Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/305 E. 2019/795 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/305 Esas
KARAR NO: 2019/795

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/03/2015
KARAR TARİHİ: 23/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında 23.01.2014 tarihli … Projesi CR3 Sözleşmesi … Banliyö Hattı İyileştirilmesi İnş. ve Elektromekanik Sistemleri Gebze Pendik Arası Yakma Alın Kaynağı İşleri Sözleşmesinin imzalandığını, buna göre davacının, davalı tarafından üstlenilen… arası Banliyö hattının Tl ve T2 Hatlarında toplam 3.000 adet yakma alın kaynağı isinin 70 gün içinde, 662.375,00- Euro bedeli karşılığında yapılmasının kararlaştırıldığını, davalının ise 3.000 adet alın yakma kaynak işini belirtilen bedel karşılığı davacıya yaptırmayı taahhüt ettiğini, davacının taahhüdü uyarınca yaklaşık 1.000 adet “alın kaynağı yakma işini “ yerine getirdiğini, ancak bu çalışmalar sırasında iş sahibinin işi sıklıkta durdurduğunu, işin süresinin (70) gün olup, bu sürenin uzatıldığını, bu sürede davacıya iş verileceği sözünün verildiği halde işin verilmediğini, muhatap ortak girişimin genel müdürünün değişmesi üzerine, davacıya sözleşme ile verilen işin üçüncü kişi bir şirkete verilerek yaptırıldığının haricen öğrenildiğini, oysa davacının yüklendiği işin yapımı için gerekli olan büyük çapta alet, edevat ve teknik personeli 70 gün süre içinde işyerinde bulundurduğu halde, aynı işin başka bir şirkete verilerek yaptırılmasının sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, iş verileceği vaadi ile sözleşme süresinin 111 gün daha uzatıldığı halde bu süre içinde iş verilmediğini, bu yüzden ekipmanı hazır bulundurması ve personel istihdam etmekten dolayı büyük masraflar ettiğini. devam eden başka projelerde yer alamaması sonucu kâr mahrumiyetine uğradığını, aradaki ihtilafın öncelikle iyiniyet çerçevesinde uzlaşma ile çözümlenmesini karşı tarafa teklif ettikleri halde davalının buna yanaşmaması üzerine hukuki yollara başvurularak işbu davanın açıldığını, yapılan sözleşme ve ekindeki fiyat tablosuna göre 3000 adet alın kaynağı yakma işi için tatil çalışmaları ile ayrıca günlük beş saati geçen bekleme süreleri için birim fiyat belirlendiğini, beş saati geçen bekleme halinde 2,000 Euro bekleme cezasının davacıya ödeneceğinin sözleşme ekinde kararlaştırıldığını, 23.01.2014 tarihinde davacıya yer teslimi yapıldığıni ve işe başlandığı. 17.03.2014 tarihine kadar bir miktar alın yakma işinin sözleşmeye uygun olarak yerine getirildiğini ve buna ilişkin hakediş faturaları kesildiğini, bu çalışma sırasında, “hattın hazır olmaması’” gibi nedenlerle işin davalı tarafından durdurulduğunu, bu nedenle sözleşmeye uygun olarak bekleme cezaları kesilmek suretiyle bedele yansıtıldığı ve ödendiğini. projenin 17.03.2014 ilâ 25.04.2014 tarihleri arasında 38 gün boyunca davalı tarafından geçici olarak durdurulduğunu, bu döneme ilişkin olarak sözleşmede öngörülen bekleme cezalarının ödenmediğini, 25.04.2014’den 13.05,2014’e kadar kesintisiz çalışarak 1000 adet alın yakma işinin gerçekleştirildiğini, sözleşmeye göre işin bitim tarihi olan 21.04.2014 tarihine kadar davacıya 3000 adet alın yakma işinin tamamının verildiği için, işin süresinin davalı tarafça uzatıldığını, 20.04.2014 tarihli zeyilname ile 111 gün ek süre verilip bitim tarihinin 10.08.2014 olarak yeniden belirlendiğini, buna rağmen davacıya hiçbir iş verilmediğini, 88 günlük bu süre içinde davacının, iş verileceği vaadi ile sahada bekletildiğini,17.03.2014-25.04.2014 tarihleri arasında toplam 38 gün boşta geçen süre olduğu, son imalatın 17.03.2014’de yapıldığı ve bu tarihten itibaren 25.04.2014’e kadar bekletildiği, toplam bekleme süresinin 126 gün olduğu ve sözleşmeye göre 