Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/962 E. 2018/117 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2015/962 Esas
KARAR NO : 2018/117
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/10/2015
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 30/07/2015 tarihli sipariş formunun teslimi ile karşılıklı edimlerin belirlendiğini, davalının forma bire bir uygun kumaşları termin tarihinde belirli sürede müvekkili firmaya teslim edeceğini, müvekkilinin de karşılığında kumaşın ve hizmetin ücretini ödeyeceğini, ancak termin tarihi olan 19/08/2015 gününde davalının kumaşları ayıpsız ve sipariş formuna uygun teslim edemediğini, 21/08/2015 tarihinde kontrol için parti parti teslim edilen kumaşların bir kısmının hiç kullanılmayacak derecede ayıplı, diğer kısmının ise kumaşın kendi içinde renk farkı ( kanat farkı ) ve en farkı içerdiği için ayıplı olduğunun belirlendiğini, davalının tadilat yapmak için kumaşları alarak üzerinde onarım işlemi uygulamışsa da 28/08/2015 tarihinde müvekkilinin de müşterisine karşı süresi tükenmişken kumaşları yine bozuk olarak hazırladığını, davanın müvekkiline karşı sorumluluğunu tam olarak yerine getirmediği gibi düzeltme ya da yardımcı olma yoluna da gitmediğini, müvekkilinin süresinde malı yetiştirebilmek için müşterisinin siparişinin diğer ek malzemelerini de temin ettiğini, söz konusu malzemelerin farklı firmalardan birçok kalemde temin edildiğini, yoğun emek ve zaman harcandığını, davalının müvekkiline sürekli faturalar gönderip yerine getirmediği edimin ifasını istediğini, 28/08/2015 tarihinde müvekkilinin kayıtlarına aldığı faturaların tamamına iade faturası kesmesi ile davalının yeniden tadilat yapmayı kabul ettiğini, ancak 01/09/2015 tarihinde davalının talep ettiği dikili numunelerinin gönderildiği halde 02/09/2015 tarihinde davalı yetkilisinin numunelerde bir sorun görmediklerini ve işlem yapmayacaklarını beyan ettiğini, davalının bu tutumunun müvekkili firmanın müşterisinin siparişini iptal etmesine sebep olduğunu, müvekkilinin itibarının sarsıldığını, ayrıca firmadan elde edilecek gelirden de mahrum kalındığını, TTK.23, TBK.472/1,2,3, ve 118.maddeleri gereğince ve açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere, olay gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalının, müvekkilinin uğradığı elde kalan ürünlerin masraflarına ve mahrum kalınan kara ait 1.000,00 TL’yi ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafla müvekkil arasındaki ilk ihtilafın 15/04/2015 tarihinde müvekkili tarafından davacıya ….Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilmesi ile başladığını, davacının ihtarnameye konu talepleri reddetmesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davacının itirazı üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve davanın derdest olduğunu, davacının dilekçesinin ekinde sunduğu müvekkiline ait faturalar dışındaki tüm belgelere itiraz ettiklerini, davacının, taraflar arasındaki farklı bir konudaki ticari ihtilaf devam ederken müvekkilinin piyasaya en çok sattığı ve tutulan ürünlerinden yeni bir sipariş verdiğini, müvekkilinin de 21/08/2015 tarihinde siparişi hiçbir ayıp olmadan siparişe uygun şekilde herhangi bir itirazda bulunmadan aynen teslim ettiğini, davacının siparişini verdiği kumaşları kontrol için parti parti teslim aldığını ve iddia edilenin aksine müvekkiline hiçbir şekilde sözde geç teslim nedeniyle itiraz veya ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının bu şekilde kalite konrtol ile 21/08/2015 tarihinde teslim aldığı kumaşlarda teslim aldıktan sonra kendince bazı gerekçeler ileri sürerek sözde renk farkı olduğunu, kumaş kesilip dikildiğinde dikili numunenin modeline uymadığını iddia ederek müvekkilinden kumaşları iade alıp incelemesini rica ettiğini, müvekkilinin de siparişleri ve kumaşları davacı şirket sorumluları ile birlikte tekrar kontrol ettiğini, ayıpla hiçbir ilgisi olmadığı halde müşterisinin sonradan siparişle ilgisi olmayan yeni ve ek taleplerine uygun şekilde kumaşlarının bir kısmının tamiratlarını yaptığını ve bir kısmını da elinde siparişe uygun olarak bulunan yeni bir kumaşla değiştirdiğini, bu kumaşları da kalite kontrolden geçirerek davacıya teslim ettiğini, davacının bu defa da kalite kontrol şartlarının müvekkilinin firmasında yeterli olmadığını iddia ederek kendi firmalarında 3. defa kalite kontrol yapılmasını istediğini, müvekkilinin bunun üzerine davacıdan sorun olarak gösterdikleri konunun dikili kumaşta olduğu beyan edildiğinden davacıdan dikili numune istenerek incelendiğini ancak dikili numunede de kumaştan kaynaklı bir ayıp göremediğini, zaten sürekli sattığı ve hazır müşterisi olan ayıpsız kumaşları da davacının da kabul ettiği üzere 28/08/2015 tarihinde iade aldığını, ödeme yapılmadan müvekkilinin kumaşları teslim etme borcunun olmadığını, kaldı ki müvekkilinin anlaşmaya uygun şekilde ödeme yapılmamasına rağmen hemen sonra kumaşları teslim ettiğini, daha sonra da müvekkilinden kaynaklanan bir sorun olmadığı halde kumaşları iade aldığını, cari hesap ilişkisinde müvekkilinin davacıdan halen alacaklı olduğunu, bununla birlikte davacının ekte sunduğu maillerde hiçbir talep olmaksızın kendi iradesi ile ifa tarihini 31/08/2015 tarihine kadar uzattığının görüldüğünün, buna göre kesin vadeden söz etmenin imkansız olduğunu, kumaş siparis formundaki “anlaşılan terminden 5 günden 15 güne kadar ki gecikmelerde” ifadesinin bu hususu doğruladığını, defalarca iki firma arasında sorunların tekerrür etmesinden ötürü ve söz konusu kumaşların fiyatlarının yüksek olmaması nedeniyle kumaşların iade alındığını, bu iadenin ayıbın kabul edildiği anlamını taşımadığını, söz konusu sözleşmenin 20. Maddesine göre ödeme alındıktan sonra sevkiyatın yapılacağının kararlaştırıldığı beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu yönden sunulan 03/11/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi kurulu raporu birlikte değerlendirilmiş, mahkememizce de benimsenen bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği gibi taraflar arasında söz konusu sipariş edilen kumaş özellikleri ile ilgili olarak herhangi bir teknik şartnamenin bulunmadığı, kumaş sipariş formunda belirtilen notlarda çekme değerinin standartlar dahilinde olması gerektiği ancak hangi standart değerlerin kastedildiğinin belirtilmediği, onaylanan renk, kalite ve tuşe örneğinin aynısı olması gerektiği genel olarak ifade edilmekle beraber bunun karşılığı olan teknik bir ifadenin bulunmadığı, top başlarında dönme olmaması ifade edilmekle beraber yine bu özelliğin teknik karşılığının bulunmadığı, dolayısıyla teknik olarak bir değerlendirme yapılabilme imkanının olmadığı, dava konusu siparişteki ayıp ihbarına ilişkin dava dosyasında muhtelif yazışmaların yer aldığı ancak ayıba ilişkin dava dosyasında herhangi bir tespitin yer almadığı, bilirkişi heyetince tespiti yapılacak bir numunenin yer almadığı, taraflar arasında renk değişiminin gri skalaya göre en az hangi değerde olması gerektiğini belirten bir teknik şartname olmaması nedeniyle kanat farkı hususunda subjektif olarak yapılan değerlendirmelerin geçerli olamayacağı, yine davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği söz konusu siparişin süresinde yerine getirememesi, iptal edilmesi sebebiyle ilgili olarak davacı firmanın mahrum kaldığı karın talep edildiği ve satın aldığı ek malzemelerin de elinde kaldığı yönündeki iddialarına ilişkin dava dosyasına sunulan belgeler üzerinden tespit yapılamadığı, kaldı ki dava konusu kumaş ile ilgili net olarak tespit edilememiş teknik sorun nedeniyle aksesuar ve yardımcı malzemeler ile ilgili herhangi bir talepte bulunulmaması gerektiği, davalı tarafın incelenen 2015 yılı ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarında davacı hakkında başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibine konu dosyasında 8.458,72-TL alacaklı göründüğü, davacı tarafın incelenen 2015 yılı ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davacı taraf ticari defter ve kayıtlarında davalıdan dava tarihi itibariyle 2.749,99-TL alacaklı göründüğü, taraflar arasındaki cari hesap farkının davalı tarafından davacıya tanzim edilen 30/03/2015 tarihli 11.208,76-TL tutarlı kur farkı faturasının davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, bu kur farkı faturası ile ilgili olarakta yukarıda belirtilen takip dosyasında takip yapıldığı ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu 04/04/2014 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği saptanmış olmakla, yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Yerinde görülmeyen davanın reddine,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, peşin alınan 27,70 TL’den düşümü ile eksik kalan 8,20 TL’nin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan toplam 230.00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır