Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/728 E. 2020/464 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/728 Esas
KARAR NO : 2020/464

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:10/07/2015
KARAR TARİHİ:28/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2000 yılından beri davalıya ait Işık İthalat …Ltd.Şti adlı şirkette pazarlamacı olarak çalışmakta olduğunu, 06/07/2015 tarihinde işten ayrıldığını, davalı tarafından, davalıya ait şirketin mallarını pazarlayan müvekkilinden ise girdiği tarihte bila bedelli ve bila tarihli, davalı lehine düzenlenmiş bono alınmış olduğunu, müvekkilin kendisine borçlu olduğunu düşünen davalının anılan bonodaki bedel ve vade kısımlarını doldurarak … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını ve haciz işlemi uygulandığını, emekliliğine 2 aylık bir süre kalmış bulunan müvekkiline bu süreyi beklemeyip dahası 15 yıllık çalışmasına karşılık kıdem tazminatını almadan iş yerinden ayrılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, dava konusu 50.000,00 TL lik teminat senedi ile ilgili olarak borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 2000 yılından beri söz konusu şirkette çalıştığını 06/07/2015 tarihinde şirketten ayrıldığını belirtmiş ise de beyanının gerçeği yansıtmadığını, söz konusu bonoyu müvekkilinden aldığı borç karşılığında kendi el yazısı ile bedeli yazarak tanzim etmiş olduğunu belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ;menfi tespit davasıdır.
4857 sayılı İş Kanunun 1/2 fıkrası uyarınca bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
Aynı kanunun 2/4 fıkrasına göre işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.
Eldeki davada davacı; işe girerken kendisinden teminat senedi niteliğinde bono alındığını iddia etmiş, davalı ise borç verildiği için bono alındığını savunmuştur.
Her ne kadar davacının işe girdiği tarihte davalı, şirkette yetkili değil ise de şirket yetkililerinin davalı ile aynı soyadını taşıdıkları, davalının 2006 yılında şirket müdürü, 2007 yılında da şirket ortağı olduğu, davacıya gönderilen 29/06/2015 tarihli ihtarnameyi de şirketi temsilen davalının keşide ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının işe girdiği tarihte, davalı doğrudan davacının iş vereni değil ise de yukarıda belirtilen hususların çalışma ve ticari hayatın gerçeklikleriyle değerlendirilmesi neticesinde, davacının iddiayı ileri sürüş biçimi de gözetilerek, uyuşmazlığın işçi-iş veren ilişkisi kapsamında kaldığı anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( Aynı yönde Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2016/19593 Esas- 2020/5934 Karar sayılı kararı, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/9317 Esas – 2017/3567 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/15312 Esas – 2016/817 Karar sayılı kararı )
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğunun tespitine,
3-Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine,
4-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/09/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı