Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/667 E. 2019/145 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/667 Esas
KARAR NO : 2019/145
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 28/10/2014
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
Bakırköy… Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas … karar nolu dosyalarına 10/04/2015 tarihinde yetkisizlik kararı verilmiş olup, 25/06/2015 tarihinde mahkememize tevzi edilen yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin …adresinde kullandığı elektrik enerjisini davalı şirketle akdettiği abonelik sözleşmesi uyarınca davalı şirketten satın almakta olduğunu, elektrik dağıtım şirketlerinin 01.01.2011 tarihinden evvel abonelerden kayıp kaçak bedeli adı altında ve toplam fatura bedelinin yaklaşık %10 oranındaki bir tutarı tüketicilerden tahsil etmekte olduğunu, söz konusu tahsilatın hukukun temel prensiplerine aykırı olduğunu, keza Yargıtay HGK’nun 21.05.2014 tarihli 2013/7- 2454 E ve 2014/679 K sayılı içtihadı ile kayıp kaçak bedeli olarak tahsil edilen bu tutarın iade edilmesine karar verildiğini beyanla fazlaya ilişkin tüm ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 01.01.2011 tarihinden bu yana davalı tarafından müvekkilinden tahsil edilen kayıp kaçak bedeli ile bu bedellere her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle 50.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan elektrik satış sözleşmesinin 14. Maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını beyanla dava açılan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisine itirazda bulunmuş; esas hakkındaki itirazlarında ise dava konusu kayıp kaçak bedelleri belirlenebilir nitelikte olduğundan belirsiz alacak davası yoluyla talep edilmesinin usule aykırı olduğunu, kayıp kaçak bedelinin EPDK ‘nun kurul kararıyla uygulamaya koyduğu gelir kalemlerinden olduğundan abonelerin faturalarına yansıtıldığını, davacının dayandığı Yargıtay kararının bağlayıcılığının bulunmadığını, keza aksi yönde Yargıtay kararları olduğunu ayrıca davacının faturalara süresinde itiraz etmediğinden fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığını, ayrıca faturada yer alan bedellerin iadesini talep edebilmesi için öncelikle faturaları ödediğini ispatlaması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-Alınması gerekli 44,40 TL harcın başlangıçta yatırılan 853,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
-Davacı tarafça yapılan 44,40 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 6,00 TL vekalet pulu, 0,60 TL dosya masrafı ve 3.750,75 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 3.830,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ nin 2016/20106 E. 2017/9319 K. Sayılı kararı da dikkate alınarak 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.