Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/79 E. 2020/430 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/79 Esas
KARAR NO:2020/430

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ:22/01/2015
KARAR TARİHİ:21/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1998 yılından bu yana dekorasyon ve tasarım işi ile uğraşmakta olduğunu, müvekkili ile davalı arasında önce yazılı olarak mevcut davalı taraf adresindeki binada laboratuvar yenilenmesi işi için anlaşma yaptıklarını, daha sonra sözlü bir anlaşma yapmış olduklarını, davalı tarafa sunulan draft teklif örneğinde yapılacak işler ve ücretleri yer almakta olduğunu, inşaat işlerinin belirli bir kısmı tamamlandıktan sonra yapılan anlaşma dışında başkaca işlerinde yapılmasını müvekkili firmadan talep edildiğini, davalı tarafın sözleşmeye ek olarak istediği işlerin fiyatlarını davalı tarafa bildirmiş olduklarını, ancak bu işlerin bedelinin ödenmediğini belirterek, dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı firmadan şimdilik 193.311,54 TL ‘nin dava tarihi itibariyle işleyecek temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili firma arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, bir kısım inşaat işlerinin yapımı için şifahi olarak anlaşıldığını, müvekkilinin ek işler talep ettiğini, fakat bunların bedelini ödenmediğini iddia ederek, 193,311,54.-TL tutarında bir alacak talebinde bulunduğunu, söz konusu taleplerin tamamının gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin adresinin “…” olduğunu, HMK 6. Madde kapsamında genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemenin …Adliyesi mahkemeleri olduğu için mahkeme tarafından davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafın dilekçesinde kabul ettiği ve yapmayı taahhüt ettiği inşaat işlerini dahi tamamlayamadığını, müvekkilinin kendisine güvenerek ek iş, vermesi hayal ürünü olduğunu, davacı tarafın her ne kadar köklü ve tecrübeli bir firma olduğunu iddia etse de, üstlendiği ve taahhüt ettiği inşaat işlerini tamamlayıp, teslim edemediğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davacı; vazgeçilen sözleşmede kararlaştırılan işler dışında, iş yapımı hususunda davalı ile sözlü olarak anlaştıklarını bu kapsamda edimi yerine getirdiğini ancak davalı tarafından bedelin ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise sözleşme olmadığını, davaya konu işlerin başka kişilere yaptırıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında, 21/08/2013 tarihli eser sözleşmesi imzalandığı, daha sonra bu sözleşmeden vazgeçildiği çekişmesizdir.
Her ne kadar eser sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması zorunlu değil ise de değeri belli bir miktarın üzerindeki uyuşmazlıkların kesin delille ispatı zorunludur. Kural bu olmakla birlikte, delil başlangıcı bulunması durumunda hukuki ilişkinin kesin delille ispatı gerekmez.
Bu açıklamalardan sonra eldeki uyuşmazlık açısından durum değerlendirildiğinde; davacının dava dilekçesinde belirttiği işleri yaptığını iddia etmesi, mahkememizce yapılan keşif ve bu keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporlarında, davacının yaptığını iddia ettiği işlerin yapıldığının tespit edilmesi, davalı şirket tarafından davaya konu işlerle ilgili davacının gönderdiği e-postalara işlerin kabul edildiğine dair elektronik ortamda cevap verilmiş olması – her ne kadar yapılan işlerle ilgili Belediyeden ruhsat alındığına dair belgelerin bulunmadığı bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmiş ise de tacir olmakla basiretli davranma yükümlülüğü altında olan davalının bu yönde bir itirazının bulunmaması – ile tüm dosya kapsamından taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması karşısında, denetime elverişli olan bilirkişi raporu hesap yönünden mahkememizce de benimsenerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-187.310,39 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gerekli 12.795,17-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 3.301,28-TL harcın mahsubu ile 9.493,89-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 3.301,28 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 6,50 TL vekalet pulu, 206,30 TL keşif harcı, 400,00 TL keşif araç ücreti ve 6.470,50 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 7.115,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 6.894,21-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 21.561,73-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı