Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/763 E. 2019/47 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/763 Esas
KARAR NO : 2019/47
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ: 24/07/2015
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine sigortalı, diğer davalı şirket adına kayıtlı, dava dışı …’ın idaresindeki … plakalı aracın 10/1/2014 tarihinde müvekkillerinin murisi …’a çarpması sonucu vefatına sebebiyet verdiğini, davalı … şirketine yapılan başvuru sonucu müvekkillerine toplam 45.250 TL destek tazminatı ödendiğini ancak, yapılan ödemenin eksik ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik ölenin eşi … için 3.000 TL, ölenin oğlu …için 2.000 TL olmak üzere toplam 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 200.000 TL … için 100.000 TL olmak üzere toplam 300.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kaza tarihinde aracın maliki olmakla birlikte işleteni olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kusur yönünden incelemesi yapılmasını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile diğer davalı şirket adına sigortalı olduğunu, davadan önce davalılara toplam 45.250 TL destek tazminatı ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur ve sigorta poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; 10/11/2014 tarihli trafik kazasında; davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalı şirketin maliki olduğu aracın davacıların murisi …’a çarpması sonucu ölümü nedeni ile desteğinden yoksun kalan davacıların uğramış oldukları maddi ve manevi zararların davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Kazaya karışan araç maliki davalı şirket vekili kaza tarihi itibariyle aracın maliki olmakla birlikte 3.kişiye kiraya verilmesi nedeniyle işleten sıfatlarının bulunmadığını ve bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuş ise de; oluşan kazada 3.kişiye zarar verilmesi nedeniyle araç maliki, 2918 sayılı yasa gereği işleten sayılır. Dolayısı ile diğer koşulların varlığı halinde zararın giderilmesinde sorumluluktan kurtulamaz. Bu nedenle davalı şirketin husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı … şirketi vekili 07/04/2017 tarihli dilekçesi ile; taraflar arasında imzalanan 22/03/2017 tarihli ibraname ve feragatname gereği davacılara yapılan ödeme sonrası sulh olduklarını bildirmiş, davacı vekili 06/12/2018 tarihli duruşmada maddi zararlarının giderildiğini, bu yöndeki taleplerinin konusuz kaldığını, davalı … yönünden manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini bildirmiştir.
Davacılar vekili ile davalı … şirketi vekilinin beyanları dikkate alınarak, destekten yoksun kalma tazminatı davasına yönelik maddi zarar giderildiğine göre, konusuz kalan bu yöndeki isteme ilişkin dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden açılan dava açısından yapılan inceleme sonrasında ise;
Oluşan kazada kusur oranlarının belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, bu yönden sunulan 07/05/2018 tarihli kusur raporunun dosya arasında olduğu ve alınan rapora göre dava dışı araç sürücüsünün %10 oranında, müteveffa …’ın %60 oranında, işaretlemeden sorumlu kişi, kurum yada kuruluşun %30 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı … adına kayıtlı araç sürücüsü dava dışı …’ın oluşan kazada alınan kusur raporuna göre %10 oranında, müteveffa …’ın %60 oranında, işaretlemeden sorumlu kişi, kurum yada kuruluşun %30 oranında kusurlu olduğu; kaza sonucu adı geçen desteğin ölmesi nedeniyle davacılara olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde aşağıda belirtildiği miktarlarda davacılar yararına manevi tazminata hükmedilmiş olup, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan maddi tazminat istemine ilişkin dava hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Davalı … A.Ş’ye yönelik açılan manevi tazminat istemine ilişkin davanın Kısmen Kabulü ile,
Davacı … için takdir edilen 20.000 TL ve davacı … için takdir edilen 10.000 TL olmak üzere toplam 30.000 TL manevi tazminatın 10/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalıdan alınarak adı geçen davacılara belirtildiği şekilde ödenmesine,
Bu konudaki davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 2.049,30-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.041,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.007,57 TL’nin davalı …’dan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı Jamila için hesap ve taktir olunan 2.725-TL, davacı Mohammad için 2.725 TL olmak üzere toplam 5.450 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp belirtilen şekilde davacılara verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı Jamila yönünden hesap ve taktir olunan 2.725-TL, davacı …yönünden yönünden hesap ve taktir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin ayrı ayrı bu davacılardan alınıp davalı …’a verilmesine,
7-Davacı taraflarca yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 473,50 TL tebligat giderlerinin toplamı 505,30 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınıp davacılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.