Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/765 E. 2018/560 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2015/765 Esas
KARAR NO : 2018/560
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/12/2010
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında 31/12/2001 tarihinden 31/12/2016 tarihine kadar süreli “Bayilik Sözleşmesi” yapıldığını, sözleşme kapsamında davalı şahsa petrol ofisi bayiliği verildiğini ayrıca 09/05/2002 tarihli protokole bağlı davalılara ait taşınmazlar…Köyü … parselde 15 yıl süreli intifa kurulduğunu ayrıca 05/05/2005 tarihli “Taahhütname” ile davalı şahsın taraf şirketleri arasındaki bayilik sözleşmesinden doğmuş-doğacak borçlarına karşılık 500.000-TL lik miktarla sorumluluk altına girdiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin dikey anlaşma ile yenilenmediğinden 18/09/2010 tarihinde sona erdiğini, ancak dikey anlaşmanın intifa süresi sonuna kadar devam edeceğine inanılması nedeniyle benzin istasyonunun zemin betonu, bina inşaatı ve ayrılmaz parçaları niteliğindeki yapıların inşaat giderlerinin müvekkili şirketçe karşılandığını, müvekkilinin davalı şirkete ivaz bedeli olarak ödediği 105.241,23 TL den sözleşmenin geri kalan süresine rastlayan 37.374,42 TL nin iktisap tarihinden avans faizi ile ve KDV’ si eklenerek davalılardan tahsiline, ekonomik kayıp karşılığı olarak da 79.197,44 TL nin KDV si ile birlikte dava tarihinde avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, kalıcı-teknik yatırımlara ilişkin sabit yatırımlardan ödenen geçersiz kalan bakiye süreye ilişkin hesaplanan 19.334,90 TL nin de iktisap tarihinden itibaren avans faizi ve KDV si ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket ve davalı şahsa dava dilekçesi tebliğ edilmiş, yazılı beyanda bulunulmamış, kendilerini vekille temsil ettirmemişler olup sadece davalı şahıs yargılamanın ilk oturumunu oluşturan 22/03/2011 tarihli celsede hazır bulunup davacı şirket ile anlaşma zemini aradıklarını ancak davayı kabul etmediğini sözlü olarak açıklamış, bilahare davalı vekili tarafından sunulan dilekçelerde davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 18.09.2010 tarihinde sona ermesine bağlı bakiye 6 yıl 104 günlük süreye tekabül eden ivaz bedelinin 37.269,15 TL olduğu, davalı şirkete 07.10.2003 tarihinde verilen ana paranın dava tarihinde güncelleme işlemi yapılmaksızın iadesi gerekmekte olup, buna ilişkin talep edilen 79.197,44 TL’lik ekonomik kayıp miktarının sebepsiz zenginleşme hükümleri içinde tahsili gerekeceği, davacı tarafından yapıldığı belirtilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin gereği olarak sözleşme süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğunda bu yöne ilişkin talebin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile ivaz bedeli olarak 37.369,15 TL’nin KDV’si ile birlikte 22.02.2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, ekonomik kayıp karşılığı 79.197,44 TL’nin KDV’si ile birlikte dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, kalıcı – teknik yatırımlara ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E., … K., sayılı kararı ile “…Mahkemece, kararın 3. sayfasının ilk paragrafında “ivaz bedelinin ana parasına temerrüt tarihi olan 22.02.2010 tarihinden itibaren faiz işletilebileceği” belirtilmiş iken, sonraki paragrafta davacı tarafından 07.10.2003 tarihinden itibaren faiz işletilerek bulunduğu anlaşılan 79.197,44 TL’nin talep edilebileceğinin kabul edilmiş olması, yine 3. sayfanın 2. paragrafında “… davalı şirkete 07.10.2003 tarihinde ödenen intifa tutarının dava tarihinde güncelleme işlemi yapılmaksızın iadesi gerekmekte olup….” denilmesine rağmen, cümlenin devamında “…. buna ilişkin talep edilen 79.197,44 TL’lik ekonomik kayıp miktarının nedensiz zenginleşme hükümleri içinde tahsili gerekeceğinden …” denilmiş olması hükmün kendi içerisinde çelişkili olmasına sebebiyet verdiği gibi, mahkemece yazılan gerekçe ivaz bedelinin semereleri yönünden anlaşılır ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA…” şeklinde karar verilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, Manavgat Asliye Hukuk ( Ticaret ) Mahkemesi’ne talimat yazılarak resen seçilecek makine mühendisi, malimüşavir ve inşaat mühendisi marifeti davaya konu taşınmaz üzerinde keşfen inceleme yapılmak suretiyle ve davalı tarafın ticari defterleri de incelenmek suretiyle kalıcı teknik yatırımların yerinde belirlenmesi suretiyle, davacı iddiasına konu kalıcı yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği, başka bir deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı, değer kattığının, yani davalı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunlardan davacının kendi marka değerini korumaya ve artırmaya yönelik giderler bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu, sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımların olup olmadığı ve varsa miktarı, eğer yatırımlar yukarıdaki iki halde belirtilen yatırımlardan değil ise intifa hakkının tapudan terkin tarihi itibariyle yatırımların taşınmaza kattığı değerin tespiti ve davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre faturaya konu malların amortisman sürelerinin terkin tarihi itibariyle dolup dolmadığının tespiti, kabul anlamına gelmemek kaydıyla intifa bedelinin güncellenmemiş değerine göre terkin tarihi itibariyle davacı tarafından ödenen intifa bedelinin arda kalan kısmının tespitinin yapılması açısından bilirkişi raporu aldırılması istenmiş, bu yönden sunulan 17/03/2016 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiş bilahare bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazların cevaplandırılması ve değerlendirilmesi ve davalı ve vekiline ayrı ayrı ihtaratlı tebligatlar çıkartılarak 2004-2005-2006 yılları ticari defter ve kayıtlarının sunulması istenip, sunulduğu takdirde incelenerek bilirkişi kurulundan ek rapor alınması için yeniden talimat yazılmış, bu yönden sunulan 20/03/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu ek raporu da incelenip denetlenmiş ve bilahare uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı kapsamı ve sonrasında alınan bilirkişi kurulu raporu ve ek raporu kapsamları ve taraf vekillerinin rapor ve ek rapora karşı beyan ve itirazlarının tüm iddia ve savunma kapsamı ile değerlendirilerek denetime elverişli bilirkişi raporu sunulması açısından dosya uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bu yönden sunulan 22/12/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu da incelenip denetlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı kapsamı bilirkişi raporları kapsamları birlikte değerlendirilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi ve tesis edilen intifa hakkının Rekabet Kurulu kararı nedeniyle dikey anlaşma ile yenilenmediğinden 18/09/2010 tarihinde süresinden önce sona ermesi nedeniyle, ödenen ivaz bedeli, ekonomik kayıp ve kalıcı teknik yatırımlara ilişkin olarak ödenen bedellerin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere uygun olduğu ve denetime elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenen 22/12/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği gibi, taraflar arasındaki dikey anlaşmanın Rekabet Kurulu kararları doğrultusunda öngörülen süresinden daha erken bir tarihte sonlanması nedeniyle 31/12/2001 tarihinde 15 yıl süreli olarak tesis edilen intifanın ivazı, 10/11/2003 tarihinde 89.187,48-TL + KDV olarak ödendiği, dosya kapsamındaki mevcut faturadan tespiti ile birlikte, 15/09/2010 tarih 11374 yevmiye nolu resmi senetle, davacı lehine tesis edilmiş intifa bedelsiz olarak çıplak mülkiyet malikleri lehine terkin edildiği, kullanılmayan süreye karşılık gelen ve denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda güncellenmiş ve iade edilmesi gereken kısmın 37.423,26-TL olarak hesaplandığı, davacının geçersiz kalan süre için talep ettiği 37.374,42-TL tutara ilişkin taleple bağlı 37.374,42-TL kalan süreye isabet edilen tutar olarak söz konusu olacağının hesaben belirlendiği ve sözleşmenin 13.b maddesi kapsamında ve düzenlemeler karşısında bu bedelin talep edilebileceği, davacının 10/11/2003 tarihinde ödenen 89.187,48-TL tutara ilişkin davalının kullanılan sürede elde ettiği semereler talebine ilişkin ise, davacının ödenen bedelin bu kısmına dair sözleşmenin ayakta kaldığı döneme ilişkin semere talebinde bulunmuş ise de hesap yapılabilmesine dair dayanak ve sözleşme ( protokol ) düzenlemeleri bulunmadığından bu talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen tank sahası, tanklar ve altyapı betonlamanın talimatla alınan ek bilirkişi raporuyla istasyonda mevcut olduğunun tespit edildiği, dava konusu olan sabit yatırımların ilgili akaryakıt istasyonunun atıl ve kullanılmıyor olması nedeniyle, taşınmaza değer katacak nitelikte yapılar olmadığı, sözleşmenin feshine rağmen bu şekildeki yatırımların davalı tarafından kullanılmadığının tespiti ile beraber davalının bu konuda sebepsiz zenginleşmediği, düzenlemelerden sonra yapılan ve malikin kullanmadığı bir yapı sebebiyle davacının talepte bulunamayacağı, bu nedenle de yeni zemin beton istasyon, bina inşaat ve diğer ödeme kalemleri ile ilgili ÜFE uyarlaması ile iktisaptan itibaren 19.334,90-TL içinde yapılan talebin yerinde olmadığı saptanmış olmakla ve davalı şirketin bayii, diğer davalının da davalı bayiinin davacıdan doğmuş ve doğacak borçlarının 500.000,00-TL tutarındaki kısmını müştereken ve müteselsilen üstlendiği dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile 37.374,42 TL’ nin 06/03/2010 tarihinden itibaren değişebilir oranlarda işleyecek avans faizi ve KDV’ si ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Alınması gerekli 2.553,05-TL karar ve ilam harcından 2.018,25-TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 534,80-TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 37,90-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 3.671,85-TL olmak üzere toplam 3.709,75-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.020,18-TL yargılama gideri ile, peşin yatan harç gideri 2.018,25-TL ki toplam 3.038,43-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.461,19-TL vekalet ücretinin davalılarda müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.632,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğden itibaren on beş gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır