Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/489 E. 2020/590 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/489 Esas
KARAR NO:2020/590

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:07/05/2015
KARAR TARİHİ:19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’nde ticaret yapmakta olup …’da faaliyet gösteren … Dış Tic. Ltd. Şti ile süregelen ticari alışverişi bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu firmadan çek karşılığı oto yedek parçası satın aldığını, söz konusu ticareti kapsamında keşidecisi müvekkili … olan, 28/02/2015 ileri keşide tarihli … şubesine ait, 40.000-TL bedelli, … nolu çek ile aynı şubeye ait 31/03/2015 ileri keşide tarihli, 35.500-TL bedelli … nolu çekinde aralarında bulunduğu çekleri … şirketine teslim ettiklerini, teslim ettiği … şirketinde 17/12/2014 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, davaya konu çeklerinde aralarında bulunduğu bir kısım kıymetli evrakların çalındığını, … şirketi tarafından hırsızlık olayı ile ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma nosuyla şikayette bulunduklarını, ayrıca davaya konu çeklerin de aralarında bulunduğu çalınan kıymetli evrakların zayi nedeniyle iptali için … şirketi tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne … E. sayılı dosya ile dava açıldığını, davaya konu çeklerin keşidecisi olan müvekkilinin, çeklerin günü geldiğinde karşı tarafla süregelen ticaret ve güven ilişkisinin etkisiyle çalınan davaya konu çeklerin bedellerini 02/03/2015 tarihinde 40.000 TL ve 30/03/2015 tarihinde 35.500 TL olmak üzere çek numaralarını da şerh düşerek … şirketine dilekçeye ekli dekontlarla ödediğini, müvekkilinin tamamen iyi niyetli olduğunu, davaya konu 2 adet çek takip alacaklısı davalı …. tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konululduğunu ve müvekkiline ödeme emri tebliğ edildiğini, takipte müvekkilinin çekleri verdiği … şirketinin de müvekkille birlikte borçlu olduğunu, dava konusu 2 adet çekin arkasına … şirketinin sahte imza ve kaşesi kullanılarak ciro edildiği ve kimliğini bilmedikleri şahıslarca takip alacaklısı davalı bankaya kredi teminatı olarak verildiğinin anlaşıldığını, sahte olması nedeniyle … şirketi tarafından … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında dava açılarak imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek belirterek, davalı bankaya borçlu olmadıklarının tesbiti ile müvekkili hakkındaki icra takibinin iptaline ve takibe konu çeklerin müvekkiline iadesine, çekleri takibe koymakta kötüniyeti veya ağır kusur bulunan davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, lehtarın imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamayacağını, imzaların bağımsızlığı ilkesi, ciro zincirinde bulunan imzalardan birinin veya bazılarının sahteliğine dayanılarak menfi tespit davası açılmasına olanak sağlamayacağını, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığından müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkilinin davaya konu çekleri takibe koymakta kusurlu olmadığından davacının tazminat talebi mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, kambiyo senetlerinde sebepten müceretlik ilkesi hakim olup, bu nedenle davacının borcu olmadığı yönündeki iddiaları asılsız olduğunu, kanun gereği ispat külfetinin davacıda olduğunu, bu sebeple davacı iddiasını hmk md. 200 ve md. 201 hükmü gereği senetle ispat etmesi gerektiğini belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat davasıdır.
Davacı; dava dışı lehtara keşide edip teslim ettiği çeklerin lehtar bünyesinde bulunduğu sırada çalındığını, çek bedelinin lehtara ödediğini, ödemeden men yasağı olmasına rağmen çekleri teslim alan bankanın kötüniyetli olduğunu beyanla menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş, davalı ise iyiniyetli olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davaya konu çeklerdeki imzanın keşideciye ait olduğu davacının da kabulündedir.
Uyuşmazlık; keşideci olan davacının lehtara ait imzanın sahte olup olmadığına dayanabilip dayanamayacağına ve davalının kötüniyetli olup olmadığı noktalarındadır.
6102 sayılı kanunun 790.maddesi uyarınca cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.
6102 sayılı kanunun 792.maddesi uyarınca çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.
Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali prensibinin geçerli olduğu, kambiyo senedindeki imza kendisine ait olan tarafın başka bir cirantanın/lehtarın imzasının sahteliğine dayanamayacağı, davalının kötüniyetle hareket ettiğini ispatla yükümlü olan davacının bu yönde bir delil getirmediği görülmekle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. ( aynı yönde Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/1834-13317 E.K. Sayılı kararı)
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının icra inkar tazminatı ( kötüniyet tazminatı ) isteminin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.429,05-TL den mahsubu kalan 1.374,65-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre 11.678,52-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/10/2020

Katip … Hakim …
e-imzalı e-imzalı