Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/214 E. 2020/54 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/214 Esas
KARAR NO : 2020/54

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2015
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 10.03.2014 tarihinde “Taşıt /Tanıma Sistemi Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin 2.1.8. maddesine göre; davalı şirketin müşteriye fatura edeceği akaryakıt bedelinin KDV hariç toplamının %8,5 tutannda fatura üzerinden iskonto yapacağını, davalı şirketin söz konusu iskonto oranını veya sözleşme ile kararlaştırılan vade şartlanm iş bu anlaşmanın akdi tarihi esas alınmak üzere güncel tavsiye edilen akaryakıt ortalama pompa satış fiyatlarının %20 artması durumunda ve USD kurunun TL karşısındaki yüzdesel değişimin %25 farkın üzerinde (artı veya eksi) değişmesi ve orandaki değişimin 1 aydan uzun süre seyretmesi durumunda tek taraflı olarak değiştirme hakkına sahip olacağını, işbu sözleşme süresinde mücbir sebepler veya sair öngörülemeyen olumsuz ekonomik gelişmeler ya da kamusal uygulamalar nedeniyle davalı şirketin kârlılık oranlarının düşmesi durumunda işbu sözleşme kapsamındaki ticari şartların azalan kârlılık oranında davalı şirket tarafından re’sen tek taraflı olarak revize edilebileceğini, ancak revize edilen şartlarda müşteri mutabık kalmaz ise 30 gün önceden bildirmek şartı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahip olduğunu, akdedilen sözleşme gereğince bir süre bu şekilde çalışıldığını ve % 8,5 puanlık indirim üzerinden akaryakıt alışı sağlandığını, daha sonra davalı tarafından müvekkili şirkete herhangi bir bildirim yapılmadan % 8,5 puanlık indirimin % 5’e çekilmiş olduğunu, faturalar incelendiğinde KDV oranının % 18 olarak belirtildiğinin görüleceğini, bu durumun indirim oranının müvekkilinden saklandığını göstermeye yeterli olduğunu, müvekkilinin bu durumun tespitinden sonra …Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin 2,1.8’nci maddesine göre (revize edilen ticari şartlarda müşteri mutabık kalmaz İse 30 gün önceden bildirmek şartı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir,) sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, müvekkili şirketin haklı olarak sözleşmeyi feshetmiş olmasına rağmen davalı şirket tarafından müvekkiline 31.12.2014 tarihli, 2247819 nolu ve 3.793,76,-TL bedelli cezai şart tazminatı açıklamalı fatura ile 31.12.2015 tarihli, 2247813 nolu ve 815,83.-TL bedelli diğer servis bedeli açıklamalı faturaların gönderilmiş olduğunu, müvekkili şirketin bu faturaları kabul etmeyerek e-fatura olarak noter kanalı ile ihtarname ile birlikte söz konusu faturaları iade ettiğini, aynı ihtarnamede bu faturaların sebebi ile tahsilat yapmamaları, yapmış iseler 24 saat içinde iade etmelerinin de ihtar edilmiş olduğunu, noter kanalı ile iade etmiş oklukları faturaların davalı tarafa 20.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen müvekkiline herhangi bir geri ödemenin olmadığını, müvekkili tarafından gönderilmiş olan sözleşmenin feshi ihbannın tarihi 02.01.2015 olmasına rağmen davalı tarafça düzenlenen ve davaya konu edilen cezai şart ve hizmet bedeli faturalarının 31.12.2014 tarihli olmasının da davalı tarafın kötü niyetini gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözleşme gereğince fatura bedellerinin kredili bir hesaptan yapılması gerektiğini, buna göre müvekkiline gönderilen e-faturaiarın DBS sisteminden ödenmekte olduğunu, müvekkilinin de ödeme durumunda güçlük oluşmuş gibi algılanmaması ve piyasadaki İtibarını düşünerek bu iki faturanın bedellerini bankanın sistemi aracılığıyla tek kalemde 4.609,62.-TL olarak Ödemiş olduğunu, müvekkiline herhangi bir ihtar olmadan sözleşmede belirtilen % 8,5 puanlık kısımdan fazla olarak tahsil edilen miktarın belirlenerek fazlaya dair haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00.-TL’nın faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak müvekkili şirkete verilmesini talep ettiklerini, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen 4.609,62-TL’nın temerrüt tarihi olan 22.01.2015 tarihinden itibaren ticari (avans) faizi ile birlikte tahsiline, müvekkiline herhangi bir ihbar yapılmadan sözleşmede belirtilen % 8,5 puanlık orandan fazla olarak müvekkilinden tahsil edilen miktarların tahsil tarihlerinden itibaren belirlenerek bedelden de fazlaya dair haklan saklı tutularak şimdilik 500,00.-TL’nm ticari (avans) faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletılmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH:
Davacı vekilinin 03/07/2017 muhabere havale tarihli dilekçesi ile, 500,00 TL olan dava değerinin 5.499,49 TL daha arttırılarak toplam 5.999,49 TL ‘ nin ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, haksız olarak tahsil edilen 4.609,62 TL ‘ nin ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak avans faizinin de davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın müvekkili şirket ile akdetmiş olduğu “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi”nin sözleşmenin imza tarihinden itibaren üç yıl geçerli olduğunu, sözleşmenin 5. maddesine göre sözleşmenin 10.03.2014 tarihinde 3 yıllığına geçerli olarak akdedildiğini, sözleşmenin 7. maddesi uyannca müşteri tarafından sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi veya edimlere uymaması durumunda araç başına 45 USD + KDV’yi müvekkili şirkete ödeme yükümlülüğünün kararlaştırılmış olduğunu, bu sebeple sözleşme hükmü gereğince davacıdan yapılan tahsilatın haklı ve hukuka uygun olduğunu, söz konusu sözleşme hükümleri incelendiğinde müvekkili şirketin tek taraflı olarak EPDK’nın başlatmış olduğu fiyat neticesinde ve/veya USD’deki parametrelerin değişiminde tek taraflı olarak herhangi bir bildirim şartına bağlı olmaksızın (iskonto oranında) indirim yapma hakkına sahip olduğunu, müvekkili şirketin sözleşme süresi içinde EPDK’nın başlatmış olduğu tavan fiyatı uygulaması nedeniyle iskonto oranında değişiklik yaptığı ilk tarihin 15.04.2014 olduğunu, bu oranın 15.04.2014 tarihinden geçerli olmak üzere davacının sözleşmesini fesih ettiği tarihe kadar yaklaşık 8,5 ay boyunca uygulanmış olduğunu, bu nedenle davacının yaklaşık 8,5 ay sonra sözleşmenin 2.1.8. maddesine istinaden müşterilere tanınan “ancak revize edilen ticari şartlarda müşteri mutabık kalmaz ise 30 gün önceden bildirmek şartı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetme hakkına sahiptir/’ hükmünden hareketle ve mutabakata varılamadığından bahisle sözleşmenin feshedildiğini bildirmesinin hukuken kabul görecek bir gerekçe olmadığını, davacı tarafın söz konusu sözleşmeyi basiretli bir tacir olarak imzalayarak sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmeyi kabul ettiğini, ancak sözleşmeyi süresinden önce iptal ederek kendisine yüklenen edimleri yerine getirmediğini, bu nedenle dava konusu edilen bedelin müvekkili şirketin keyfi uygulaması olmayıp sözleşmenin açık ihlali nedeniyle sözleşme hükümlerine uygun olarak davacıdan tahsil edilen bedel olduğunu, tahsil edilen bedelin haksız olduğu yönündeki davacı beyanlarının hakkaniyet dengesi ile bağdaşmayacak sonuçlar ortaya çıkaracağını, sözleşmeye göre müşterinin hak edilmiş akaryakıt bedellerinin banka hesabından çekilmesi için müvekkili şirkete yetki vermiş olduğunu, buna göre de davacı tarafından müvekkili şirkete verilen yetki uyarınca hak edişi olan bedelin davacının banka hesabından tahsil edildiğini, sözleşmenin hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmeye aykırı davranılmasından ötürü sözteşmenin 7. maddesine istinaden davacının fesih bedeli ödeme yükümlülüğünün doğduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin kararlaştırılan fatura bedellerini talep etme hakkının olduğunu, müvekkili şirket tarafından tahsil edilen dava konusu tutarların sözleşme hükümlerine uygun olarak yapıldığından bahisle davacı tarafın bu yöndeki taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının alacak taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; yanlar arasında akdedilen 10/03/2014 tarihli taşıt tanıma sistemi sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı cezai şart ile sözleşmeye aykırı iskonto uygulanması iddiasından kaynaklı davalı tarafça davacıya yansıtılan ve banka hesabından tahsil edilen alacağın istirdadı istemine ilişkindir. Davalı yan davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf; yanlar arasındaki taşıt tanıma sözleşmesinin davacı tarafça haklı nedenle feshedilip edilmediği, akdedilen sözleşmeye göre %8,5 oranındaki iskonto oranının davalı tarafından %5 oranına çekilmesi nedeniyle davacının sözleşmeyi fesih etmesi üzerine davalı tarafından düzenlenen cezai şart tazminatı ve servis bedeli açıklamalı e-faturaya ilişkin borcun davacı hesabından haksız olarak tahsil edilip edilmediği ve iadesinin talep edilip edilemeyeceği hususlarına ilişkindir.
Mahkememizce davaya konu edilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Es. Sayılı Dosyasının UYAP sureti ile …Bankası’na müzekkere yazılarak ödemelere ilişkin hesap hareketleri ve EPDK’ya müzekkere yazılarak taraflar arasında imzalanan 10/03/2014 tarihli sözleşmeye istinaden % 8,5 puanlık indirimin % 5’e çekildiği döneme kadar akaryakıt ortalama pompa satış fiyatlarında artış olup olmadığının araştırılması istenmiş, Merkez Bankası’na yazılan müzekkerede 10/03/2014 tarihli sözleşmeye istinaden % 8,5 puanlık indirimin % 5’e çekildiği bildirilen döneme kadar USD kurundaki değişim sorulmuş ve müzekkerelere cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyasının delillerini Taraflar arasında akdedilen Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi, Faturalar, İhtarname, Bilirkişi Raporu ve cevabi yazılar oluşturmaktadır.
İlk olarak mahkememizce davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Konya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ ne talimat yazılmasına karar verilmiş, dosya Konya… Asliye Ticaret Mahkemesine tevdiiği edilen dosyada alınan talimat bilirkişi raporunun tetkikinde; yapılan incelemeler, tespitler ve hesaplamalar sonucunda, davacı …A.ş. İle davalı … & … Petrol Avarasında 10.03.2014 tarihinde davacı şirketin filosundaki araçlara akaryakıt vermek üzere “Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi” nin imzalandığı, sözleşmeye göre davalının davacıya satmış olduğu akaryakıt bedelinin KDV hariç toplamının % 8,5’i tutannda fatura üzerinden İskonto yapacağı, iskonto oranının davalı şirket tarafından değiştirilebilmesini gerektirecek şartların sözleşmede açık olarak belirtilmiş olduğu, davalı şirketin sözleşmede yer alan iskonto revize şartlannın hiçbirisi gerçekleşmeden,15.04.2015 tarihinden itibaren düzenlemiş olduğu faturalarda % 8,5 yerine % 5 iskonto oranı uygulamak suretiyle davacıdan haksız olarak fazla tahsilat yapmış olduğu, bu şekilde yapılan fazla tahsilat tutarının toplamda 4.936,03.-TL olduğu, davacı tarafın, davatınm sözleşmeye aykırı bu uygulamasını fark ettikten sonra 02.01.2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi tek taraflı ve haklı olarak feshettiği, ancak davalı tarafından davacıya KDV dahil 3.793,76.-TL bedelli cezai şart açıklamalı ve KDV dahil 815,83.-TL bedelli servis bedeli açıklamalı faturaların düzenlenerek bu İki faturanın bedeli toplam 4,609,59-TL’nın sözleşme gereği davacının banka hesabından tahsil ettiği, davalı tarafından davacıdan haksız olarak tahsil edilen cezai şart ve servis bedeli açıklamalı toplam 4.609,59.-TL ile yine haksız olarak fazla tahsil edilen iskonto farkları toplamı olan 4.936,03.-TL’ nın davacının talebi doğrultusunda ticari (avans} faizleriyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesi gerektiği, yapılan hesaplamaya göre davalı tarafından cezai şart ve servis bedeli adı altında davacıya düzenlenen ve tahsil edilen 4.609,59 -TL tutarındaki bedele temerrüt tarihinden başlayarak dava tarihi itibarıyla hesaplanan ticari faiz tutarının 27,85-TL olduğu, cezai şart ve servis bedeli altında davalının kendisinden haksız olarak yapmış olduğu tahsilattan dolayı davacının davalıdan talep etmesi gereken bedelin (4.609,59 + 27,85)= 4.637,44-TL olduğu, yapılan hesaplamalara göre davalı tarafından davacıdan iskonto farkından dolayı fazla tahsil edilen toplamda 4.936,03-TL tutarındaki bedele her bir fazla tahsilatın ödeme tarihinden başlayarak dava tarihi itibarıyla hesaplanan ticari faiz tutarının 199,82-TL olduğu, iskonto oranındaki farklılıktan kaynaklanan ve davalının kendisinden haksız olarak tahsil etmiş olduğu bedelden dolayı davacının davalıdan talep etmesi gereken bedelin (4.936,03 + 199,82)= 5.135,85,-TL olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı hususlarını içerir bilirkişi raporunun geldiği ve iş bu talimat bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Talimat bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesinden sonra, mahkememizin 16/03/2017 tarihli celse iki nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve talimat cevabı da değerlendirilerek ve davalı vekilinin talimat ile alınan bilirkişi raporuna itirazlarının da cevaplandırılması açısından ve tarafların ilişki dönemine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak SMM Hüdai Bal ile sektör konusunda uzman … seçilmiş, bilirkişilere dosya 28/04/2017 tarihinde tevdiiği edilmiş, bilirkişi heyetince sunulan 05/06/2017 tarihli bilirkişi heyet raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda özetle; EPDK tarafından uygulanan “tavan fiyat” sonrasında ortaya çıkan durum nedeniyle, taraflar arasında akdedilmiş bulunan taşıt tanıma sözleşmesinin 2.1.8. maddesindeki düzenlemenin, sözleşme şartlarının davacı aleyhinde olarak tek taraflı bir şekilde değiştirilmesi ve davacının sözleşmeden elde etmeyi umduğu gelirden mahrum kalması sonucuna yol açacak şekilde yorumlanması ve uygulanması yolundaki davalı taraf cevap ve beyanlarının geçerliliğinin bulunmadığı, davacının 02.01.2015’de Noterden Sözleşme feshi için ihtarname göndermiş olup, davalı taraf 08.01.2015 tarihinde Noter tebligatını almasına rağmen davalının “cezai şart tazminatı ve diğer hizmet bedeli” açıklamalı olarak düzenlenen faturalarının tarihi 31/12/2014 olduğu, …tarafından Cezai Şart açıklaması ile düzenlenen KDV dahil 3.793,76 TL’lik, … nolu e-fatura, e-fatura sisteminden alınma zarf bilgisinde 12.01.2015 ve saat olarak 15.30.59 olarak düzenlendiğinin görüldüğü, düzenlenen “cezai şart tazminatı ve diğer hizmet bedeli” açıklamalı 31,12.2014 tarihli adı geçen faturalar, davacının hesabından otomatik ödeme ile tahsilatın yapılmış olduğunu, davacı tarafın haklı nedenle feshine karar vermesi durumunda, davacı tarafın talebi olan “cezai şart tazminatı ve diğer hizmet hedefi” Tutarı olarak tahsil edilen 3.906,46 + KDV Anapara ile 23.60 + KDV faiz olmak üzere Toplam; 4.637.47 KDV dahili toplam tutarın davacı tarafa iadesine, dava konusu edilen faturaların üzerinde Yüzdesel ( % ?) indirim oranım gösteren bir oran bilgisinin yazılı olmadığı, sadece indirim tutarının yazılı olduğunu, EPDK tavan fiyat uygulamasına 20.03.2014 tarihli 4927 nolu karart ve 28948 sayılı 21.03.2014 tarihli Resmi gazetede yayınlanarak iki aylık süre için aynı gün yürürlüğe girdiği, davalı taraf 21.03.2014 tarihli genel bir yazı ile EPDK kaynaklı tavan fiyat uygulamasına atıfta bulunarak, ıskonto oran revizesine 01.04.2014 tarihin de uygulamaya başlandığı, davalı tarafından paylaşılan belgelere göre iskonto uygulamasını 03.04.2014 tarihinde tebligat hükümlerine uygun olarak davacıya tebliğ edildiğine dair PTT evraklarını paylaştığı, davalının mücbir sebep olarak öne sürdüğü dönemlerde dahil indirim oranın uygulanmamasından kaynaklı davacının TL kaybının, yapılan hesaplamalarımıza göre KDV hariç : 5.034. 32 TL. olduğunu, davacının belirttiği şekilde iskonto yapılmamasından kaynaklı faiz kaybı hesaplamaları KDV hariç: 199. 81 TL olduğunu, KDV hariç Toplam Defter: 5.284.13 TL 15.084. 32 + 199.81) olduğunu kanaatiyle görüş bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı, talimat bilirkişi raporu, bilirkişi raporunun kapsamı tümüyle birlikte değerlendirilmiş, alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden,mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; taraflar arasındaki taşıt tanıma sözleşme 10/03/2014 tarihinde düzenlenmiştir. Davalı tarafından 15/04/2014 tarihine kadar sözleşme uyarınca davacı adına kesilen faturalarda %8,5 oranında iskonto uygulanmış, bu tarihten sonra davacının sözleşmeyi fesih tarihine kadar iskonto oranı sözleşme hükümlerine dayanılarak %5 oranına düşürülmüş ve bu miktar üzerinden kesilen faturalar davacıya tebliğ edilerek itiraz edilmeksizin ödemelerde bulunulmuştur. Davacının, sözleşmenin 2.8 maddesi uyarınca sözleşmenin revize edilmesine 30 gün içinde karşı çıkmaması nedeniyle %8,5 iskonto oranının %5 oranına indirilmesini kabul etmiş sayılır.(Yargıtay 19. H.D 2016/19597 E. 2018/4668 K. Sayılı İlamı )
Bu durumda davacının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu dikkate alınarak davacının tüm taleplerine ilişkin olarak davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının, 87,25-TL peşin yatırılan harçtan ve 93,91 TL ıslah harcından düşümü ile kalan 126,76-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 188,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır