Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/873 E. 2020/558 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/873 Esas
KARAR NO:2020/558

DAVA:Tespit
DAVA TARİHİ:01/09/2015
KARAR TARİHİ:13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkillerinin … şirketlerinin İrak şantiyelerinde işçi olarak çalışmış olduklarını, müvekkillerinin iş akitlerinin feshi nedeniyle tazminatlarının ödenmediğini, bu sebeple iş mahkemelerinde dava açtıklarını, davalı şirket olarak … Tic. A.Ş gösterildiğini, davacı müvekkilleri tarafından açılan davalar kabul edilerek ilama bağlandığını, davacı müvekkilleri tarafından ilamlar, tahsil için icraya konulduğunu, müvekkillerinin iş mahkeme dosya bilgileri ve icra bilgileri liste olarak dava dosyasına sunulduğunu, icra dosyalarında haciz işlemleri tamamlandığını, haciz adresine hacze gidildiğini ve borçlu … Tic, A.Ş’nin, herhangi bir malvarlığına ve menkullerine ilişkin bir bilgiye ulaşamadıklarını, ayrıca şirketin alacağı karşılayacak herhangi bir gayrimenkulunün de bulunmadığını, şirket hali hazırda sadece tabela şirketi olarak bulunmakta olduğunu, davalı … … Tic. A.Ş 16.09.2011 tarihli olağanüstü genel kurulu kararı ve 29.07.2011 tarihli bölünme sözleşmesi ile … arasında kısmi bölünmeye gidildiğini, bölünme ve bölünmeye ilişkin ticaret sicil gazetesi dava dosyasına sunulduğunu, bu bölünme ile birlikte … A.Ş.’nın içinin boşaltıldığını ve tüm malvarlıkları …. A.Ş.’ye geçtiğini, açıklanan nedenlerle … A.Ş, nin borçlarının ödeme kabiliyetinin olmadığına ve kesin aciz vesikası alınma şartlarının doğmuş olduğunun, müvekkillerinin alacaklarının ödenmesinde …. A.Ş’nın ikinci dereceden ve müteselsilsen sorumlu olduğunun tespiti için iş bu davanın açılması zorunlu hale geldiğini, davacı müvekkillerinin hak ve alacaklarının ödenmesinde TTK. 176, madde gereği, kısmi bölünme nedeniyle; …, A.Ş.’nin ikinci dereceden ve ınüteselsilen sorumlu olduğunun tespitine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davacıların iddialarını tevsik eder nitelikte hiçbir belge sunamadığını, aciz vesikasının şartları oluşmadığı gibi yine aksini ispat eder hiçbir belge de sunulamadığını, İİK m.143′ te açıkça düzenlenen kesin aciz vesikası alınmasının şartları davalı müvekkili şirket yönünden oluşmadığını, ilama dayalı başlatılan icra takipleri neticesinde ne bir satış talebi ne de satışa konu olmuş bir mal bulunduğunu, davacıların huzurda ikame etmiş olduğu tespit davasına aciz vesikasını konu etmesinin hatalı olduğunu, huzurdaki davada zaman bakımından uygulanabilirliği söz konusu olmadığını, davalı müvekkili şirket ile diğer davalı şirket farklı tüzel kişilikler olduğundan birbirlerinin borçlarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirket yönünden aciz vesikası alınması şartları oluşmadığından ve huzurdaki dava ile aciz vesikası alınması şartlarının oluştuğunun tespiti talebi usul ve yasaya aykırı olduğundan davanın usul ve esastan reddine, zamanaşımı ve diğer tüm itirazlarının kabulü ile davanın hukuki yarar ve menfaat yokluğundan tüm yönleri ile reddine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; usule yönelik itirazlarının bulunduğunu, dava dilekçesinde eksikliklerin bulunduğunu, müvekkili şirket ile borçlu diğer şirket farklı tüzel kişiliklere sahip iki ayrı şirket olduğunu, iş bu dava açısından 6102 sayılı TTK 176.maddesi zaman bakımından uygulanamayacağını, 6762 sayılı TTK’ da 6102 sayılı TTK ‘ nın 176.madde hükmünü karşılayan herhangi bir hüküm bulunmadığını, iş bu davada diğer davalı şirket açısından kesin aciz vesikası verilmesi koşullarının oluşmadığını, kesin aciz belgesi verilmesinin bir diğer koşulu da borçlunun satışı yapılan mallar dışında haczi kabil malı bulunmaması olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine, tüm yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce celp olunan … kayıtları, … İş Mahkemesinin … Arası dosyalarının UYAP suretleri celp edilip incelenmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacıların davalı borçlu işveren şirketin şantiyesinde işçi olarak çalışmaları nedeni ile hükmedilen , ilama bağlı işçi alacaklarının konu edildiği icra takiplerinin semeresiz kalması ve davalı borçlu şirketin kısmi bölünmeye gitmesi ile bu bölünme nedeniyle davacıların alacaklarından davalı devralan şirketin sorumlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Somut olaya uygulanması gereken 6762 sayılı TTK.’da şirketlerin bölünmesi düzenlenmemiştir. 03.07.2001 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış olan 4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 38.maddesinde yapılan değişiklik ile tam ve kısmi bölünme düzenlenmiştir. Yasa’da ana çerçeve düzenlenmiş ve Maliye Bakanlığı’na tam ve kısmı bölünme konusunda düzenleme yetkisi verilmiştir. Bakanlık bu yetkiye dayanarak, 16.09.2003’teki; 25231 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Anonim ve Limited Şirketlerin Kısmi Bölünme İşlemlerinin Usul ve Esaslarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayınlanmıştır.
Buna göre (m.9) bölünmeye katılan şirketler, bölünme sözleşmesi hazırlarlar. Tebliğin 10.maddesinin 11.bendi uyarınca, bölünmeye konu varlıklarla bilirkişi istihdam edilen personelin de devredilmesi halinde devredilen iş gücünün hukuki durumuna ilişkin bilginin de, bölünme sözleşmesinde düzenlenmesi şarttır.
Somut olayda devrin işçiler yönünden sonuçları değerlendirilmiştir. Somut olayda İş Kanunu anlamında işyerinin devri söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 6.maddesinde, iş yerinin kısmen veya tamamen devrinin sonuçları düzenlenmiştir. Davalının sorumluluğunun anılan 6.maddeye göre tayini gerekir. Hukuki niteleme mahkemeye ait olup, talep İş Kanunu kapsamında kaldığından iş mahkemeleri görevlidir.(İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. HD’nin 2018/236E-2018/750 K sayılı ilamı )
Yukarıda yapılan açıklamalar gereği mahkememizin görevsiz olduğu görevli mahkememin … İş Mahkemeleri olduğu anlaşılmış. Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … İŞ MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4- Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır