Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/796 E. 2018/596 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/796 Esas
KARAR NO : 2018/596
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/08/2015
KARAR TARİHİ : 04/06/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin …Belediyesi iştirakçilerinden olan davalının işletmecisi bulunduğu …’in klimaların tüm iç ve dış ünitelerinin bakım, onarım, drenaj pompası test edilerek servis fişlerinin davalı firma müdürü …’a imza karşılığı teslim edilmiş olduğunu, bu hizmet karşılığında 18/12/2014 düzenleme tarihli 14.160,00 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, ödenmemesi üzerine İstanbul…İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası ile takip başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin bahsi geçen … Oteli 16.03.2015 tarihinde devretmiş olduğunu, dava konusu fatura alacağının müvekkili şirkete yöneltilemeyeceğini, husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin bahsi geçen alacaklı firma ile ticari bir ilişkisi olmadığını, gönderilen ödeme emrinde fatura bulunmadığı gibi müvekkil şirkete de fatura iletilmediğini, davacı faturayı otel müdürü … isimli kişiye teslim ettiğini söylemişi ise de her ne kadar fatura … isimli kişiye iletilmiş olsa dahi, bu kişinin şirket yetkilisi olmadığını, bunlara rağmen alacağı olduğunu söyleyerek icra takibi açması ve buna bağlı alarak akabinde dava açılmasında şirketlerinin itibarının zedelenmiş olduğunu belirterek, davanın reddine. davacının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, faturalar, servis fişleri, taraflara ait ticari defterler, tanık, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ve diğer delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; bilirkişi incelemesi, tanık ve tüm yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı ve davalı tarafa ait 2014 yılı ticari defterlerin açılış tasdiklerinin TTK. mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2014 yılı Yevmiye Defteri kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığını, envanter defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki gerekmediği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile davacı ve davalı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiğine dair rapor sunmuş olup, davalının itirazı üzerine dosya tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu ek raporunda;
” Davacı tarafından davalının iştiraklerinden…Otel’ e klima hizmeti verilmiştir. Bunun yanında Servis Fişlerinde imzası bulunan …’ un davalı … A.Ş.’ de ve iştiraki olan … Otel’deki görevinin ve yetkilerinin ne olduğu konusunda taraflardan beyan ve bilgi alınması kararı sayın mahkemenize ait olacaktır denilmektedir. Buna ilişkin davalı şirket vekili tarafından 09.08.2016 tarihinde Hukuk Mahkemeleri Ön Büro’ na verilen beyan dilekçesinde, “….Bilirkişi raporunda sözü edilen ve servis fişlerinde imzası bulunan … isimli kişi müvekkil şirket çalışanı ya da yetkilisi değildir. Bu durum … kayıtları ile de sabittir.” denilmektedir. Ancak buna ilişkin dosya kapsamında … kayıtlarına rastlanmamıştır. Ayrıca …’ un davacı şirketin iştiraki olan … Otel’ deki görevi ve yetkisi konusunda davalı şirket vekili tarafından herhangi beyan ve bilgi de verilmemiştir.
Dosya kapsamında yer 14.07.2016 tarihli Bilirkişi Raporu’ nun IV- Değerlendirme Bölümünün 2. maddesinde, “…Buna göre Posta Alındısında yer alan alıcı …’ nun … Oteldeki görevinin ve yetkilerinin ne olduğu konusunda taraflardan beyan ve bilgi alınması kararı sayın mahkemenize ait olacaktır.” denilmektedir. Buna ilişkin davalı şirket vekili tarafından 09.08.2016 tarihinde Hukuk Mahkemeleri ön Büro’ na verilen beyan dilekçesinde, “….Posta alındısı göndericiler tarafından doldurularak oluşturulan bir belge olup resmi bir evrak niteliği taşımaz ve gönderinin muhataba tebliğ edildiği anlamına gelmez.” denilmektedir. Ancak …’ nun davacı şirketin iştiraki olan … Otel’ deki görevi ve yetkisi konusunda davalı şirket vekili tarafından herhangi beyan ve bilgi de verilmemiştir.
Sonuç olarak; Yukarıda yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda takdir tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; Rapor içerisinde belirttiğimiz üzere; değerlendirme bölümünde yer alan tespitler davalı şirket vekili tarafından beyan ve bilgiler ibraz edildiği takdirde; hizmetin verilip verilmediği, faturanın tebliğ edildiği veya edilmediği, faturanın ödenip ödenmediği tespit edileceği”’ne dair ek rapor sunmuştur.
Dinlenen davacı taraf tanığı …’un 23/09/2016 tarihli duruşmadaki beyanında ” Ben 2014 yılı Kasım ayında açılacak olan otelin klimaların bakımı gerektiğinden dolayı ve ben de otelin teknik müdürü olarak çalıştığımdan davacı …’a haber verdik, kendileri de işçileri ile birlikte gelip klimaların bakımı yaptı, servis hizmetini sundu, bilahare de çalışır vaziyette işlerini bitirdiklerinden dolayı düzenlemiş oldukları servis fişine ben de imza attım, o an bize her hangi bir fatura verilmedi, faturalar daha sonra bana gelir ben de arkasına paraf attıktan sonra ödeme için muhasebeye gönderdim, bilahare fatura geldi, ben parafladım, muhasebeye gönderdim, ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, ben …dan emekliyim, ancak bu otelde çalışırken … kaydının yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, ben 2014 yılında otelin işletmesi … dayken 1 yıl çalıştım, maaşımı Kentyol veriyordu, bana ariyeten teknik müdür olmamdan dolayı otelin genel müdürü olarak bildiğim … da talimat verdi, onun üzerine ben servisi çağırdım, gösterdiğiniz servis fişindeki imzanın kendisine ait olduğunu ”
Diğer davacı tanığı … beyanında; ” Ben, 2014 yılında Aralık ayında otelin sorumlu müdürü olduğumdan dolayı ve kapalı olan oteli hizmete açacağımızdan dolayı otelin tüm ısıtma soğutma sistemini çalışır halde olabilmesi için teknik müdürüm … ile konuşarak daha önce hizmeti verdiğinden dolayı davacıdan talep ettik, hizmet verildi, ancak ödeminin yapılıp yapılmadığını bilmiyorum, muhasebe bilir, fatura otele tebliğ edildiği, ancak ödenip ödenmediğini bilmiyorum, ben… A.Ş nin yönetimindeydim ve sorumlu müdürüydüm ” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının iddia ettiği gibi hizmetin davalıya verilip verilmediği, verilmiş ise davaya konu faturanın da davalıya veya yetkilisine veya çalışanlarına tebliğ edilip edilmediği, teslim edilenin faturayı teslime almada yetkili olup olmadığı ve davalı çalışan olup olmadığı ile davalı almış ise hizmet karşılığı fatura bedelinin ödenip ödenmediği noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alınan bilirkişi raporunda, her iki taraf defterlerinin usulüne uygun tutulup, tasdik oldukları ve kendileri lehine delil olabileceği, davacının davalı konusu ettiği faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen, davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı, dinlenen davacı tanıklarından otelin genel müdürü olduğu bildirilen …alınan ifadesinde, otelin müdürü olması ve otelin hizmete açılacak olması nedeniyle, otelin tüm ısıtma ve soğutma sistemlerinin bakıma alınması gerektiğinden, otelin teknik müdürü olan diğer dinlenen tanık …’un daha önce hizmet alındığını bildirdiği, davacıdan hizmet almayı talep ettiklerini, davacının hizmeti verdiği, ancak hizmet karşılığı bedelin ödenip ödenmediğinin bilmediğini, kendisinin … A.Ş nin aynı zamanda yönetiminde olduğunu bildirdiğinden ve bu tanığın beyanları diğer davacının tanığı, teknik müdür olduğunu bildirilen … tarafınca da teyit edilmiş olduğu, buna göre de davalı defterlerine kayıtlı olmamasına rağmen, hizmetin fiili olarak davacıdan alındığı, hizmet alınmadığını savunan davalı tarafın, hizmetin başka bir firmadan alındığını da ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
Gelen …kayıtlarında davacıdan hizmet alınması talimatını veren…’nun ve hizmeti alan ve kontrol eden, teknik müdür olduğu belirtilen…r’un davalı çalışanları olduklarına dair kayıt bulunmamış olmasına rağmen, bu durumun yani resmi kayıtta yer almamanın tek başına davacıdan hizmet alınmasını talep eden ve alınan hizmeti onaylayan kişilerin davalı çalışanı olmadığının söylenemeyeceği, zira bu hususun ülkenin bir gerçeği olarak … kayıtlarının çalışan sayısı ile uyumlu olmaması hususunun bariz bir örneği olduğunu ve fiili bir durumun ispatı olan hizmetin alındığını gösteren hususun, bu tanık beyanları ile davalıya verilmiş olduğunun, aynı zamanda davalının yönetim kurulunda yer alan …’nun yönetim kurulunda yer aldığının, servis hizmeti alınmasından sonra yönetime resmi olarak atanmış olmasının hizmetin alınmadığına değil işin aciliyetine binaen resmi kayıta yansımamış da olsa, daha önceden muhtemelen yapılan kararlaştırma neticesinde hizmetin verildiği otel ile ilgili olacağı belli olduğundan, bu kişi tarafından ısıtma ve soğutma sistemlerinin bakımının yapılması talimatının verilmiş olduğuna, bu nedenle resmi olarak kayıtlı olmamasına rağmen talimatı veren ve servis fişinde imzası bulunanların davalı çalışanları olduklarına kanaat getirilmiştir.
Servis fişi sonrasında, verilen servis hizmetine ilişkin faturanın da davalıya …yoluyla gönderilmiş olduğu, bu hususun tanık …’un beyanı ile de teyit edilmiş olduğu, buna rağmen yine bir ülke gerçeği olarak davalının resmi kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı, ancak resmi kayıtta görülmemesine rağmen davacının lehine olan defterleri ve dinlenen davalı çalışanı olduklarına kanaat getirilen tanıkların beyanları dikkate alındığında, davacının dava konusu ettiği hizmetin davalıya verildiği, ancak karşılığı olan fatura bedeli 14.160,00 TL’nin davacıya ödenmemiş olması nedeniyle, davacının bu kısma ilişkin davasının sübuta ermiş olduğu, bu nedenle davasının bu kısımının kabulü gerektiğine, bu nedenle de davalının bu kısma ilişkin itirazının iptaline karar verilmiştir.
Davacı tarafça, takipten önce davalı taraf temerrüde düşürülmemiş olduğundan, davacının takip talepnamesinde talep ettiği 436,40 TL ye ilişkin işlemiş faiz talebinde haksız olduğu, davalının bu kısma ilişkin itirazında haklı olduğu, bu nedenle de davacının bu kısma ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.
Davacı alacağı faturaya dayalı olup, alacak likit olduğundan, kabul edilen dava değeri üzerinden davacı lehine takdiren %20 oranında inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
Davacının reddedilen dava kısmı yönünden, davalı tarafça her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de; davalı tarafça açıkça davacının kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilemediğinden, davalı yönünden kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığı ciheti ile davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki 14.160,00 TL li asıl alacağa ilişkin itirazın iptali ile takibin bu kısım yönünden aynı şartlarla devamına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen kısım üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 2.832,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen kısım için şartları oluşmadığından, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gerekli 967,27 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 249,51 TL harçtan mahsubu ile 717,76 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 249,51 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 6,50 TL vekalet harcı ve 868,9 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.156,71 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.121,08 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 4,10 TL vekalet harcı, 6,50 TL vekalet pulu olmak üzere toplam 10,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 0,32 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı asil ile davacı vekilinin vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.