Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/259 E. 2021/662 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/259 Esas
KARAR NO:2021/662

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:06/03/2015
KARAR TARİHİ:20/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … ile uzun yıllardır abonelik ilişkisinin olduğunu, bu aboneliği devam ederken 2014 yılı sonlarında birikmiş faturaların ödenmesinde güçlükler yaşanmış ve işbu durumu çözmek İçin … ile 31.12.2014 tarihli taksitlendirme protokolü akdedildiğini, müvekkilinin bu taksitlendirme anlaşması çerçevesinde öngörülen taksitleri sorunsuz biçimde öderken 28.02.2015 tarihli faturanın tebliğ edildiği, işbu faturada kaçak kullanımda bulunulduğundan bahisle kaçak kullanım tahakkuku yapıldığını, bahsi geçen faturanın 29.11,2014-28,02,2015 tarihleri arasındaki döneme ait olduğu, normal kullanım tutarı ile birlikte 5.663,67 TL kaçak kullanım hesap edildiğini, müvekkilinin kendisine toplamda 21.587,50 TL olarak tahakkuk ettirilen dava konusu faturayı da işbu meblağın haksız yere fahiş olması sebebiyle taksitlendirmek zorunda kaldığını, taksitlendirme sebebiyle de ayrıca 2.000 TL vade farkı uygulandığını, müvekkili şirketin yetkililerinin işbu durumun düzeltilmesi için … yetkilileri ile görüştüklerini, ancak elektrik aboneliklerinin tek taraflı olarak fesh edildiğini dava konusu faturanın tebliği sonrasında öğrendikleri, davalı şirket ile 31.12.2014 tarihli taksitlendirme protokolü bulunduğu, aboneliğin fesh edildiğine dair bir İbare yer almadığı, sözleşmenin 2, A , 5. Ve 10. Maddelerine göre …’ın böyle bir uygulama yapma yetkisinin olmadığı, bu nedenle davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı bir işlem gerçekleştirdiğini, yapılacak inceleme neticesinde daha fazla miktarda borçlu olmadıklarının tespitine dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik davalı şirketten 5.863,67 TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 31.12.2014 tarihli taksitlendirme protokolü akdedildiğini, 28.02.2015 tarihinde kaçak kullanıma ilişkin fatura tebliği edildiğini, davacı adına ceza bedeli ile birlikte toplam tahakkukun 21.587,50 TL olduğunu, bunun taksitlendirildiğini, davacı yanın ödeme de bulunmaması üzerine abonelik sözleşmesinin fesh edildiğini, davacı şirketle Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satımına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi başlıklı yeni bir sözleşme yapıldığını, kaçak kullanım ceza bedeli olarak tahakkuk ettirilen 5.863,67 TL ile işbu bedele taksitlendirme protokolünde tahakkuk ettirilen vade farkından ötürü borçlu olmadığının tespiti talepli huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkili yetkililerince … nolu tesisata ait mahalde davacı adına olan abonelik sözleşmesinin 18.12.2014 tarihinde fesh edildiğini, sözleşme iptalinde sonra ilgili mahalde 28.02.2015 tarihinde yapılan kontrolde abonelik sözleşmesi yapılmadan enerji kullanımı tespit edilerek davacı adına … nolu kaçak kullanım bildirimi ile mahalde abonelik feshi sonrasında kullanılan tüketime 21.587,50 TL bedel tahakkuk ettirildiğini, bu borca istinaden 5.000,00 TL ödeme yapılarak 04.03.2015 tarihinde taksite bağlanmış olup, davacı adına abonelik sözleşmesinin yenilendiği belirlenmiş ve yapılan taksitlendirmeye konu alacağa EPTHY madde 15/4 uyarınca gecikme zammı uygulandığı, maddeler 26-31 üzerinden İşlem yapıldığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; aboneliğe ilişkin tüm evraklar, taraflar arasında akdedilen protokol, abonelik sözleşmes,i fatura ve sair delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; kaçak elektrik tükettim tahakkuku, tahsilat makbuzu, taksitlendirme protokolü, tüketim ekstreleri, keşif ve bilirkişi incelemesi, müvekkili şirket kayıtları ve her türlü kanuni delillere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemi ile açılıp istirdat istemine dönüşmüş olan istirdat davasıdır.
