Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/838 E. 2018/223 K. 26.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/838 Esas
KARAR NO : 2018/223
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 19/08/2015
KARAR TARİHİ: 26/03/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP: Davacılar vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; davacıların baba oğul ticaret yaptıklarını, satın aldıkları malların karşılığını çekle ödediklerini, davalıdan satın alınan mallara ilişkin çeklerinin müsait olmaması nedeniyle ileride çekleri verildiğinde geri alınmak üzere davalıya teminat olarak verilen İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine konu edilen 26/12/2014 düzenleme, 16/03/2015 vade tarihli 100.000,00 TL lik senet verildiğini, davalı tarafın senette de görüleceği üzere vade tarihinde oynama/cizik olduğundan ve ileride sorun olabilir diyerek, yeniden o senedin yerine bu sefer İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu edilen diğer icra dosyasındaki senetle aynı bilgileri içeren senedin alındığını, ancak ilk senedini yırtılıp atıldığını bu nedenle iade edemediğini belirtmiş olduğu ve daha sonra da davacılar tarafından davalıya 139.980,00 TL lik faturalık mallarına karşılık 141.000,00 TL lik 6 adet çek verildiğini, çeklerin tahsil edildiği buna rağmen karşılıksız kalan ilk verilen senet ile imha edildiği belirtilmiş olmasına rağmen onun yerine alınan ve karşılıksız olan aynı bilgileri içeren diğer senedin de icra takibine konu edildiğinden bahisle, borçlu olmadıklarının tespitine ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Davacıların kendisinden mal satın aldıklarını, mali durumlarının kötüye gitmesi durumunda mevcut borçlarını ödemeyemez hale geldiklerinden ve bankadan da kredi çekemediklerinden, davalı şirket yetkilisinden kendi adına kredi çekerek kendilerine tevdi edildiğini, 100.000,00 TL lik çekin bu kredinin teminatı amacıyla bankaya verildiğini, bu kredi bedelinin ödenmemesi riskine karşılık olarak davacıların senet vermek istemiş olmaları nedeniyle, 26/12/2014 düzenleme, 16/03/2015 vade tarihli 100.0000,00 TL tutarlı senet verdiklerini, bu senedin bu amaçla verildiğini, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle şirket yetkilisinin borcu kendisinin ödediğini, devam eden süreçte davacıların mal almayı sürdürmesi ancak ödemeyi yapmamaları nedeniyle bu kez İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu 100.000,00 TL lik senedin de kendilerinden alınan mal karşılığında verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacılar delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … ve … E.sayılı dosyaları, barka kayıtları, ticari defterler ve faturalar, bilirkişi incelemesi delillerine dayanmışlardır. Davalı taraf delil olarak; İcra dosyaları, banka evrakları, emsal Yargıtay kararları, yemin, tanık, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dava konusunun teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya bankacı bilirkişi … ve ekonomist bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş oldukları raporlarında, davalı tarafın ticari defterlerinin sunulmadığını, davacıların ortağı oldukları şirketin ticari defterlerinde yapılan incelemede dava dışı, davacıların ortağı olduğu şirket ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisine göre dava dışı şirketin davalıdan 139.980,00 Tl tutarında mal satın aldığı, bu mallara karşılık ödeme yaptığı buna göre de dava dışı şirketin davalıya 980.000,00 TL cari hesap borcunun bulunduğu, açılan davanın temel ilişkiye dayalı kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, buna göre de temel ilişkiden kaynaklanan itiraz ve defilerin ileri sürülebileceğini, bu nedenle de mücerretlik kuralının uygulanamayacağını, ispat yükünün davalıda olduğunu, davalının da ikrar ve iddialarına bağlı olunarak, dava konusu bonoların cari hesap alacağına ve davacı adına çekilen kredinin teminatı karşılığında alındığının ispatlanması gerektiğini bu yönde davalının ispatta bulunamadığını belirtmişlerdir. Rapora yönelik itiraz üzerine aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış ve bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında; dava dışı davacıların ortağı olduğu şirketin davalıya vermiş olduğu 6 adet çekin davalıya veya yetkili hamillerine ödenmiş olduğunu belirtmişlerdir.
Dava: menfi tespit davasıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, getirtilen icra dosyaları, alınan detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi ek ve kök raporları uyarınca, davacıların davasının cari hesaptan açıkta kalan borç miktarı düşüldükten sonra bakiye kalan kısım yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davada ispat yükü davacı tarafın verdiği senedin, davalıda olması ve davacı tarafın temel ilişkiye dayanması, davalı tarafın savunmaları uyarınca da davacı iddialarının aksinin davalı tarafça ispatlanması gerekir. Ancak, davacıların iddiasına karşılık davalı taraf davacıların ekonomik durumlarının kötüye gitmesi, borçlarını ödeyememeleri üzerine davacıların talebi uyarınca davalı şirket yetkilisinin 100.000,00 TL lik kredi çektiğini, bu kredinin davacılara verildiğini ve 100.000,0 TL lik çekin bu kredinin teminatı olarak alındığını, ancak bunun ödenmemesi üzerine şirket yetkilisinin ödemek zorunda kaldığını, diğer senedin davacıların bu kredilerine teminat olarak verildiğini, diğer aynı miktarlı ikinci senedin ise alınan malların karşılığı kendilerine verildiğini savunmasına rağmen savunmasını ispatlayamamış aksine alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamınca davacıların iddiasının sübuta erdiğine kanaat getirilmiştir.
Davacılar tarafından verilen çeklerin ödendiği sabit olduğundan, davacıların ortağı olduğu şirket kayıtlarına göre 141.000,00 TL lik çekleri alınan mal karşılığında davalıya teslim edildiği ve davacı tarafça da tahsilatların yapılmış olduğu, davacıların ortağı olduğu dava dışı şirketin defterlerine göre 980,00 TL borçlu kaldıkları, bakiye mal bedelinin ödenmiş olduğu, davalı tarafça çekildiği belirtilen kredinin davacılara teslim edildiğine dair yazılı her hangi bir belge delil sunmadığı, bu na göre de bu savunmasına itibar edilemeyeceğine kanaat getirilmiştir.
Davalı tarafın, verilen senedin birini teminat amaçlı verildiği belirtilmiş olmasına rağmen, aynı cevap dilekçesinde geçen 100.000,00 TL lik çekin de teminat amaçlı bankaya teslim edildiği belirtilmesine göre , davalı tarafın kendi cevap dilekçesi uyarınca 100.000,00 TLlik kredi için iki kez teminat alındığının kabulü gerekeceği, oysa çekler tahsil edildiğinden , diğer senedin niçin iade edilmediğinin davalı tarafça açıklanamadığı sabit olduğundan bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmemiştir.
Davalı tarafın, diğer ikinci alınan senedin davacıların aldıkları mal bedeli uyarınca davacılardan alındığı belirtilmiş olmasına rağmen, davacılara bu senedin alınmasını gerektirecek mal sattığına ilişkin her hangi bir belge , bilgi sunamadığı, defterlerini incelemeye tabi tutmadığı, davacıların ortağı olduğu dava dışı şirket kayıtlarından da belirtilen, karşılığı çeklerle ödenen satıştan başka bir satışın, davacılar yönünden de mal alışın da ispatlanamadığı ciheti ile bu yöndeki savunmaları da itibar edilmemiştir. Aksine, davacıların savunmalarında dile getirdiği gibi senedin her iki tarihte düzenlenmiş ve aynı meblağa ilişkin ve aynı vadeye sahip olmasına ve senetlerden birinin üzerinde vade tarihinde çizilme olması nedeniyle, davacıların dilekçelerinde dile getirdiği hususlarında bu hususta örtüştüğü anlaşıldığından, davacıların davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacıların kabul edilen davalara uyarınca, talepleri dikkate alındığında ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, icra takip dosyaları uyarınca, davalı tarafın kötü niyetle bilerek, davacılar aleyhine icra takibinde bulunduğu sabit hale geldiğinde, davacıların kabul edilen dava değeri üzerinden ayırca lehlerine takdiren %20 oranında tazminata hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacıların davasının kısmen kabulü ile, davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 100.515,89 TL ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 101.495,89 TL olmak üzere 202.011,78 TL davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 40.402,35 TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Kabul edilen 202.011,78 TL üzerinden alınması gerekli 13.799,42 TL harcın davacılar tarafından peşin yatırılan 3.466,60 TL den mahsubu ile 10.332,82 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 3.466,60 TL peşin harç, 8,20 TL vekalet harcı, 13,00 TL vekalet pulu, 0,75 TL dosya masrafı, 1.343,9 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.397,01 TL den davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.390,26 TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 18.070,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Davalı tarafında yapılan 6,50 TL vekalet pulu giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 0,31 TL nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 980,22 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacılar tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip
¸e-imzalı
Hakim
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.