haklarına halel getirecek mahiyette olduğunu, ayrıca alınan kararların bir kısmının şirketi zarara sokacak muvazaalı işlemlerin mevcut olduğunu, müvekkilinin alınan kararlara muhalefet şerhi koyduğunu ve tutanağa işletildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 14/07/2016 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 14 ve 16 nolu kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uğrayacağı muhtemel zararlara karşılık davacıların TTK 448/3 maddesi kapsamında ayrı ayrı teminat yatırması gerektiğini, davacıların dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, davacıların kötüniyetli olarak genel kurul kararlarının iptali davalarını ikame ettiklerini, iptali talep edilen kararlara ilişkin davacı taraf iddialarının ispatlanması gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava, davalı şirketin 14/07/2016 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 14 ve 16 nolu kararların iptali istemine ilişkindir.
TTK’nun 446.maaddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacıların, davalı şirketin 14/07/2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği ve iptali talep edilen 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 14 ve 16.maddelerine olumsuz oy kullandıkları ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdıkları, dolayısı ile dava açmaya hak ve sıfatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle (Bayrampaşa) iş bu davaya bakmaya TTK’nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir.
Davacı taraf, 14/07/2016 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 14 ve 16 nolu kararların kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu ileri sürmüş; davalı taraf ise, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını, iptal koşullarının bulunmadığını savunmuştur.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 14/07/2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 14 ve 16 nolu kararların iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi YMM …, SPK uzmanı … ve SMMM Prof. Dr. …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/05/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacıların, hissedarı olduğu davalı şirketin 14/07/2016 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği, gündem maddelerinden iptali istenilen gündem maddelerine olumsuz oy kullandıkları ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdıkları, davacıların bu gündem maddelerine bağlı alınan kararların iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu;
Yönetim kurulunun faaliyet raporunun, bağımsız dış denetim ve denetçi raporunun onaylanmasına ilişkin gündemin 3.maddesiyle alınan kararın, genel kurula sunulan faaliyet raporu ve denetim raporunun kanunun aradığı şartları taşıdığı, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı,
Mali tabloların onaylanmasına ilişkin gündemin 4.maddesiyle alınan kararın, usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlara göre, mali tabloların düzenlenmesine yönelik yasanın aradığı asgari şekli koşulların sağlandığı, davalının mali tablolardan dolayı gereksiz borç yükümlülüğü altına girdiğine dair somut olayın iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı,
Yönetim kurulu ve denetçilerinin ibrasına ilişkin gündemin 5.maddesiyle alınan kararın, yönetim kurulu ve denetçilerin ibrasına ilişkin oylamanın kanuna göre usulüne uygun yapıldığı, yasaya aykırı bir durum mevcut olmadığı, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı,
Kar payının dağıtımına ilişkin gündemin 6.maddesiyle alınan kararın, kar payının dağıtılmasına karar verildiği ve karın dağıtımına ilişkin karar verme yetkisinin münhasıran genel kurulda olduğu, bir başka organa devredilemeyeceği, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı,
Bağımsız denetim seçimine ilişkin gündemin 7.maddesiyle alınan kararın, bağımsız denetçi seçiminin hükme ve esas sözleşmeye uygun şekilde yapıldığı, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı,
Yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı ücretlerine ilişkin gündemin 8.maddesiyle alınan kararın, yönetim kurulu üyelerinin ücretlerinin seçildikleri andaki koşullara göre belirlendiği, davalı şirket esas sözleşmesinde aksi bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı,
Seyahat firmalarının otogar dışında indirme ve bindirme yapmalarının engellenmesi için yaptırım uygulanmasına ilişkin gündemin 9.maddesiyle alınan kararın, davalı şirket yararına ve karlılığı arttırıcı etkisi olduğu, dolayısıyla davacıların lehine alınan karar olduğu, bu nedenle iptal şartlarının oluşmadığı,
Yapılan bağışlara ve Yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddelerine göre izin verilmesine ilişkin gündemin 14. ve 16. maddeleriyle alınan kararların, bu tür kararların alınmasının yönetim kurulu kararına bağlı olduğu, bu maddenin iptal davasına konu edilemeyeceği; diğer yandan davalı şirket 2015 dönem net kararının (+) 19.568.219 TL olduğu ve davalı şirket sermaye yapısının güçlü olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 14/07/2016 tarihli Genel Kurul Kararı, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davalı şirketin 14/07/2016 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan davaya konu kararların kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, faaliyet raporunun, denetçi raporunun ve mali tabloların kanuna uygun düzenlendiği, kar dağıtımının yönetim kurulu kararına göre usulüne uygun yapıldığı, diğer yönlerden davalı şirket esas sözleşmeye aykırı durum mevcut olmadığı, şirket karlılığını arttırıcı nitelikte olduğu, yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395.ve 396.madde gereğince iznin yasa gereği yetkili organ olan genel kurulca verildiği, kaldı ki anonim ortaklıklarda çoğunluk ilkesi gereği genel kurul kararlarının oy çokluğu ile alındığı, iptali istenilen tüm kararların yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 29,20-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 15,20-TL harcın davacılardan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.