Çözümlenmesi gereken ihtilafın; davacının, davalıya kaçak kullanım adı altında kesilen faturadan dolaylı borçlu olup olmadığı, davacı tarafından yapılan ödemenin istirdadının gerekip gerekmediği noktalarında toplandığı görülmektedir.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya elektrik mühendisi Doç. Dr. …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: Elektrik enerjisini sağlayan kurum elan …’ın yasal abonesi olan … San. Tic. Ltd. Şti’nin faaliyet gösterdiği işyeri adresindeki … nolu tesisat üzerinden elektrik enerjisi tükettiği, tesisatın aboneliğnini davacı şirket … San. Tic. Ltd. Şti.’nin elektrik tüketim borcuna istinaden 18.12.2014 tarihinde fesh edilmiş olduğu, tesisat tüketim ekstresine göre, ilgili tesisat abonelik bakımından 29.11 2014-23.02,2015 tarihleri arasında boş görünmekte olduğu, Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmelikleri ve Elektrik Piyasası Düzenleme Kurulu Yönetmelikleri bu tür elektrik enerjisi tüketimini, davalı kurumun ilgili tutanağına (28.02.2015 tarihinde dava konusu tesisatın bulunduğu iş yerine giden … kurum çalışanları “Abone sözleşmesi olmadan enerji kullanmak”, şeklinde … muta nolu tutanağı düzenledikleri) İstinaden kaçak elektrik enerjisi kullanımı olarak tanımlayarak ortaya koyduğunu, dosyadaki tutanak ve belgelerden hareketle, davacı … San. Tic. Ltd. Ştİ.’nin dosyada adı geçen adreste bulunan iş yerinde dava konusu tutanak ve diğer belgelere istinaden kaçak elektrik enerjisi tükettiğinin açık olduğunu, ilgili kurul karanna göre ilgili tutanak 28.02.2015 tarihinden önceki son endeks okuma tarihi 28.11.2014 tarihi (dava dosyasında yer alan Tesisat Tüketim Ekstresi Dökümü belgelerine göre) görünmekte olup, bu tarihe kadar gidilmesi gerektiği, 28.02.2015 tutanak tarihinden 28.11.2014 tarihine kadar olan 92 günlük sürenin hesaplamalarda kaçak elektrik tüketimi süresi olarak kullanılmasının EPDK kuralları çerçevesinde doğru olacağı, ilgili hesaplamanın tutanaktaki anlık akım değerleri üzerinden (varsa) ya da tespit anında tutanaktaki toplam güç değeri veya kurulu güç değeri üzerinden yapılması gerektiği, kurulu güç değerinin kullanılması durumunda ilgili değerin 0,60 kullanım faktörü ile çarpılarak dikkate alınması gerektiği, ancak, tesisata bağlı sayacın sözleşme olmadan kaydettiği elektrik enerjisi tüketim değeri tespit edilen minimum değer olduğundan …’ın bu konuda yaptığı uygulama doğru olup, bu değerin dikkate alınmasının yeterli olacağını, değerlendirme kısmında dava konusu tutanak ve diğer belgelere istinaden yapılan hesaplamalar sonucunda elde edilen kaçak elektrik eneıjlsl tüketim bedelinin vergiler dahil toplam 18.637,96 TL olarak … tarafından davacı … San, Tic Ltd. Şti.’ye tahakkuk ettirilmesi sonucunun uygulanmasının uygun olduğuna dair rapor sunulmuştur.
– Aynı bilirkişiden muhtelif zamanlarda alınan 1.2. ve 3. Ek raporlarda kök raporla aynı sonucu içeren ek raporlar sunulmuştur.
02/12/2019 tarihli celsede alınan ara karar uyarınca; dosyanın geçirmiş olduğu safahat ve bilirkişi raporlarına yapılan itirazların halen karşılanmamış olması neticesinde yeni bir elektrik bilirkişisine tevdine karar verildi, elektrik mühendisi Sedat Yazar’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacı … San. Tie. Ltd. Şti’nin faaliyet gösterdiği İstanbul İli. … İlçesi. … Mahallesi, … Caddesi,… San. Sit. No:!60/29l sayılı işyeri adresinde … abone numaralı iş yerindeki aboneliğinin, elektrik tüketim borcuna istinaden 18.12.2014 tarihinde davalı … enerji tedarikçi tarafından fesih edilmiş olduğunu, davalı … enerji tedarikçi kayıtlarında, … ııolıı tesisat aboneliğinin 29.11.2014-28.02.2015 tarihleri arasında boş görünmekte olduğunu, davalı … enerji tedarikçi görevlileri, 28/02/2015 tarihinde kontrol ettikleri davacı … enerji kullanıcısı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin … ili. … İlçesi, … Mahallesi. … Caddesi, … 1. San. Sit. No: 160/291 sayılı işyeri adresinde … abone numaralı elektrik tesisatında elektrik abonelik yükümlülüklerini yerine getirmeden davacı … enerji tedarikçisi nezdinde perakende satış sözleşmesiz (PSS’siz) kaçak elektrik kullanımının olduğundan … sayılı Kaçak Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı düzenlendiğini, davacı … enerji kullanıcısı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin … ili, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi. … 1. San. Sit. No: 160/291 sayılı işyeri adresinde … abone numaralı elektrik tesisatında bulunan, … seri numaralı … marka elektrik sayacına müdahale olmadığı, ancak perakende satış sözleşmesi olmadan elektrik kullanmasının yukarıdaki yönetmelikler kapsamında kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğunu, T.C. Yargıtay 4.Hukıık Dairesi, 2001/5395 E., 2001/ 9448 K.,15.10.2010 T. kararında “.. görevliler tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanakları aksi kanıtlanmadıkça geçerli olan belgelerdendir” denildiğini, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nım (EPDK) Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi kullanımına ilişkin usul ve esaslar gereğince: Davalı … Enerji Tedarikçinin 92 günlük kaçak elektrik enerjisi tüketim miktarının 37.289,22 k\Vh değerine ulaşıldığını, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nım (EPDK) Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi kullanımına ilişkin usul ve esaslar gereğince, ulaşılan 37.289,22 k\Vh kaçak elektrik enerjisi tüketiminden dolayı; davalı … Enerji Tedarikçisi, Lisans Sahibi Elektrik Dağıtım Şirketleri tarafından uyulması gereken Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nım (EPDK) 01/10/2014 -31/12/2014 dönemi ile 01/01/2015-31/03/2015 tarihleri arasında geçerli olarak açıkladığı, Ticarethane Abone Grubu Kullanıcıları elektrik enerjisi tüketim tahakkukları için uygulanacak elektrik enerjisi ortalama birim bedelleri tüketim tarifesine göre hesaplanan, 28/02/2015 tarihi itibarıyla 21.596,37 TL alacaklı olduğu dair rapor sunmuştur.
Mahkememizin 28/09/2020 tarihli celsesinde alınan ara karar uyarınca; davacının kaçak elektrik kullandığının kabul edilme ihtimalinde ödemekle yükümlü olduğu tutarın 21.596,37 TL olarak hesaplandığı; aynı bilirkişiden davacının söz konusu dönemde geçerli bir abonelik sözleşmesi çerçevesinde elektrik tükettiğinin kabul edilmesi ihtimaline binaen, geçerli bir abonelik ilişkisi olması durumunda davalı tarafından ilgili dönem için davacıya tahakkuk ettirilmesi gereken fatura tutarının ne kadar olduğu, davacının bu dönem için ne kadarlık ödeme yaptığı hususlarını açıkça belirten ek rapor alınmasına karar verildiği ve bilirkişi sunmuş olduğu ek raporunda; davacı şirket … San. Tic. Ltd. Şti, borcunu ödemek için davalı kurum ile imzaladığı taksitlendirme protokolü kapsamında toplam 27.743,16 TL Ödemek üzere sözleşme imzalamış ise de; aylık Ödemelerin son ödeme tarihlerinde süre aşımları olmasından ortaya çıkan gecikme cezaları ile birlikte yaptığı ödeme miktarının Ödeme Detay Bilgileri tablosunda görüldüğü üzere toplam 29.593,41TL olduğunu davacının söz konusu dönemde geçerli bir abonelik sözleşmesi çerçevesinde elektrik tükettiğinin kabul edilmesi ihtimaline binaen tüketilen elektrik miktarının hesaplanması yönündeki kararı doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesinde, davacı şirket … San. Tic Ltd. Şti.’nin, 37.289,22 kWh tüketim miktarı için enerji bedeli olarak hesaplanan 21.596,37 TL’ den, cezasız tüketim miktarı bedeli olarak hesaplanmış 16.543,71TL Enerji bedeli miktarının düşülmesi neticesinde; 21.596,37 TL-16.543,71 TL =5.052,66 TL alacağı olduğuna dair ek rapor sunulmuştur.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, bilirkişi raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; eldeki davanın, davacının davalıya 5.863,67 TL borçlu olmadığının tespiti talebiyle açılmış olduğu, yargılama esnasında davacının sunmuş olduğu 07/08/2017 havale tarihli beyan dilekçesi ve ekindeki tahsilat makbuzlarından anlaşıldığı üzere davacının davalıya ödeme yaptığı, bu nedenle davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep ettiği, bu doğrultuda yapılan değerlendirmede alınan bilirkişi raporlarının birbirleri ile ve dosyamız kapsamı ile uyumlu oldukları, işbu raporlara göre davacının eyleminin kaçak kullanım niteliğinde olduğu, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı tarafından, davacıya düzenlenen faturaların mevzuata uygun olarak düzenlendiği, bir başka deyişle davacının davalıya, istirdadı talep edilen miktarlardan daha fazla miktarda borçlu olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 100,14-TL den mahsubu kalan 40,84-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.20/09/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı