Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/933 E. 2020/808 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/933 Esas
KARAR NO:2020/808

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2015
KARAR TARİHİ:01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline davalı banka tarafından dava konusu 24/07/2015 tarihli, 25.500-TL bedelli, lehtarı … San. Tic. Ltd. Şti.olan senete ilişkin ihbarname göndermesi üzerine senet bedelinin ödendiğini, senet ödendikten sonra imzaların zinhar kendisine ait olmadığının fark ettiğini, müvekkilinin haksız olarak senet bedelini ödediğini, imzası müvekkiline ait olmayan 08/06/2015 ödeme tarihli, 26.100-TL bedelli, lehtarı yine … San. Tic. Ltd. Şti.olan senedin banka uhdesinde olduğu şifahi bilgiler neticesinde öğrenildiğini, senetler üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ve bu hususta davalı bankaya da bilgi amaçlı ihtarname gönderildiğini bildirerek müvekkiline ait olmayan 08/06/2015 ödeme tarihli, 26.100-TL bedelli, lehtarı yine … San. Tic. Ltd. Şti.olan senedin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin de durdurulması amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili tarafından imzası kendisine ait olmamasına rağmen hataen ve yanılarak ödenen 25.500,00 TL bedelin ödendiği tarih itibariyle bankaların uyguladığı en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulü ile imzası müvekkiline ait olmayan 08/06/2015 ödeme tarihli 26.100,00 TL bedelli senedin iptaline, talep ve davalarının kabulü ile davalı tarafın aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça 24.07.2015 tarihli 25.500- TL bedelli senedin hataen ödendiği iddia edildiğini, söz konusu iddiasının ispatı gerekmekte olduğunu, söz konusu senetler üzerindeki imzaların davacı tarafa ait olup olmadığı, davacı taraf hakkında yapılacak imza incelemesi neticesinde anlaşılabileceğini, zira bu durum TBK m. 78’de de ”Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir”. Hükmü ile de belirtilmdiğini, açıklanan nedenlerle davacı tarafın imza sirküleri ile mahkeme huzurunda atacağı imzaların senet üzerindeki imzalarla aynı olup olmadığı değerlendirilmek üzere imzaların bilirkişi incelemesine tabi tutulması gerektiğini, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Dava, Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasıdır.
Mahkememizce davaya konu olarak davacının imza asıllarının bulunduğu yerlere müzekkereler yazılmış ve müzekkere cevaplarına KASA işlemi yapılmıştır.
Yine davacı asilin imza asılları 02/02/2017 tarihli duruşmada alınmış ve dosya arasında olduğu görülmüştür.
Mahkememizin 26/12/2017 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince, davaya konu senetteki imzanın davacıya ait olup olmadığının tespiti yönünden dosyanın … Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilmesine karar verilmiş, … Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 01/07/2020 tarihli raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
… Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 01/07/2020 tarihli raporunun tetkikinde; inceleme konusu senetlerde … adına atılı basit tersimli imzalar ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’in eli ürünü olmadığı kanaatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava kambiyo senedi nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iadesi istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı yanın keşideci ve dava dışı ….Ltd .Şti ‘nin lehtarı olduğu 25.500 TL bedelli senedin davacı tarafından dava dilekçesi ekinde yer alan 27.07.2015 tarihli davalı yan tahsilat makbuzuna göre davacı tarafından davalı yana ödendiği, davalının bu senette ve davalı elinde olduğunu iddia ettiği ve yargılama sırasında davalının dosyamıza ibraz ettiği 08.06.2015 tarih ve 26.100 TL bedelli senette yer alan imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek ödenen 25.500 TL’nin tarafına iadesi ile 26.100 TL bedelli senet yönünden davalı yana borçlu olmadığını iddia ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konusu senetler üzerinde imza incelemesi yaptırılmış ve Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 01.07.2020 tarih ve …. rapor numaralı rapor ile senetler üzerinde ki imzanın davacı yana ait olmadığı tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 77-82. maddeleri gereğince, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.
Kanun’un 78. Maddesinde ise ; “Borçlanmadığı edimi kendi isteği ile yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir ” hükmüne havidir.
İmzası davacı yana ait olmayan senet nedeni ile borçlu olmadığı açıktır. Burada tartışılması gereken husus davacı tarafından ödenen 25.500 TL’nin iade koşullarının oluşup oluşmadığıdır. Davacının keşidecesi olduğu senedin kendisine ibrazı nedeni ile ödeme yapmış olması ve kıymetli evrakların nitelikleri dikkate alındığında davacının kendisini borçlu zannederek ödeme yaptığının kabul edilmesinin hakkaniyet ilkesi bağdaşacağı anlaşılmış davacının 25.500 TL’nin tarafına iadesine dair talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin bir ihtar ile ya da aleyhine bir takip ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerekir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizi işlemez. Eldeki dava da davacı tarafından iade talebi yönünden dava açılmadan önce davalı yan temerrüde düşürülmediğinden faiz başlangıç tarihi dava tarihi olarak belirlenmiştir.
Menfi tespit istemine konu 26.100 TL bedelli senette yer alan keşideci imzasının davacı yana ait olmadığı adli tıp ihtisas dairesi tarafından düzenlenen rapor ile sabit olup, davacının imza kendisine ait olmayan bir senet nedeniyle borçlu olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu sebeple davacının 08.06.2015 tarihli ve 26.100 TL bedelli senet nedeni ile davalı yana borçlu olmadığına karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)DAVANIN KABULÜ İLE; davacının davalı yana , keşidecisi olduğu 08.06.2015 tarihli ve 26.100 TL bedelli senet nedeni ile BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE
2-)Davacı tarafından davalı yana ödenen 25.500,00 TL’nin 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana ÖDENMESİNE
3-)Alınması gereken 3.524,79 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin ödenen 881,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.643,59 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 881,20 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği menfi tespit talebi yönünden hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin ve alacak talebi yönünden hesap olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-)Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 584,45 TL yargılama gideri ile 27.70 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır