Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/57 E. 2018/1172 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/57 Esas
KARAR NO : 2018/1172
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 16/01/2015
KARAR TARİHİ: 10/12/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının 2005-2015 dönemleri arasında elektrik faturalarına yansıtmak suretiyle hiçbir hukuki dayanağı olmadan haksız bir şekilde tasil ettiğinin tespit edildğii ” kayıp ve kaçak ” bedellerinin her bir ödeme tarihinden itibaren bankaların kısa vadeli avans faizi oranı ile birlikte davalıdan şimdilik 5.339,60 TL nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; Öncelikle görev itirazında bulunmuş, görevmi mahkemenin Danıştay olduğunu ve davanın zaman aşımına uğradığını, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, husumetin EPDK’ya ait olduğunu, kaçak kullanım adı altında alınan bedellerin müvekkili şirket tarafından alınan keyfi bir bedel olmadığını, davanın EPDK, Özelleştirme Kuruluna ve ….’a ihbarı gerektiğini belirterek ,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay… Hukuk Dairesi’ nin … E…. K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … E. … K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin yatan 91,19 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 55,29 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 91,19 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 6,50 TL vekalet pulu ve 1.666,10 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.795,59 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraflarça yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.