Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/876 E. 2020/927 K. 21.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO2016/451 Esas
KARAR NO:2020/944

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:22/04/2016
KARAR TARİHİ:22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26.02.2016 tarihinde saat 00:55 sıralarında … Viyadükünün … istikametinde …’ın kullandığı … plakalı araç ile …’un kullandığı … plakalı araç ve … plakalı araç arasında cereyan eden kaza neticesinde, … eks olduğunu, yine aynı araçta bulunan müvekkili … ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığını ve araçta maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkil …, … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunduğundan kusura katılmasının söz konusu olmadığını, meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını ve buna ilişkin tüm evrakları dosyaya sunduklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, trafik kazası nedeni ile müvekkili için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınması talebinde bulunduklarını, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeni ile çok zor günler geçirdiğinden müvekkilinin mağduriyetinin giderilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğunun hâsıl olduğunu, açıklanan nedenlerle haklı davalarının kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL maddi tazminatın (İş gücü kaybı) temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 13/11/2020 tarihli ıslah dilekçesinin tetkikinde, dava dilekçesinde talep ettikleri tazminat tutarının 1.000,00 TL iken bilirkişi raporunda 19.877,53 TL maluliyet oranına göre tespit olunduğunu, bu nedenle tazmiat taleplerinin 1.000,00 TL den 19.877,53 TL ‘ ye çıkartılmasını, alacaklarının olay tarihinden itibaren en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu dava dışı …adına tescilli … plakalı araç için, müvekkili şirketçe 25/01/2016-2017 tarihleri arasında … nolu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti azami 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, sigortalı araç sürücüsünün aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespiti için bilirkişi atanmasını, tazminat hesabının sigortalısının kusuru oranınca yapılmasının gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüdü blunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesinin gerektiğini, genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte hasar başvurusu yapılmasının gerektiğini, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davaya müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizden ve tüm ferilerden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava trafik kazası nedeni ile talep edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda 25.02.2016 günü davacı yanın içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın davacının kardeşi müteveffa …’ın sevk ve idaresinde iken dava dışı sürücüler … ile …’nin sevk ve idarelerinde bulunan araçlarla karıştığı trafik kazası nedeni ile yaralandığı anlaşılmıştır.
Davalı … kaza tarihi itibariyle davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır.
Mahkememizce kusur oranının tespiti yönünden dosya bir bütün halinde … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 08/05/2018 tarihli raporunun tetkikinde; dava konusu olayda dava dışı sürücü … ‘ un kusursuz olduğu, davalı sürücü … ‘ ın %85 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü… ‘ nin kusursuz olduğu, davacı yolcu … ‘ ın %15 oranında kusurlu olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda davacının sürücü …’ın alkollü olduğunu bilerek araca binmesi nedeni ile %15 oranında kusurlu olduğu belirtilmişse de, yerleşik yargıtay içtihatları gereği bu durum hesaplanana tazminattan müterafik kusur indirimi nedeni olup mahkememizce davacı yan kusursuz, davalı yana sigortalı araç sürücüsü %100 oranında kusurlu kabul edilmiştir.
Maluliyet oranının tespiti yönünden dosya … Adli Tıp Kurumu .. Adli Tıp İhtisas Dairesine gönderilmiş, … Adli Tıp Kurumu… Adli Tıp İhtisas Dairesinin 01/10/2018 tarihli raporunun tetkikinde; mevcut belgelere göre, … oğlu, … doğumlu …’ın 26.02.2016 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı septum deviasyonu arızası nedeniyle, olay tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak Gr 1 IV (9….0)A %3 E cetveline (yaşına) göre % 2,3(yüzdeikivirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme(iş göremezlik / iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı kanaatiyle rapor alınmıştır.
Davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için, bilirkişiden rapor alınmış, düzenlenen raporda %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı hatır taşıması bulunduğunu ve ölenin emniyet kemeri takmaması nedeni ile müteferrik kusur indirimi yapılması gerektiğini iddia etmiştir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52. md. düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Davacı kovuşturma aşamasında vermiş olduğu ifadesinde sürücü kardeşinin alkol aldığını beyan etmiş olup, davacı alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına binmekle müterafik kusurludur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87. Maddesine göre “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.” esası kabul edilmiştir. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “tazminat miktarının tayini” başlıklı 51. maddesinde; hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş ,BK.nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda yukarıda değinildiği üzere, müteveffa ile davacı kardeş olup davacının hatır için taşındığı tüm dosya kapsamı ile sabittir.
Yukarıda belirlenen müterafik kusur ve hatır taşıması indiriminin, tespit edilen tazminat miktarı üzerinden sırası ile uygulanması yani tazminat miktarı belirlenirken, kural olarak, zararla ilgili indirim nedenleri önce, tazminatla ilgili indirim nedenlerinin ise sonra uygulanması gerektiği hem doktrin hem de Yargıtay İçtihatlarınca kabul edilmektedir. Yani yapılan indirimlerin toplanarak değil de, sıra ile uygulanması asıldır. Buna göre, müteveffanın müterafik kusuru BK 52.maddeye göre zararla ilgili indirim nedeni olup, tespit edilen tazminat miktarından öncelikle bu indirimin yapılması gerekmektedir. Daha sonra ise, tazminat ile ilgili indirim nedeni olan ve KTK’nun 87.maddesi ile BK 51.maddeye dayanan hatır taşıması indiriminin yapılması gerekmektedir.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2016/3675 E,2018/12189 K ;2016/1525 E, 2018/11250 K). Mahkememizce bilirkişi tarafından, davalı yana sigortalı araç sürücüsünün %85 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış olup, mahkememizce davalı yana sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olarak kabul edilerek yapılan hesaplamadan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış, daha sonra da bu miktardan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak aşağıda belirtilen bedeller üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı lehine hesaplanan tazminatlardan, müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle mahkememiz tarafından yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırma yapılmayacağı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1094 ESAS, 2018/6778 KARARI ile ve bu konuda süreklilik kazanan diğer kararlar ile uygulama kazandığından, yapılan indirimler nedeni ile davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş ayrıca yargılama giderlerinin paylaştırılması yoluna gidilmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABULÜ İLE; 3.585,3 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 15.298,35 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 18.883,65 TL tazminatın 22.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı yana ÖDENMESİNE, FAZLAYA İLİŞKİN İSTEMİN REDDİNE
3-Alınması gerekli 1.289,94-TL karar ve ilam harcından 29,20 TL peşin harcın ve 323,00 TL Tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 937,74 TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,70-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.418,20-TL olmak üzere toplam 1.480,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır