Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/493 E. 2020/158 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/493 Esas
KARAR NO : 2020/158

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/05/2015
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi …, 22/02/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ait … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalı …Şti.’ ne ait,… plakalı davalı … sevk ve idaresindeki aracın çarpması ile gerçekleşen trafik kazası sonucu yanarak vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre, bahse konu trafik kazasının oluşumunda,… plakalı otomobil sürücüsü …’ ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu52/1-B maddesinde belirtilen faraclann hızlarını, aracın vük ve teknik özelliliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak kuralını ihlal ettiği, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine olay yerinde yapılan araştırma, inceleme ve ölçüm sonucu varıldığını, kaza tespit tutanaklarına bakıldığında, bahse konu trafik kazası… plakalı araç sürücüsü …’ın kusuru neticesinde meydana geldiğini, müvekkilinin eşinin de içerisinde bulunduğu … plakalı araç sürücüsü …’ ın herhangi bir kusurunun tespit edilemediğini, trafik kazasına ilişkin soruşturma Bayat ( Çorum) Başsavcılığı … Soruşturma numaralı dosyası ile halen devam etmekte olduğunu, müvekkilinin eşi …, kaza ve ölüm tarihinde (31) yaşında olup, marangozluk işini icra etmekte olduğunu, müvekkilinin ise üniversite öğrencisi olup, halen öğrenimine devam etmekte olduğunu, müteveffanın, müvekkili ve müvekkilinin annesi … ile birlikte yaşamakta olduğunu, onun ölümü ile müvekkilinin ve müvekkilinin annesi destekten yoksun kaldıklarını, müvekkilinin yaşadığı derin acıyı hafifletmeyecek olmakla birlikte yaşamış olduğu ve halen devam eden acı ve üzüntülerin onanını, denkleştirilmesi, yatıştırılması sebepleri ile manevi tazminat talep etme gereği hasıl olduğunu, açıklanan nedenlerle ölümlü trafik kazası nedeni ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK 107. Maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın, işleten ve sürücü yönünden olay tarihi itibariyle, davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, müteveffanın eşi müvekkili için 150.000-TL manevi tazminatın poliçe kapsamında bulunması halinde sigorta şirketi de dahil olmak üzere, poliçe kapsamında bulunmaması halinde sigorta şirketi dışındaki diğer iki davalıdan olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; 22/02/2015 tarihinde ölümlü trafik kazasına karıştığı belirtilen… plakalı araç, 08/01/2015-08/01/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere… numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile …Şti.adına kaza tarihi itibariyle vefat için şahıs başına 290.000,00 TL’ sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, poliçe örneğinden de anlaşılacağı üzere manevi tazminat talepleri poliçe teminatı kapsamına dahil olmadığını, söz konusu kaza sonrasında davacı tarafından yapılan başvuru üzerine müvekkili şirket nezdinde… nolu hasar dosyasının açıldığını ve konunun değerlendirildiğini, destekten yoksun kalma maddi tazminat hesaplarının yaptırıldığını ve ödemelerin yapıldığını, usul ve yasaya uygun olarak yapılan bu hesaplama ve ödeme sonrasında müvekkili sigorta şirketinin davacılara karşı başkaca bir sorumluluğu kalmadığından müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesinin gerektiğini, yapılan ödemenin maddi tazminat miktarından mahsup edilmesinin gerektiğini, davacı vekilinin temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talebinde yasal isabet bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, aksi belirtildiği şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar vekili cevap dilekçesinde ; davacının destekten yoksun kaldığı ve manevi zarar iddiası tartışmalı olduğunu ve ispatı gerekmekte olduğunu, tazminat davasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının vefattan kısa bir süre sonra evlendiği gerçeği karşısında manevi tazminat talebi konusunda belirleyici olma ihtimaline varsa müteveffa ile vefattan önce devam eden bir boşanma davasının bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerektiğini, destek oranları ve gelirler objektif bir şekilde hesap edilmesinin gerektiğini, davacı taraf davalı sigorta şirketinden 14/04/2015 tarihli ibranameden de görüleceği üzere 111.215,41 TL aldığını, davacının avans faizi fahiş ve haksız olup buna itiraz ettiklerini, faiz başlangıcı açısından ise müvekkilinin temerrüde düşürülmemiş olduğundan talebin reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddi ile masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Mahkememizce davaya konu olarak hastane kayıtları celp edilmiş, poliçe ve hasar dosyası, … Ticaret Sicil Müdürlüğü yazı cevabı, tanık beyanları, … Üniversitesine yazılan müzekkere cevabı, …Ticaret ve Sanayi Odası yazı cevabı, … Valiliği Defterdarlık ve Vergi Dairesi Müdürlüğü yazı cevabı, Ankara … Aile Mahkemesinin … Es. Sayılı dosyasının UYAP sureti ile talimat ile alınan tanık beyanları celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizce kusur oranının tespiti yönünden dosya ve tüm toplanan tüm deliller, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, …Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ nin 08/10/2018 tarih 53306942-101.02-2018/36855/4635 sayılı raporunun tetkikinde, olayda davalı sürücü …’ ın %100 oranında kusurlu, maktül sürücü … ‘ ın kusursuz olduğu kanaatiyle rapor alınmıştır.
Mahkememizin 07/05/2019 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak aktüarya uzmanı bilirkişisi… seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 24/07/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; açıklanan nedenler çerçevesinde müteveffa …’in eşi davacı …’un yoksun kaldığı desteğe ilişkin dosyadaki somut deliller değerlendirildiğinde evlenme tarihi itibari ile teminat limiti dahilindeki maddi zararının 12.167,91 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya yapılan 111.215,41-TL ödeme değerlendirildiğinde davacının, davalılardan destekten yoksun tazminatı talep edemeyeceği kanaatiyle görüş bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, adli tıp raporu, bilirkişi raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden,mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ nin 08/10/2018 tarihli raporunun da , davalı sürücü …’ ın %100 oranında kusurlu, maktül sürücü … ‘ın kusursuz olduğu, müteveffa …’in eşi davacı …’un yoksun kaldığı desteğe ilişkin dosyadaki somut deliller değerlendirildiğinde davacı eş dava tarihinden sonra 12/04/2016 tarihinde evlenmiş ve yargılama sırasında 05/12/2017 tarihinde boşanmıştır. Eşi öldükten sonra yeniden evlenen davacı eşin destek gereksinimi evlendiği gün sona ermektedir. Sonradan boşanmış olması desteğin yeniden devam edeceği anlamına gelmez. ( Yargıtay 21. H. D. 2014/1302 E. 2014/9906 K. ) Sağ kalan eşin kazadan sonra yeniden evlenmesi ile destek zararı son bulur. Davacı eşin evlenme tarihi itibari ile teminat limiti dahilindeki maddi zararının 12.167,91 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacı eşe yapılan 111.215,41-TL ödeme değerlendirildiğinde davacının, davalılardan talep edebileceği güncel maddi zararının olmadığı anlaşılmış olmakla, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1 maddesine göre; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Aynı kanunun 56/2 maddesine göre ise; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Maddeye göre hakim, manevi tazminata hükmederken, olayın özelliklerini göz önünde tutmalı ve ona göre zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar vermelidir. Hakim, özel halleri göz önünde tutmalı ve manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği miktar adalete de uygun olmalıdır. Manevi tazminatın tarafların ekonomik durumları da nazara alınarak tazminat ödeme yükümlüsü olan tarafın fakirleşmesi, lehine tazminata hükmedilen tarafın ise zenginleşmesi sonucunu doğurmayacak hak ve nesafet kurallarına uygun, makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekmektedir. Manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın özelliği, tarafların kusur durumu, kusurun ağırlığı, gibi hususlar da dikkate alınmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirmelidir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması gibi bir amacı da yoktur. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Davacı mütevaffanın eşidir. Davacının eşini kaybetmesi nedeniyle üzüntü duyacakları mutlaktır. Müteveffa … doğumlu olup; kaza tarihinde yaklaşık 31 yaşında, davacı eş ise … doğumlu olup kaza tarihi itibari ile yaklaşık 23 yaşında olup çok genç bir insandır.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü olan davalı gerçek kişinin oluşan kazada alınan kusur raporuna göre %100 oranında, müteveffanın ise kusursuz olduğu; desteğin ölmesi nedeniyle davacı eşin olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde desteğin ölümü nedeniyle davalılar …Şti. ve … yönünden kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte belirtilen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine kararı verilmiştir.
Davacının davalı … Şirketine yönelik manevi tazminat talebinin davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamına göre manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağı dikkate alınarak davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
A-Davacının maddi tazminat talebinin Reddine,
B-Davacıların manevi tazminat talebinin davalılar…ŞTİ. Ve … yönünden kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte belirtilen davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bu konudaki fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının davalı… A.Ş.’ye yönelik açtığı manevi tazminat isteminin reddine,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN:
1-Alınması gerekli 54,40 TL karar ilam harcının davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
2-Davalı … Şti., … ve… A.Ş. vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN :
1-Alınması gerekli 341,55 TL karar ilam harcının, peşin yatan 515,75 TL ‘ den düşümü ile kalan 174,20 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya ödenmesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 341,55 TL peşin harcın davalılar …Şti.ve …’ dan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar …Şti.ve …’ dan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı …Şti.ve … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine,
5-Davalı… A.Ş vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 1.628,90 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 81,44-TL yargılama giderinin davalılar …Şti.ve …’ dan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır