Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/954 E. 2018/562 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2015/954 Esas
KARAR NO : 2018/562
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2015
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 2013 yılından itibaren davalıdan bakım ve destek hizmeti almaya başladığını ancak 2015 yılı Ocak ayı başında bakım destek hizmeti verilirken müvekkilinin 2014 yılı muhasebe verilerinin tutulduğu sanal sürücü ve içerisindeki bilgilerin … tarafından silinmiş ve olağan yöntemlerle kullanılamaz hale getirildiğini, bu verilerin …’ın kusuru ile silindiği ve bu nedenle …’ın zararı gidermek için kullanışsız da olsa yöntemler önerdiği ve …’ın zararı ve kusuru kabul ettiğinin sabit olduğunu, silinen verilerin geri getirilmesi için müvekkilinin bir bedel ödemek zorunda kaldığını beyanla 33.399,36-TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya sağladığı hizmetin 25 Eylül 2013 tarihli iş teklifinde de görüleceği üzere “Haftada Bir Gün IT Help Desk Personeli Kiralama Hizmeti” olduğunu, davacı ile yapılan ilk iş görüşmelerinde müvekkilinin davacıya “Yöneltilen Hizmet” sağlama teklifinde bulunduğunu ancak davacının aylık bedeli 9.500-TL olan bu hizmeti maliyeti yüksek olduğu için kabul etmediğini, bu hizmet türünde dahi verilerin yedeğini alma yükümlülüğü ve veri kaybı halinde sorumluluğun hizmet alan firmaya ait olduğunu, verilerinin silinmesini müvekkilinden bağımsız olarak gelişmiş bir olay olduğunu, davacının sorun yaşaması üzerine müvekkiline haber verip yardım istemesi de verilerin silinmesi hususunda müvekkilinin bir kusuru olmadığını gösterdiğini, bu veri kaybında müvekkilinin herhangi bir kusuru ve ihmali söz konusu olmadığını ve müvekkilinin bu yönde bir kusur kabulünün de bulunmadığını, en önemli iştigal alanlarından bir tanesi bilişim alanında bakım ve destek sağlamak olan müvekkilinin müşterisi olan davacıya sorun ortaya çıktıktan sonra çağrıda bulunması üzerine yardıma koşmuş olmasının o soruna kendisinin sebep olduğu anlamına gelmeyeceğini, sebep olmadıkları bir zararı karşılamayı kabul etmediklerini ayrıca veri kaybının ve verilerin kurtarılması için yapılan harcamanın artmasının sebebinin davacı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları ile dava konusu hard disk üzerinde gerektiği takdirde teknik bilirkişiye HMK 278/son maddesi uyarınca yerinde inceleme yapma yetkisi de verilmek suretiyle bilirkişi raporu hazırlanmak üzere dosya uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bu yönden sunulan 21/06/2017 tarihli bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, dosya kapsamına, toplanan delillere uygun olduğu, denetime elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporu kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında teknik bir danışmanlık sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyarınca davalının görevlendireceği danışmanlar karşılığında davacının aylık bir hizmet bedeli vermeyi kabul ettiği, taraflar arasındaki sözleşme yürürlükte iken davacının verilerinin silindiği, davalı tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen verilerin geri getirilemediği, davacının başka bir firmaya dava konusu bedeli ödeyerek verilerini geri getirdiği hususlarında taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davalının üstlenmiş olduğu işi tam ve gereği gibi yerine getirip getirmediği ve dolayısıyla da dava konusu alacak oranında davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmediği yönündeki iddiası ayıplı ifaya ilişkin bir iddiadır.
TBK 475. Maddesi hükmü ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanma imkanı olan iş sahibine sözleşmeden dönme, ücretin indirilmesi, eserin tamiri ve tazminat talebi haklarını sağlamaktadır.
Mahkememizce de benimsenen bilirkişi kurulu raporu kapsamına göre davacının verilerinin davalının vermiş olduğu hizmetin kusurlu olması sonucu silinmiş olduğu, verilerin tekrar geri getirilmesi için dava dışı şirkete ödenen dava konusu bedelin makul olduğu, TBK 475. Maddesi uyarınca davacının alacak talebinin yerinde olduğu saptanmış olmakla davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 34.399,36 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.349,82-TL karar ve ilam harcından 587,46-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.762,36 TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 619,26-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.050,00 -TL olmak üzere toplam 2,669,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.127,92-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır