Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/342 E. 2021/722 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/342 Esas
KARAR NO:2021/722

irazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/03/2015
KARAR TARİHİ:07/10/2021

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılmış eser sözleşmesi kapsamında müvekkilinin sözleşme konusu … Projesinin C Blok İnce İşler işini yapmayı üstlendiğini, müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği işin yapıldığını ancak, davalının işin eksiksiz yapılmadığını beyan ederek hak edişleri onaylamadığını, ayrıca davalı tarafça işin eksik yapıldığının gerekçe gösterilerek ödeme yapılmadığını; müvekkilinin yapmış olduğu 13.700 m2’lik boya işinin karşılığı olan 82.000 TL + KDV’lik iş bedeli tutarının ödenmediğini; davalının, bu işin bedelini 35.620,00 TL+ KDV olarak, davacının eski çalışanı olana davadışı/…’a ödediğinin haricen öğrenildiğini ancak, ödemenin müvekkiline yapılması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin 82.000 TL + KDV’lik boya işi bedeli tutarı alacağının bulunduğunu; ayrıca davalının, kaplama yapılacak duvarları her iki yüzeyi tek bir yüzey gibi kabul ederek sonradan hakediş bedeli alacaklarının eksik hesapladığını; eksik hesaplamalardan dolayı müvekkilinin bakiye 258.040,65 TL+ KDV Beton Yüzey Kaplama işi alacağı bulunduğunu; müvekkilinin işbu alacaklarına istinaden, KDV eklenmiş ve 10.207,22 TL’lik Gelir K. Stopaj tutarı düşülmüş toplam tutarını içeren, 31.10.2014 tarihli 391.276,75 TL bedelli faturanın düzenlenip davalıya gönderildiğini ancak, davalının bu fatura bedelini ödemeyi reddettiğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresi itibariyle yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davanın zamanaşımına uğradığını; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında yapılmış eser sözleşmesi ve eki 22.12.2012 tarihli Zeyilmame ile davacının, eser sözleşmesinin konusunu oluşturan işler ile zeyilnamenin konusunu oluşturan ilave işleri yapmayı üstlendiğini; davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini süresinde ve gereği gibi ifa etmediğini, projede eksik işler olduğunu, … Kaplama İşlerinin bedelinin, akdi ilişkide çift yüzey için kararlaştırıldığını, davacının iddia ettiği gibi tek yüzey için kararlaştırılmadığını; bu nedenle de davacının hakediş bedeli alacaklarının, davacının iddia ettiği gibi sonradan eksik hesaplanması ve davacıya eksik ödeme gibi bir durumun söz konusu olmadığını; davacının bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığını, davacının çalışanı olarak bilinen ancak daha sonra davacının taşeronu olduğu öğrenilen …’a düzenlenen fatura karşılığı ödeme yapılmışsa da, bu ödemenin tamamen davacının kendi kusuru (davacının bu kişiye olan borçlarını ödememesi) nedeniyle yapıldığını; davalının davacıya, taraflar arasındaki akdi ilişkiden kaynaklanan herhangi bir borcunun kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesinden kaynaklı fatura alacağının tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş ise de; davaya dayanak taraflar arasındaki sözleşmesinin 10.8 maddesinde İstanbul Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili kılındığı öngörülmüş ve anılan yetki sözleşmesinin HMK 17.maddesine göre geçerli olduğu anlaşıldığından, davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki her iki tarafında kabulünde olup, davacı taraf taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında hakediş alacağından eksik ödeme yapıldığını ileri sürmüş; davalı taraf ise, edimlerin süresinde eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, ödemelerin sözleşmede kararlaştırılan şekilde yapıldığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, davacının davalıdan Boya İşinden kaynaklı hakediş alacağının ve … Yüzey Kaplama İşinden kaynaklı bakiye hakediş alacağının bulunup bulunmadığı, tarafların karşılıklı olarak edimlerini yerine getirip getirmedikleri noktalarında toplanmaktadır.
Yanlar arasında sözleşmelerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek ( TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. Maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde; gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. Maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Somut olayda; yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki eser sözleşmesi gereği davacı tarafın takipte talep ettiği alacağın yerinde olup olmadığının, yerinde ise miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM …, Mimar … ve İnşaat Mühendisi Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 04/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı bilirkişi kurulundan alınan 15/04/2019 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüş; bu kez alınan rapor ve ek rapor uyuşmazlığı çözmeye yeterli görülmediğinden ve itirazları cevaplamadığından, rapor ve ek rapora yönelik tarafların itirazları da birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı taraf isteminin yerinde olup olmadığının tespiti için bilirkişiler malimüşavir …, İnşaat Mühendisi …, Mimar … ve nitelikli hesaplamalar konusunda uzman Prof. Dr. …’den alınan 12/06/2020 havale tarihli raporun ve davacı taraf itirazı üzerine rapor veren bilirkişi kurulunda yer alan Prof. Dr. …’den alınan 02/03/2021 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
İlk bilirkişi kurulundan alınan 04/06/2018 tarihli raporda özetle; taraflar arasında … Projesinin C Blok ince işler işi’ne ilişkin eser sözleşmesi ve eki niteliğinde 22/12/2012 tarihli ilave işler başlıklı zeyilname imzalandığı; 13.700 m2’lik boya işinin karşılığı olan 82.000 TL + KDV talebi hususunda taşınmazda keşif yapılmadığından ve metraj mutabakatı olmadığından dolayı herhangi bir değerlendirme yapılamayacağı; dava konusu … imalatı işleri ile ilgili olarak davalı tarafça davacıya 332.838,55 TL ödeme yapıldığı bildirilmiş; … imalatı işin birim fiyatının 65 TL + KDV olarak takdir edilerek davacı alacağının +KDV ve stopaj kesintisi esaslarına göre hesaplandığı; aynı heyetçe düzenlenen 15/04/2019 tarihli ek raporda ise, kök rapordaki görüşler sabit kaldığı görülmüştür.
İkinci bilirkişi kurulundan alınan 12/06/2020 tarihli raporda özetle; Taraflar arasında eser sözleşmesi ile eki niteliğinde 22/12/2012 tarihli zeyilname imzalandığı, işbu sözleşme gereği davacı yüklenicinin belirtilen işleri bedeli karşılığında yapmayı üstlendiği;
Davacının davalıdan, boya işinden kaynaklı 82.000 TL + KDV tutarındaki hakediş alacak talebi yönünden, davalı tarafça ileri sürülen dava dışı …’a yapılan ödemenin davacıya yapılan ödeme olarak sayılamayacağı, bu nedenle davacının davalıdan boyama bedeli alacağını talep hakkı bulunduğu ancak, önceki bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 15/01/2019 tarihli ek rapordaki teknik tespitlere göre, dosya içeriği delillerden, davacının boyama işini yapıp yapmadığı ve yapmış ise ne miktarda boyama işi yapıldığının tespit edilemediği, bu nedenle davacının boyama işi bedeli alacağı yönündeki talebini ispatlayamadığı,
… yüzey kaplama işinden kaynaklı hakediş alacak talebi yönünden; … yüzey kaplama iş bedelinin önceki hakediş hesaplamalarına nazaran farklı şekilde hesaplanıp ödendiği, bu hesaplamanın ve ödemelerin tarafların örtülü anlaşmasına istinaden yapıldığı, bu nedenle bu yöndeki alacağın bulunmadığı; davalı tarafça sözleşme konusu işlerin eksik yapıldığı iddiasının ispatlanamadığı, dolayısıyla hakediş alacaklarından indirim yapma hakkına sahip olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Yapılan itirazlar üzerine aynı heyetteki hukukçu bilirkişiden alınan 02/03/2021 tarihli ek raporda; davacının 10 nolu hakediş örneğinde muhalefet şerhinin bulunduğu, kök raporda bu durumun sehven gözden kaçtığı ancak, diğer 9, 11, 12 nolu hakediş örneklerinde muhalefet şerhine rastlanmadığı; bu nedenle davacının yeni hesap tarzını benimsemediği ve dolayısıyla taraflar arasında bu yönde örtülü anlaşmanın meydana gelmediği, davacının yeni hesaplama yöntemine göre eksik hesaplanmış olan hakediş alacaklarının davalıdan tahsilini talep edebileceği; bu doğrultuda, akdi ilişkinin başından beri uygulanan hesaplama yöntemine göre beton duvar kaplama işlerinden dolayı davacının davalıdan toplam 516.201,60 TL hakediş alacağına hak kazanacağı, 04/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği üzere beton duvar kaplama işlerinin bedeline istinaden davalı tarafça davacıya toplam 332.838,55 TL ödeme yapıldığı, bu işlerden dolayı davalı tarafça davacıya 183.363,55 TL eksik ödeme yapıldığı; bu tutarın KDV dahil miktarının (+33.005,34 TL) 216.368,39 TL olduğu, tespit edilen bu tutardan stopaj kesintisi (-5.500,89 TL) yapıldığında davacının davalıdan bakiye 210.867,50 TL alacağının bulunduğu; davacının boya işlerinden kaynaklı bakiye alacak iddiasını ispatlayamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
En son alınan 02/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporu; daha önce aynı bilirkişinin de arasında bulunduğu bilirkişi kurulundan alınan rapora ve ilk heyetten alınan rapor ve ek rapora nazaran daha gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, daha önce alınan raporlara göre daha üstün tutulmak suretiyle mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporları, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; taraflar arasında … Projesinin C Blok İnce İşler İşi’ne ilişkin eser sözleşmesi ve eki 22/12/2012 tarihli ilave işler başlıklı zeyilname imzalandığı; davacının, sözleşme ve eki zeyilname kapsamındaki işleri yapmayı üstlendiği her iki tarafında kabulündedir. Davalı tarafça işbu sözleşme kapsamındaki işlerin eksik/ayıplı olduğu yönünde def’i ileri sürülmüş ise de; benimsenen bilirkişi kurulları rapor ve ek raporlarında açıklandığı üzere davacıya ayıp ihbarında bulunulmadığı, eserin teslim alınırken ihtirazi kayıt ileri sürülmediği gibi ayrıca bu hakkın saklı tutulduğu da davalı tarafça kanıtlanamamıştır.
Davacı tarafın boya işinden kaynaklı hakediş alacak talebi yönünden yapılan incelemede; benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporlarında, özellikle 15/01/2019 tarihli raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, davacı tarafça boya işinin yapıldığının hiçbir kuşkuya yer verilmeyecek şekilde ispatlanamadığı, bu nedenle boya işinden kaynaklı alacak talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış ve bu konudaki istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın Beton Yüzey Kaplama işi bakiye alacak talebi yönünden yapılan incelemede; taraflar arasındaki sözleşme ve zeyilname ekindeki ilave işlere ilişkin düzenlemelere göre “… Duvar Kaplama Yapılması” işi bedelinin, davalı tarafın ileri sürdüğü gibi çift yüzey olarak değil; m2 birim (42,65 TL m2+KDV) fiyatı üzerinden kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, benimsenen 02/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, sözleşme ilişkisi başladıktan sonraki hakedişlerde yapılan yeni hesaplama yönteminin davacı tarafça benimsenmediği, yeni hesaplama yöntemiyle düzenlenen hakedişlere muhalefetin davalıya bildirildiği, bu durumda yeni hesaplama yöntemiyle eksik hesaplanan hakediş alacaklarının davalıdan tahsilinin gerektiği kanaatine varılmıştır. Sözleşme ilişkisinin başında uygulanan yönteme göre yüzey kaplama işinden dolayı davacı alacağının m2 bazında yapılan toplam işe göre 516.201,60 TL olduğu; (04/06/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere) bu işlere ilişkin davalı tarafça davacıya toplam 332.838,55 TL ödeme yapıldığı; buna göre davacının bakiye alacağının 183.363,55 TL olduğu, sözleşme kapsamında KDV dahil bakiye alacağın 216.368,39 TL olduğu, bu miktara yapılan stopaj kesinsi (-5.500,89 TL) sonrası davacının davalıdan 210.867,50 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından en son alınan 02/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda tespit edilen 210.867,50 TL alacak miktarına yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; belirlenen-tespit edilen alacak miktarını aşan davacı taraf isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan alacağın tahsili amacıyla mahkememize açılan iş bu davanın sözleşmelere ilişkin 5 yıllık zamanaşımı süresinde açıldığından, davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir. Alacağın eser sözleşmesinden kaynaklanması, miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle likit olmadığından ve davacının da reddedilen alacak talebinin tahsili yönündeki isteminde kötüniyeti kanıtlanamadığından her iki tarafın tazminat istemleri reddedilmiş ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında 210.867,50 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile, bu miktar asıl alacağa (yıllık %11,75 oranını aşmamak kaydıyla) takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek suretiyle takibin devamına,
2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
3-Kabul edilen miktar yönünden davacının, reddedilen miktar yönünden davalının tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine,
4-Alınması gerekli 14.404,35-TL karar ve ilam harcından 6.682,03-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 7.722,32-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve icraya yatan harç 6.682,03 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 23.210,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 21.078,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 9.000 TL bilirkişi ücreti ve 145,60 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 9.176,86 TL’nin kabul ve red oranına göre 4.945,60 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yatırılan 4,60 TL vekalet harcı, 422,60 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 427,20 TL’nin kabul ve red oranına göre 196,95 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davalı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.07/10/2021

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı