Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/871 E. 2019/788 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/871 Esas
KARAR NO: 2019/788

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 31/08/2015
KARAR TARİHİ: 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 05/07/2008 günü saat 12:40 sıralarında, Zonguldak Merkez, Ilıksu Mevkiinde, sürücü … ( … ) yönetimindeki, D-010-06 nolu devlet yolunu takiben, Karadeniz Ereğlisi’ nden Zonguldak istikametine seyretmekte olan … plaka numaralı, … Marki, … Model, davalı …Ş’ ye Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk ( Trafik ) Sigortası Poliçesi ile sigortalı otomobil, KM:59+600 ‘ daki sağa virajda kontrolden çıktığını ve yolun sağ dışındaki 3 metre derinlikteki su kanalına düştüğünü, olay sırasında davacıların velayetleri altındaki oğlu … ‘ nın yaralandığını, davacılar bu nedenle davalı … şirketinden tazminat talebinde bulunması gerekliliğinin doğduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 sayılı Yasa’ nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; poliçede verilen şahıs başı sakatlık azami teminat tutarının 80.000,00 TL olduğunu, sigortacı sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan, izafe edilecek kusur oranının tespitinin gerektiğini, bu açıdan kusur durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu Başkanlığından rapor alınmasını talep ettikleriğni, talep edilen bakıcı giderleri teminat dışı olmakla birlikte davacı küçüğün maluliyet oranı düşük olup bakıcı gerektirecek nitelikte olmadığını, dosyada yine de bakıcı giderine ilişkin hesaplama yoluna gidilmesi halinde, indirim uygulanması gerektiğini, davacılardan … aynı zamanda sigortalı işletenin kendisi olup, kazanın tek taraflı olarak meydana gelmiş olması dolayısıyla, rücuya gerektirecek bir hususun söz konusu olup olmadığının araştırılması gerektiğini, açıklanan nedenlerle maluliyet olmaması veya maluliyet ile dava konusu kaza arasında illiyet bağının söz konusu olmadığından huzurdaki davanın reddine, bakıcı giderine ilişkin talebin reddine, herhalükarda hesaplama yapılması halinde gerekli indirimlerin uygulanmasına, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğunun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasını, olay tarihinden itibaren ve ticari türden talep edilen faizin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, şayet müvekkili şirket aleyhine kısmi kabul olması halinde yargılama giderleri ve avukatlık ücretinde de orantı kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davaya ilişkin olarak hastane kayıtları celp edilip incelenmiş, poliçe ve hasar dosyası celp edilmiş, kusur ve maluliyetin tespiti için Adli Tıp Kurumu’ dan raporlar alınmış ve uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Davalı vekili 19/02/2019 tarihli dilekçesi ile, davacı taraf ile sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını bildirmiş, yine davacılar vekili 19/02/2019 tarihli dilekçesi ile, tarafların karşılıklı olarak sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
HMK’nun 315/1.maddesi; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmünü içermektedir.
Davacılar vekilinin 19/02/2019 tarihli ve davalı vekilinin aynı tarihli dilekçelerindeki beyanları dikkate alındığında; tarafların sulh oldukları anlaşılmakla, HMK’nun 315/1.maddesi gereğince, sulh nedeni ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı vekilinin beyanı uyarınca vekalet ücreti ve yargılama gideri de istenmediğinden, davacı yararına davalılar aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktir ve tayinine de yer olmadığını ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Sulh nedeni ile konusuz kalan dava hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Talep olmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilgili taraf üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gerekli 44,40 TL harcın, peşin yatırılan 27,70 TL harçtan düşümü ile eksik kalan 16,70 TL harcın davacılardan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır