Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/834 E. 2018/114 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/415 Esas
KARAR NO : 2018/153
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2013
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, mahkememize sunduğu 04/04/2013 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 30/11/2011 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesinden doğan 20/07/2012 tarihli fatura bedelinin tahsili amacıyla, davalı borçlu hakkında, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, borçlu yanca itiraz edildiğini ve itiraz sebebiyle takibin durduğunu, oysa sözleşmenin 9.5 maddesinde İstanbul Mahkemeleri’nin yetkisinin kabul edildiğini, bu nedenle davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, ayrıca, davalı tarafça, fatura içeriğine itiraz edilmemekle birlikte, dilekçesine ekli, müvekkili şirketin antetli kağıdına yazılı, müvekkili kaşe ve imzasını taşıyan 13/11/2012 tarihli belge ile itfa itirazında bulunulduğunu, belge üzerinde yapılacak inceleme neticesinde imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edilebileceğini ileri sürerek, davalı yanın icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketin yetkilisi pozisyonunda görünen ve kendisini firma yetkilisi olarak tanıtan kişiye duyduğu güven neticesinde sözleşmeyi imzaladığını ve ödemeler sonrasında da yine bu kişiden itfa evrakını aldığını, 30/11/2011 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi ile itfa evrakını imzalayan kişinin aynı kişiler olduklarını, şayet bu belge altındaki imza geçersiz ise elektrik enerjisi satış sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, kaldı ki bu sözleşmenin, müvekkili şirket ile müzakere edilmeden hazırlanmış matbu bir sözleşme olduğunu ileri sürerek, davanın reddine ve davacı yanın %20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini savunmuştur.
Mahkememizce verilen 27/12/2013 tarih ve … E/K sayılı karar, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 02/07/2014 tarihli kararı ile “Davalının savunmasına konu 13/11/2012 tarihli itfa belgesinin aslının celp ettirilerek HMK’nın 211.maddesine uygun olarak, davacının bu belgenin tanzim tarihinden önceki mukayese belgeleri ile ayrıca taraflar arasındaki 30/11/2011 tarihli elektrik satış sözleşmesi getirtilip, her iki belgedeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda uzman bir bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuş olup, karar düzeltme talebi ise Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 24/03/2015 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir. Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava, elektrik satış sözleşmesinden doğan fatura alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67. maddesi hükmü gereği iptali talebine ilişkindir.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından, davalı şirket aleyhine 3.593,84 TL asıl alacak ve 71,88 TL 6183 sayılı yasaya göre aylık 2.3 gecikme faizi (31/07/2012 tarihinden itibaren) olmak üzere, toplam 3.665,72 TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ve davalının 7 günlük yasal süre içerisinde borca ve fer’ilerine itiraz edildiği, davacı şirketin yasal süresi içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür.
Davalı yanca iddia edilen itfa belgesinin aslının sunulması için davalı vekiline, 30/11/2011 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesini sunması için davacı vekiline süre verilmiş olup, sözleşme aslı dosyaya ibraz edilmiş, davalı vekilince itfa belgesinin Bedaş’ta bulunduğu bildirildiğinden, söz konusu belgenin celbi için Bedaş’a müzekkere yazılmıştır.
…A.Ş’den gelen 25/05/2016 tarihli yazı cevabında, davalı şirket adına, şirketlerinde kayıtlı … no’lu abonelik dosyasının incelenmesinde, davacı şirket ile ilişkisinin sonlandırıldığı ve herhangi bir borcunun bulunmadığına dair belge tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin, 09/09/2015 tarihli dilekçesi ile dava konusu olan fatura alacağının … takip no’lu kargo ile … Kargo tarafından, davalı şirket yetkilisi olan …’a tebliğ edildiği beyan edildiğinden, kargo şirketine müzekkere yazılarak, faturanın …’a tebliğine ilişkin belgeler dosya içerisine getirtilmiştir. Ticaret sicil gazetesi kayıtlarından ve davalı vekilinin açık yargılama sırasındaki beyanından, …’un şirket ortağı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı-borçlunun, dava konusu faturayı inkar etmediği, itirazın fatura bedelinin ödendiğine ilişkin olduğu, kargo şirketince verilen cevaptan da anlaşılacağı şekilde, faturanın bizzat şirket ortağı …’a tebliğ edildiği, davalı tarafça delil olarak ileri sürülen itfa belgesinin mahkememize ibraz edilemediği, dolayısıyla davalı-borçlunun itfa iddiasını ispatlayamadığı göz önünde bulundurularak; Yargıtay bozma ilamı öncesinde mahkememizce SMMM … tarafından, davacı ve davalı şirket defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen 26/11/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda “Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesap farkının, davacı şirket tarafından düzenlenen 20/07/2012 tarih ve 356858 no’lu 3.593,84 TL tutarındaki faturadan kaynaklandığı, bu faturaya ilişkin davalının kayıtlarında herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı ve dosyada bu fatura ile ilgili bir ödeme belgesinin görülmediği, dolayısıyla tarafların defter kayıtları ve dosyaya sunulan belgelere göre, davacı şirketin, takip tarihi olan 09/01/2013 tarihi itibarıyla, davalı şirketten 3.593,86 TL alacaklı göründüğü”nün bildirildiği anlaşılmakla, bilirkişi raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davanın kısmen kabulüne, davalı-borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasındaki asıl alacak miktarı olan 3.593,84 TL’ye yönelik itirazının iptaline, takibin bu miktar yönünden ve talepnamedeki koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ayrıca, İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının, davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine, ancak, davacının kötü niyeti ispatlanamadığından, bu nedenle de koşulları bulunmadığından, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR : /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen KABULÜNE, davalı borçlunun İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı dosyasındaki asıl alacak miktarı olan 3.593,84 TL’ye yönelik itirazın iptaline, takibin bu miktar yönünden ve talepnamedeki koşullar ile devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin Reddine,
3-Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 718,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya ödenmesine,
4-Takipde davacının kötüniyeti kanıtlanmadığından ve bu nedenle koşulları bulunmadığından davalı tarafın tazminat isteminin Reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 245,49 TL maktu karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 62,65 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 182,84 TL’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına (27/12/2013 tarihli karar uyarınca, 06/03/2014 tarihli, 2013/100 eski Esas Sayılı dosyadan maliyeye bildirilen 182,84 TL tahsil edilmiş ise yeniden tahsiline yer olmadığına, tahsil edilmemiş ise bir kez tahsilinin sağlanmasına),
6-Davacı tarafından yatırılan 62,65 TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1.maddesi hükümleri gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi hükümleri gereğince hesap olunan 71,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 492,05 TL ilk kararda yapılan yargılama gideri ve bozma sonrası yapılan 102,10 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 594,15 TL’nin kabul ve red oranına göre 582,50 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından yatırılan 17,65 TL ilk kararda yapılan yargılama gideri ve bozma sonrası yapılan 55,50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 73,15 TL’nin kabul ve red oranına göre 1,44 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır