Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/309 E. 2018/1186 K. 17.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/309 Esas
KARAR NO : 2018/1186
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 20/03/2015
KARAR TARİHİ: 17/12/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle, taraflar arasında akdedilmiş elektrik abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan alacak davası olarak 22.08.2012 tarih ve … sıra nolu fatura ile kayıp bedeli adı altında haksız olarak alınan 7.584.39 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın aboneliğe bağlı olarak müvekkili şirketten enerji temin ettiğini, alacak davası olarak 22.08.2012 tarih ve 320533 sıra nolu fatura ile kayıp bedeli adı altında haksız olarak alınan 7.584,39 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kendilerine iadesi amacıyla, ilgili bedelin EPDK mevzuatına uygun olarak tahsil edildiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan sözleşmede ilgili kalemlerin tahsil edileceğinin belirtildiği, anlaşmanın özel hukuk sözleşmesi olduğu, dolayısıyla davacının elektriği serbest tüketici olarak nereden tedarik edeceğini kendisinin belirlediği, ilgili bedellerin tedarik şirketleri tarafından dağıtım şirketlerine aktarıldığını, bunun yasal bir zorunluluk olduğunu, BK 78. Ve 79. Maddelerin şartlarının burada söz konusu olmadığını, müvekkili temerrüde düşürülmemiş olup, davacının faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, Yargıtay HGK kararının karar düzeltme talebinden yardımcı hukuk kaynağı niteliğinden dolayı bağlayıcı olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, elektrik abonesinden tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir.
17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek,Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen;Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü,Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri ve emsal Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … E…. K. Sayılı kararı birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Açıklanan bu sebeplerle dava konusuz kalmış olmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı taraf davanın açıldığı anda ki mevzuata ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklıdır. Yani davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermiştir. Bu itibarla, dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle ve emsal Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … E…. K. Sayılı kararı da dikkate alınarak davacı yararına maktu vekalet ücreti taktir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatına varılmıştır.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatan 129,53 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 93,63-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya masrafı, 6,50 TL vekalet pulu ve 902,50 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 977,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180.00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraflarça yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.