Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/719 E. 2018/190 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/719 Esas
KARAR NO : 2018/190
DAVA : Tazminat (TTK 551.md)
DAVA TARİHİ : 08/07/2015
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisinin, …’da işlem gören 6362 sayıl…’na tabi halka açık şirket olan…bank A.Ş.nin 7402 hissesine sahip olduğunu, …,…bank A.Ş.’ye Rekabetin Korunması Kanunun 4.maddesini ihlal gerekçesiyle 23.055.396 TL idari para cezası uygulandığını,…bank A.Ş.’nin …kurulundan ceza almasına neden olaln tüm eylem ve kararların davalı şirket genel müdürünün talimatı ve bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, davalının davranışlarından dolayı zarara uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle kanunlardan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusuru ile ihlal eden ve bu davranışlarından dolayı şirketi ve dolaylı olarak pay sahibi sıfatıyla şahsını zarara uğratan davalının şimdilik 5.000 TL’nin yasal faiziyle birlikte …bank A.Ş.’ye ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27/03/2014 tarihli genel kurulda ibra edildiğini, davacının dava hakkı bulunmadığını, davacının, ibra kararı verildiği genel kurul kararından sonra…bank A.Ş.nin hissedarı olduğunu, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, müvekkilinin…bank A.Ş.nin ana sözleşmesinde belirtilen görev ve işleri eksiksiz, tam ve usulüne uygun olarak layıkı ile yerine getirdiğini, davacının iddiasını ispatlaması gerektiğini, …Kurulu kararında yöneticilere yada çalışanlara herhangi bir kusur atfedilmediğini, genel kurulda ve kamuoyu aydınlatma platformlarında bahse konu …kurulu kararına ilişkin giderler pay sahiplerine doğru şekilde açıklandığını, …Kurulunun kararı neticesinde hiçbir zarar oluşmadığını, zararın varlığını ve miktarını kanıtlama yükünün davacıda olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; …Kurulu tarafından dava dışı …bank A.Ş.’ne kesilen ceza nedeniyle şirketin uğradığı zararın tazmini için TTK’nun 555/1.maddesi gereğince açılan sorumluluk davasıdır.
Davacı taraf, …Kurulu tarafından davacının hissedarı olduğu kesilen cezadan davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüş, davalı da …Kurulu kararında yöneticilere yada çalışanlara herhangi bir kusur atfedilmediğini ve herhangi bir zarar oluşmadığını savunmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi kurul raporu alınmasına karar verilerek, dava dışı…bank A.Ş.’nin tüm kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi…, Prof Dr…. ve …’ne tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 07/10/2016 tarihli bilirkişi raporunun ve taraf vekillerinin itirazı ve MKK’dan gelen yazı cevabı da değerlendirilmek üzerine aynı bilirkişi kurulundan alınan 14/04/2017 tarihli bilirkişi kurul ek raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan 07/10/2016 tarihli bilirkişi kurul raporunda; davacının, dosyaya sunulu belgelerden 01/06/2015-14/01/2016 tarihleri arasında dava dışı …bank A.Ş.nin hissedarı olduğunun anlaşıldığı, dava hakkının, ortak olduktan önceki ve sonraki tüm işlem ve eylemleri kapsadığı, davacının yönetim ibra edildiği genel kurul toplantısına katılmış olup olmamasının önemi olmadığı, ibra kararının şirketin dava hakkını ortadan kaldırdığı, ortakların ve alacaklıların dava haklarının etkilenmediği, sadece ibra oylanmasında ibra lehine oy kullanmış olan ortakların dava haklarının sona erdiği, ibrada aleyhe oy kullanan ortakların dava haklarının devam ettiği, genel kurul toplantısına katılmayan ortakların, yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açma hakkı ibra kararından etkilenmediği, 27/03/2014- 26/03/2015 tarihli genel kurullarda verilen ibra kararlarının somut konuları içermeyen genel ibralar olduğu, genel kurul tutanaklarında da yöneticilerin sebep oldukları ceza ödemesi ile ilgili bir açıklık olmadığı, davacının açtığı davanın konusunu oluşturan maddi olgunun, ibranın kapsamı dışında kaldığının kabul edildiği, davacı, ibra kararı verilen genel kurullara katılmadığı için TTK 558/2 hükmündeki 6 aylık hak düşürücü süre uygulanamadığı, dava hakkı 560.maddedeki zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, … Kurulunun kestiği ceza şirketçe 15/08/2013 tarihinde ödendiği ve zararın bu tarihte doğduğu, davanın açılma tarihinin 08/07/2013 (dava kayıtlara göre 08/07/2015 tarihinde açıldığından maddi hata olduğu anlaşılmaktadır) olduğu, davanın zamanaşımı süresinde açıldığı, yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açılması ortak sıfatına bağlandığı, bu sıfatın kazanılması ile başladığı, sıfatın kaydedilmesi ile sona erdiği, MKK belgelerinden davacının …bank A.Ş.de 01/06/2015-14/01/2016 tarihleri arasında ortak olduğu, şayet 14/01/2016 tarihinden sonra davacının ortak sıfatı devam etmemiş ise bu tarihte dava ehliyetini kaybettiği, bu sebeple davanın aktif husumet ehliyetinin kaybı nedeni ile davanın reddi gerekeceği bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu 14/04/2017 tarihli ek raporunda; davacının …bank A.Ş.ortaklığının beyanının aksine 31/08/2012 tarihinde başladığı, 22/02/2016 tarihinde 21.005 TL ve 03/11/2016 tarihinde 78.696 TL itibari değerli…bank A.Ş.hissesi olduğu, MKK tarafından iki tarih arası …bank A.Ş.hisse senedi dökümü verilmediğinden, kesintisiz ortak olup olmadığı anlaşılamadığı, davacı tarafça bu yönde bir döküm ekstre sunulmadığı bildirilmiştir.
Dr. … tarafından düzenlenen ve dosyaya sunulan 14/11/2016 tarihli uzman görüş raporunda; …bank A.Ş.nin …Kurulu tarafından 23.055.396 TL idari para cezasına mahkum edildiği ve kanun gereği bir kısmının ödendiği 2013 olağan genel kuruluna sunulan finansal tablonun dipnotunda ve bağımsız denetçi raporunda sarahaten açıklandığı, davacının 2015 yılında …bank A.Ş.nin paylarını ibrayı bilerek aldığı, TK 558/2 madde uyarınca sorumluluk davası açmaya hakkı olmadığı bildirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 558/2.maddesinde “Şirket genel kurulunun, sorumluluktan ibraya ilişkin kararı, ibranın kapsadığı açıklanan maddi olaylara ilişkin olarak, şirketin ibraya olumlu oy veren ve ibra kararını bilerek payı iktisap etmiş olan pay sahiplerinin dava hakkını kaldırır. Diğer pay sahiplerinin dava hakları ibra tarihinden altı ay geçmesiyle düşer.” hükmünü içermektedir.
Buna göre; zararlandırıcı olduğu ileri sürülen eylem nedeniyle genel kurulda ibra kararı alınmış ise, bunu bilerek pay alan hissedarın dava hakkı bulunmaz. Diğer pay sahiplerinin dava hakkı ise ibra tarihinden itibaren 6 ay olup, bu süre hak düşürücü süredir. Dolasıyla taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re’sen dikkate alınır.
Somut olayda; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uzman görüş raporu, bilirkişi kök ve ek raporları, dosyaya getirtilen yazı cevapları ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; …Kurulu tarafından …bank A.Ş.ye kesilen cezanın 15/08/2013 tarihinde ödendiği, ödemenin …bank A.Ş.nin 2013 olağan genel kuruluna sunulan finansal tablonun dipnotunda ve bağımsız denetçinin raporunda açıklandığı, bu hususlarda yönetimin 27/03/2014 tarihli genel kurulda ibra edildiği, Kamuoyu Aydınlatma Platformunda, …Kurulu kararına ilişkin giderlerin pay sahiplerine açıklandığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya getirtilen belgelerden; davacının, dava dışı şirketteki ortaklığının 31/08/2012 tarihinden itibaren başladığı görülmekte ve davacı tarafça da bu yönde aşamalarda yazılı beyanlarda bulunulmakta ise de; yukarıda açıklandığı gibi, ibra tarihi olan 27/03/2014 tarihinde davacının pay sahibi olması durumunda 08/07/2015 tarihinde açılan dava TTK’nun 558/2.maddesinde öngörülen 6 aylık hak düşürücü sürede değildir. Şayet ibra tarihinden sonra pay alınmış ise, davacı ibrayı bilerek pay satın aldığından dava hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle yerinde ve yasal görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 85,39 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 49,49 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 60,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı asil ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı , davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.