252.000 Euro bekleme cezasının davacıya ödenmesi gerektiğini, sözleşmeye göre davacının yapması gereken işin önemli bir kısmının davalı tarafından başka bir şirkete yaptırılması suretiyle davacının itibarının zedelenmesi nedeniyle (fazlaya İlişkin hakları saklı kalmak üzere) uğranılan 5.000,- Euro maddi, 50.000,- Euro da manevi tazminatın, davalıya çekilen ihtarnamenin tebliğ edildiği 25.12.2014 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının tüzel kişiliği olmayan ortak girişim (…) olduğunu ve bu nedenle taraf ve dava ehliyeti bulunmadığından, usul yönünden davanın reddine karar verilmesini, yetkili mahkemenin de İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında 12.06.2012 tarihli… arası yakma alın kaynağı işleri ile ilgili hizmet sözleşmesi imzalandığını, davacıya T3 Hattı kapsamında iş verildiği sırada, Tl ve T2 hatlarının açılmadığını, T2 Hattı açılınca bu bağlamdaki işlerin verildiğini, bu sırada Tl hattının açılmadığını, T2 Hattındaki işler bittiğinde Tl Hattının hâla açılmamış olduğunu, davacının da bunu bildiğini, tüm araçların sahada tutulduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı ve bunun ticari defterlerin incelenmesi ile de ortaya çıkacağını, işin çok geniş kapsamlı olduğunu, hattın iş yapımına açılmasının zaman aldığını, beklemelere davacının sebebiyet verdiğini ve haksız zenginleşme amacı güttüğünü, zira Tl Hattı açılmadan önce davacının sahaya çağırıldığı halde Haziran ayından önce gelemeyeceğini bildirip, işçiler ile araçların başka bir projede olduğunu beyan ederek, işi sürüncemede bıraktığını, hizmet sözleşmesinin 4/II. madde hükmü 3.bendi uyarınca davacının fiyat, süre ve 3.kişiler bakımından hiçbir itirazda bulunamayacağının kabul edildiğini, aynı hususun davacı vekili tarafından da ikrar edildiğini, bu suretle sözleşmeye aykırı olarak hak talebinde bulunulduğunu, sözleşmenin 8/1.maddesine göre, işin azaltılıp arttınlabileceğini, keza işin herhangi bir bölümünün iptal edilebileceğini, davacının, davalının yazılı talimatı olmadan bu değişikliklerden hiçbirini yapamayacağını, davacıya hak ettiğinin üzerinde ödeme yapıldığını, 2014 yılı Eylül ayından sonra hizmet talebinde bulunulmadığından bu davanın açıldığını, gecikilen günlerin varlığına, miktarına ilişkin davacı iddialarının gerçekleri yansıtmadığını bildirip, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklanan tazminat davasıdır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi incelemesine karar verilmiş, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkememizce 05/05/2016 tarihli duruşmada davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre rapor alınmasına karar verilerek 01/07/2016 tarihi inceleme günü olarak belirlenmiş, taraflar inceleme gün ve saatinde hazır bulunmuş olup dosya konusunda uzman YMM …, inşaat mühendisi … ve Doç. Dr… ‘e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16/01/2017 tarihli bilirkişi raporu,12/09/2017 tarihli 1.bilirkişi ek raporu ve 02/04/2018 tarihli 2.bilirkişi ek raporu ile yine mahkememizin 05/06/2018 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince dosyaya sunulan kök ve ek raporlar iptal edilmeksizin davacı vekilinin itirazları ve davacı tarafça sunulan mütaalayı da değerlendirir şekilde iddia, savunma kapsamında dosya üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Prof. Dr…., Prof. Dr. … ve YMM … seçilmiş, dosya bilirkişi heyetine 03/09/2018 tarihinde tevdii edilmiş olup bilirkişi heyetince sunulan 17/05/2019 tarihli tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE:
İlk Bilirkişi heyetince düzenlenen raporlarda özetle; davacı ve davalının 2014 yılı defter tasdiklerinin usulüne uygun tasdik edilmiş olduğu, davacının ve davalının incelenen defter kayıtlarına göre davacı ile davalının cari hesapta mutabık oldukları, davalının davacıya herhangi bir cari hesap borcunun bulunmadığı, işin süresinde gecikmenin sözleşme hükümleri dahilinde kaldığı, bu nedenle davacının tazminat hakkının bulunmadığı, heyetçe alınan 12/09/2017 tarihli ve 02/04/2018 tarihli bilirkişi ek raporlarında da kök rapor ile bildirdikleri görüşlerini tekrarladıklarını mahkememize bildirmiş, ikinci heyetçe alınan raporda özetle, TBK 97. Madde hükümlerine göre, “ yüklenici kendi borcunu ifa etmiş veya ifasını teklif etmedikçe karşı edimi talep edemeyecektir.” Yani 479. Maddeye göre, “ önce eser, sonra para” kuralı konulduğu, taraflar arasında, “ … bölümü hızlandırma programı nedeniyle” 111 günlük zeylname imzalanmış ve işin süresi 181 güne çıkartıldığı, dosyaya sunulmuş bulunan bilimsel görüşte uzatma nedeninin “ altyükleniciye sözleşmede kararlaştırılan iş planı çerçevesinde iş verilmemesi” olduğu belirtilmişse de, buna ilişkin veri görülemediği, davacı 17.3.2014-25.4.2014 ve 13.5.2014-10.8.2014 tarihleri arasında çalıştırılmayıp bekletildiğini, bu nedenle taraflar arasında 23.1.2014 tarihinde imzalanmış bulunan alt yüklenici sözleşmesinin ekindeki “fiyatlandırılmış işler tablosu” nun 2,5. maddesine göre 5 saati geçen günlük beklemeler nedeniyle gün başına 2.000 Euro ödenmesini talep etmekte olduğu, anılan belgede meydana gelebilecek bu tür olaylar için 15 gün süre öngörüldüğü ve 30.000 Euro talep edilebileceği, ve anılan bedelin, davacı tarafından sözleşme bedeli olarak gösterilen 662.375 Euronun içinde olduğunun görüldüğü, gönderilen faturalar dikkate alındığında 31.3-31.5-13.8.2014 tarihlerinde yukarıda içeriği açıklanan faturaların gönderildiği ve ödemelerin yapıldığı, ancak dava fiilen bitirilip ödenen işlere ilişkin olmayıp, iş yapılmayan ancak, yapılmaya hazır olarak beklenilen durumları kapsamakta olduğu, davalı cevap dilekçesinde, “ Eylül 2014 tarihinden sonra kendilerinden hizmet talebinde bulunulmadığını” ileri sürmesine karşın dosyadaki talebin daha evvelki süreleri kapsadığı görülmektedir. Davalı bunun yanısıra davacıyı iş yapımına çağırdığını, ancak davacının 6. aydan evvel gelemeyeceğini, başka işi olduğunu söylediğini ileriye sürmekte olmasına rağmen buna ilişkin belgeler bulunamadığı, taraflar arasında yapılmış bulunan alt yüklenici sözleşmesinin 1.2 maddesine göre, “Bu Altyüklenici Sözleşmesi kapsamında yapılacak olan bildirimler, yazışmalar yazılı olacak ve posta, kayıtlı mektup veya faks iletisi ile veya yukarıdaki adreslere ve/veya yazılı alındı teyidi karşılığında yetkili şantiye temsilcilerine yapılacaktır.” bu hükme göre, taraflar arasındaki ilişkinin yazıldık esasına bağlandığı görüldüğü, dosyada, sözleşme hükümlerine ilişkin tek yazışma davacı tarafından gönderilmiş bulunan 1.12.2014 tarihli …Noterliğinin …sayılı görüşme talebidir.( 25.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir). Anılan belgede sözleşme gereği uzlaşma talep edildiği, davacıya iş yaptırılmayıp, başkasına yaptırıldığı belirtilmekte olup, parasal somut bir talepte bulunulmamakta olduğu, davacı 88 + 38 = 126 gün bekletildiğini ve iş verilmediğini belirtip, yukarıda anılan belge hükümlerine göre günlük 2.000 TL dan 252,000 € alacağı olduğunu ileri sürmekte olduğu ancak yukarıda anılan belgenin temerrüt için yeterli olmadığı ve anılan süreye ilişkin somut bir para talebi dosyada bulunmadığından bir sonuca varılamadığı, açıklanan nedenlerle davacının bekleme süresinin 126 gün olup olmadığının belirlenemediğini kanaatiyle görüş bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi heyet raporlarının kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi heyet raporları ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden,mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporları birlikte değerlendirilmesinde davacı ve davalının 2014 yılı defter tasdiklerinin usulüne uygun tasdik edilmiş olduğu, davacının ve davalının incelenen defter kayıtlarına göre davacı ile davalının cari hesapta mutabık oldukları, davalının davacıya herhangi bir cari hesap borcunun bulunmadığı, işin süresinde gecikmenin sözleşme hükümleri dahilinde kaldığı, bu nedenle davacının tazminat hakkının bulunmadığı, TBK 97. Madde hükümlerine göre, yüklenici kendi borcunu ifa etmiş veya ifasını teklif etmedikçe karşı edimi talep edemeyeceği , 479. Maddeye göre, önce eser, sonra para kuralı konulduğu, taraflar arasında, “ … bölümü hızlandırma programı nedeniyle” 111 günlük zeylname imzalanmış ve işin süresi 181 güne çıkartıldığı, davacı 17.3.2014-25.4.2014 ve 13.5.2014-10.8.2014 tarihleri arasında çalıştırılmayıp bekletildiğini, bu nedenle taraflar arasında 23.1.2014 tarihinde imzalanmış bulunan alt yüklenici sözleşmesinin ekindeki “fiyatlandırılmış işler tablosu” nun 2,5. maddesine göre 5 saati geçen günlük beklemeler nedeniyle gün başına 2.000 Euro ödenmesini talep etmekte olduğu, anılan belgede meydana gelebilecek bu tür olaylar için 15 gün süre öngörüldüğü ve 30.000 Euro talep edilebileceği, ve anılan bedelin, davacı tarafından sözleşme bedeli olarak gösterilen 662.375 Euronun içinde olduğunun görüldüğü, gönderilen faturalar dikkate alındığında 31.3-31.5-13.8.2014 tarihlerinde yukarıda içeriği açıklanan faturaların gönderildiği ve ödemelerin yapıldığı, ancak dava fiilen bitirilip ödenen işlere ilişkin olmayıp, iş yapılmayan ancak, yapılmaya hazır olarak beklenilen durumları kapsamakta olduğu, davalı cevap dilekçesinde, “ Eylül 2014 tarihinden sonra kendilerinden hizmet talebinde bulunulmadığını” ileri sürmesine karşın dosyadaki talebin daha evvelki süreleri kapsadığı görülmektedir. Davalı bunun yanısıra davacıyı iş yapımına çağırdığını, ancak davacının 6. aydan evvel gelemeyeceğini, başka işi olduğunu söylediğini ileriye sürmekte olmasına rağmen buna ilişkin belgeler bulunamadığı, taraflar arasında yapılmış bulunan alt yüklenici sözleşmesinin 1.2 maddesine göre, “Bu Altyüklenici Sözleşmesi kapsamında yapılacak olan bildirimler, yazışmalar yazılı olacak ve posta, kayıtlı mektup veya faks iletisi ile veya yukarıdaki adreslere ve/veya yazılı alındı teyidi karşılığında yetkili şantiye temsilcilerine yapılacaktır.” bu hükme göre, taraflar arasındaki ilişkinin yazılılık esasına bağlandığı görüldüğü, dosyada, sözleşme hükümlerine ilişkin tek yazışma davacı tarafından gönderilmiş bulunan 1.12.2014 tarihli Beyoğlu 31. Noterliğinin 40810 sayılı görüşme talebidir.( 25.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir). Anılan belgede sözleşme gereği uzlaşma talep edildiği, davacıya iş yaptırılmayıp, başkasına yaptırıldığı belirtilmekte olup, parasal somut bir talepte bulunulmamakta olduğu, davacı 88 + 38 = 126 gün bekletildiğini ve iş verilmediğini belirtip, yukarıda anılan belge hükümlerine göre günlük 2.000 TL dan 252,000 € alacağı olduğunu ileri sürmekte olduğu ancak yukarıda anılan belgenin temerrüt için yeterli olmadığı ve anılan süreye ilişkin somut bir para talebi dosyada bulunmadığından bir sonuca varılamadığı, açıklanan nedenlerle davacının bekleme süresinin 126 gün olup olmadığının belirlenemediğini anlaşılmakla davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu 22.maddesi gereğince alınması gerekli 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 2.611,15-TL harçtan düşümü ile geriye kalan 2.566,75-TL’nin karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 14.982,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı tarafça yapılan 150,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır