Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/52 E. 2019/108 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/52 Esas
KARAR NO : 2019/108
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 20/10/2005
KARAR TARİHİ: 11/02/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … villasının alüminyum cephe giydirme işlerinin yapılması konusunda davalı ile 11.02.2005 tarihinde anlaştıklarını, davacının üzerine düşen bir kısım yükümlülükleri yerine getirdiğini, bir kısım işleri bitirdiğini, davalının biten bu işlerle ilgili olarak davacıya ödeme yapmadığı gibi yükümlülüklerini de yerine getirmediğini, davalı yanın gerçek amacının villaya bir ilave kat daha yapmak olduğunu, bu konuda belediyeden ruhsat alamayınca kaplama işini yaptırmaktan vazgeçtiğini, vazgeçme nedeniyle o ana kadar yapılan işlerin bedeli ödenmediğini, bunun yanında davacı tarafın munzam zararlarının da doğduğunu belirterek dosyaya liste halinde sundukları işler nedeniyle davacı lehine alacağa hükmedilmesini; davalı tarafça sözleşmeden tek taraflı olarak dönülmesi (cayılması) nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu yoksun kalınan kar nedeniyle oluşmuş munzam zararın da tahsiline karar verilmesini, ayrıca hükmolunan alacağa 30.03.2005 ihtarname tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş; ıslah dilekçesi ile de talebini 60.042,53-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında dava dilekçesinde iddia edildiği gibi herhangi bir sözleşme olmadığını, …’daki inşaatla davalının hiçbir ilgisinin bulunmadığını, sözleşmedeki imzanın firmanın yetkilisine ait olmadığını başka bir deyişle imzanın şirket yetkilisi …’ın eli ürünü olmadığını, davacının bu işlerle ilgili olarak teklifler verdiğini, davalının asıl işinin tekstil olduğunu…’da aile fertlerine oturacağı daireler yapmak üzere bu işe girişmiş olduğunu, aralarında sözlü sözleşme olduğunu, davacıyı tanımadığından işin bitiminden sonra ödeme yapacakları konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, ancak davacının işin daha iskele aşamasında alacağının tamamını istediğini, davalının “işin bitiminden sonra parayı alacaksan işi yap” dediğini, bunun üzerine davacının kendi isteği ile iskeleyi söküp götürdüğünü, davalının kendisine sözleşmenin sonunda ödeme yapılacağını söylemesi ve davacının bunu kabul etmemesi nedeniyle sözleşme kurulmadan sözleşme teklifinin başarısızla sonuçlandığını, bu nedenle alacak ve kar kaybı talep edilemeyeceğini, ayrıca sözleşme altında imzası bulunan …’un firmanın yetkilisi dahi olmadığını, davalının sözleşmeden caymadığını, davacının “tüm bedeli sözleşmenin başında öde” teklifini kabul etmemesi nedeniyle sözleşmenin kurulmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflar arasındaki dava, yüklenici olan davacının davalıya ait … villasının alüminyum cephe giydirme işlerini yapılması konusunda yaptıkları eser sözleşmesinin feshi sebebiyle imalat bedeli kar kaybı ve munzam zarar alacaklarının tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır.
Kapatılan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2012 tarih ve … Esas ve …Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 06/02/2014 tarih ve 2013/3959 Esas-2014/766 Karar sayılı kararı nda; ”…1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece ilk kararda 8.970,00 TL iş bedelinin 31.03.2005 tarihinden itibaren avans faiziyle davalı iş sahibinden tahsiline karar verilmiştir. Dairemizin 09.06.2010 tarihli bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda da, davacının iş bedeli olarak hakettiği miktar 8.970,00 TL olarak belirlendiğine ve faiz başlangıcından bozma yapılmadığına göre, 8.970,00 TL iş bedelinin ilk karardaki gibi 31.03.2005 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu miktara 30.03.2005 temerrüt tarihiyle 20.10.2005 dava tarihi arasındaki süre için hesaplanan 1.372,53 TL faiz alacağı eklenip toplam 10.342,53 TL’ye hükmedilmesi doğru olmadığı gibi toplam alacak içinde yer alan faiz alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de BK’nın 104/son maddesine aykırı olmuştur. 3-Hüküm altına alınan alacağın 49.700,00 TL’lik kısmı kâr kaybı alacağına ilişkin bulunmaktadır. Hükmüne uyulan bozma ilâmında, kâr kaybının BK’nın 325. maddesi dikkate alınarak hesaplanması gerektiğine değinildiği halde, bilirkişilerce bu madde hükmüne uygun hesaplama yapılmamıştır.-Bu durumda mahkemece yapılacak iş; bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla, davacı yüklenici tarafından yapılmayan işin fesih tarihindeki bedelini fiziki orana göre bulmak; bu bedelden BK’nın 325. maddesi uyarınca yüklenici davacının işi tamamlamamasından dolayı tasarruf ettiği malzeme ve işçilik bedelleri ile genel giderleri, ayrıca fesih nedeniyle boş kalması sonucu sözleşmenin kalan süresi içinde başka bir iş yaparak kazandığı ya da kazanmaktan kaçındığı kârı düşerek kalan miktarı kâr kaybı olarak hüküm altına almaktan ibarettir. Mahkemece yöntemine uygun olmayan kâr kaybı hesabını içeren bilirkişi raporu dayanak alınarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.” neden ve gerekçeyle Mahkeme kararını bozmuş ve sonrasında taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin de reddine karar verilmiştir.
Hükmüne uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamında da işaret edildiği gibi taraflar arasındaki eser sözleşmesinin feshi nedeniyle, davacı yüklenici tarafından yapılmayan işin fesih tarihindeki bedelinin fiziki orana göre hesaplanması ve bu bedelden yüklenici davacının işi tamamlamamasından dolayı tasarruf ettiği malzeme ve işçilik bedelleri ile genel giderleri, ayrıca fesih nedeniyle boş kalması sonucu sözleşmenin kalan süresi içinde başka bir iş yaparak kazandığı ya da kazanmaktan kaçınılan kar düşülerek kalan miktar yönünden kar kaybının tespiti gerekmektedir. Bunun için Mahkememizce bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiş, bu yönden bilirkişiler Prof. Dr. …, İnşaat Mühendisi … ve Mali Müşavir …’dan ek rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 10/05/2015 tarihli ek raporun ve taraf vekillerinin beyan ve itirazı üzerine aynı heyetten alınan 09/03/2016 tarihli ve 17/04/2018 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
En son alınan bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesi gereği, davacı tarafça sözleşmede belirtilen taahhütlerin yerine getirilip yeni binaya kurulu eski ahşap iskelenin sökümü ve yeni iskelenin kurulumu nedeniyle davacının hak ettiği 8.970,00-TL. iş bedeli alacağının bulunduğu; incelenen davacı taraf ticari defter ve kayıtlara göre sözleşmenin feshi nedeniyle yapılmayan işten dolayı davacı taraf kar kaybının 21.989,49 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir.
En son alınan bilirkişi kurulu ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında işaret edilen eksikliği giderecek yeterlilikte, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görülmüş, rapora yönelik taraf vekillerinin itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Taraf iddia ve savunmaları, bozma sonrası en son alınan bilirkişi kurulu ek raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; benimsenen bilirkişi kurulu ek raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesinin feshi nedeniyle, sözleşme fesih tarihine kadar davacı tarafça yapılan işlere yönelik davacının 8.970 TL; davacı tarafça üstlenilen ancak fesih nedeniyle yapılamayan işten dolayı uğranılan kay kaybına yönelik davacının 21.898,49 TL alacaklı olduğu, belirlenen tespit edilen alacak miktarını aşan davacı taraf isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 8.970,00-TL iş bedelinin 31.03.2005 tarihinden itibaren değişken oranlarda avans faiziyle birlikte; yüklenici davacı tarafından yapılmayan iş nedeniyle yoksun kalınan 21.989,49-TL kar kaybının ıslah tarihinden itibaren değişken oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.114,84 TL.karar ilam harcının 806,00 TL peşin harç ve ıslah harcı toplamdan mahsubu ile geriye kalan 1.308,84 TL.nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 806,00-TL peşin harç ve ıslah harcı toplamının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-İşbu kararda davalıdan tahsili istenilen 1.308,84-TL’nin 2. kararda davalıdan tahsili için maliyeye bildirilen 2.760,55-TL’den mahsubu ile geriye kalan 1.451,71-TL’nin tahsilinin istenilmesine, tahsil edilmemiş ise 23/01/2013 tarihli harç tahsil müzekkeremizin işlemsiz iadesinin ve 1.308,84-TL’nin davalıdan tahsiline,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.715,14-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.489,96-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı yargılama gideri olan 2.912,70-TL’nin kabul ve red oranına göre 1.501,86-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı yargılama gideri olan 1.050,00-TL’nin kabul ve red oranına göre 508,59-TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, geriye kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.