Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/957 E. 2020/975 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/957 Esas
KARAR NO:2020/975

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:25/05/2015
KARAR TARİHİ:29/12/2020

… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar 02/06/2015 tarihli kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizin yukarıda esasına kaydı yapılan, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin kendi grup şirketlerinden olan …. Tic. A.Ş tarafından ciro edilerek müvekkili şirketin yetkili …’a teslim edilen, keşidecisi … A.Ş olan … Şubesine ait er biri 150.000,00-TL olan 10 adet çekin kaybolduğundan bahisle bu çeklerin iptali için … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve ödeme yasağı kararı almış olduklarını, davalıların, müvekkiline olan borçlarını ödememek ve davacı müvekkilini zor durumda bırakmak için yaptıklarını, müvekkilinin beyanı ve talebi üzerine anılan mahkemece verilen ödeme yasağı kararının kaldırıldığını, ancak çeklerin vadesinde ödenmemesinden dolayı müvekkilinin borçlarını ödemekte temerrüde düştüğünü ve büyük zarara uğradığını, davalılarca … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan … esas sayılı dosyasına yatırılan teminatın davalılara ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 80.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile çek iptali davasında bulunan mevcut teminatınatlarının üzerine tedbir talep ettiğini ve bu talebin mahkememizce kabul edildiğini, davacı tarafın bu işlemdeki tek amacının müvekkili şirketleri zarara uğratmak olduğunu, çeklerin davalı şirket yetkilisi tarafından ciro edilerek davacıya verilmediğini, çeklerin kaybedilmesi ve nerede olduğunun bilinmemesi üzerine kötü niyetli kişilerin eline geçmiş olma ihtimaliyle çeklerle ilgili tedbir davası açıldığını, bunun yasal hakları olduğunu, yasal hak kullanımı sebebiyle cezalandırılmaması gerektiğini, alınan tedbir kararı gereğince davacının zarara uğradığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, mahkemeye yatırılan teminatın çek hamili olan kişilerin zararına karşılık olduğunu ve bu durumda davacının hamil olmadığı ve çek hamili konumundaki bankaların zarar talebinde bulunmadığını, davacının iflas erteleme davası bulunduğunu ve müvekkillerine olan 1.719.161,41-TL cari hesap borcu sebebiyle iflas erteleme davasına müdahil olduklarını ve davacının iflasını talep ettiklerini, bu nedenle davacının kendilerine husumet beslediğini, davacı tarafından verilen çeklerin müvekkili şirket tarafından faktöring firmalarına verildiğini fakat ödenmemesi sebebiyle itibarının zedelendiğini, müvekkili şirkete icra takibi başlatıldığını, maddi zarara uğradığını, verilen tedbir kararı ile bu zararının arttığını, teminat üzerindeki tedbir kaldırılmayacaksa davacı tarafında teminat yatırması gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; tazminat davasıdır.
6100 sayılı HMK’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesinin; 1. fıkrası; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.”, 2. fıkrası; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.”, 3.fıkrası; “Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.”, 4. fıkrası; “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükümlerini içermektedir.
HMK’nın 150/5 maddesinde ise; “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Buna göre; HMK’nın 150. maddesinin yukarıda zikredilen ilk üç fıkrasında belirtilen nedenlerle dosya işlemden kaldırılmış ise, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içerisinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
Mahkememizde görülen tazminat davasının 28/09/2020 tarihli duruşmasına davacı tarafça katılan olmamış, davalı tarafça da davanın takip edilmediğinin bildirilmesi üzerine mahkememizce dosya işlemden kaldırılmış ve hak düşürücü nitelikte olan 3 aylık süre içerisinde de dosyanın yenilenmesi için taraflarca başvuru yapılmadığından HMK’nın 150/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan dava süresinde yenilenmediğinden HMK 150/5 maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 54,40-TL harcın, peşin yatırılan 2.220,08-TL harçtan mahsubu ile 2.165,68-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan 1,211,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar vekil ile temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak dosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi. 29/12/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı