Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/185 E. 2018/488 K. 15.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2015/185 Esas
KARAR NO : 2018/488
DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti- Maddi- Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 15/05/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının müvekkiline ait … isimli şirketin ürün katalogları ve fiyat listesini resim, desen, görüntü, isimlendirme, kodlama, şablon, model ve tasarım olarak kopyalayarak basıldığını ve kendi müşterilerine dağıttığını, bu kopyalama işlemini doğrudan müvekkilinin şirketinde çalışan eski elemanlar aracılığıyla doğrudan …’nün Database’i yani veri kaynakları ve arşivleri kullanılarak yapıldığını, daha önce … firmasında çalışan …, … ve …’un müvekkilinin şirketinden ayrılırken şirketin müşteri bilgileri de dahil olmak üzere birçok bilgiyi ve görsel malzemeyi hatta müşterilere ait telefon, adres ve email bilgilerini de beraberlerinde götürdüklerini ve yeni firma olan davalı İstanbul menü de bu bilgileri kullandıklarını, bu hususun TTK’da belirlenen haksız rekabet hükümlerinin ihlali olduğunu, İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı dosyasında tespit istendiğini ancak taleplerinin red edildiğini beyanla davalı yana dava dilekçesi tebliğ edilmeden önce davalı iş yeri merkezinde keşifle birlikte davalıların doğruluk kurallarını çiğnediklerini ve haksız rekabete neden olduklarının belirlenmesi ve delillerin dava süreci içerisinde gizlenebileceği gözetilerek davalı firmaya ait fiyat listesi ve ürün kataloğunun birer örneği alınarak dosya arasına konulmasını, firmada bulunan katalog sayısının tespitini, davalı taraf bilgisayarları incelenerek davalı katalog, broşür vs.. Ürünlerinin görsellerinin birer kopyalarının dosyaya alınmasını, davalının müşteri portfoyünde bulunan müşteri bilgilerinin bir kopyasını dosyaya alınmasını, belirlenebilmesi halinde davalı tarafından hazırlanan kataloğun gönderildiği müşterilerinin tespitine, davanın esası içinde haksız rekabetin sağlanması, haksız rekabete konu basılı veya dijital veri şeklinde olan her türlü ürün, broşür, katalog, belge ve bilgi vb..’nin imhasına, davalı tarafın haksız rekabet eylemleri nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararının tazminine yönelik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ve şimdilik olmak üzere 20.000-TL manevi, 2.000-TL maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası hükümleri çerçevesinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 24/04/2015 tarihli dilekçesinde; açılan davada davalı tarafın ünvanının …Şti olarak belirtildiğini ancak dava açılmasından sonra ellerine geçen davalı tarafın faturasında firmanın şahıs firması olduğu ve ünvanının … olarak anlaşıldığını, davalı yön açısından davalarını ıslah ettiklerini, ıslah taleplerinin kabulü ile yeni dava dilekçesinin ıslahta belirtilen davalıya tebliğine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Islah ile taraf değişikliği yapıldığını, müvekkili aleyhine dava açılması gerekirken …Şti aleyhine dava açıldığını, öncelikle şahıs yerine şirket aleyhine dava açılmış olmakla davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, çünkü davacının aleyhine dava açacağı davalının gerçek veya hükmi şahıs olduğunu bilmesinin mümkün ve zorunlu olduğunu, ıslah ile taraf değişikliğine muvafakat etmediklerini, husumet itirazlarının kabulüne karar verilmesini, kaldı ki müvekkilinin davacı tarafından bilinen bir şahıs olduğunu, davacının yanında 2 ay sigortasız çalıştığını, buna rağmen davacının ıslah dilekçesinde… isimli şahıs aleyhine dava açtığını, İstanbul …Noterliği’nin 25/09/2014 tarihli … yevmiye nolu ihtara yanıtlarında müvekkilinin isminin …olduğunu bildirdiklerini, bu sebeple müvekkili … için husumet itirazında bulunduklarını, davacı adına tescillenmiş bir eserden ve buna bağlı bir haktan bahsetmenin olası olmadığını, işin doğası gereği bu alanda tanıtım amaçlı çok farklı bir ürün katoloğu ve fiyat listesi hazırlamanın mümkün olmadığını, yapılacak tüm tanıtım kataloglarının bir birinin benzeri olacağını, davacıya ait ürün kataloğunun kullanılmasının söz konusu olmadığını, davacının keşide ettiği İstanbul … Noterliği’nin 09/09/2014 tarihli ihtarından sonra, suçlamaları kabul etmediklerini, ancak herşeye rağmen tereddütlerin giderilmesi ve daha iyi bir tanıtım kataloğu oluşturmak için esaslı değişikliklere gitme kararı alındığının davacıya bildirildiğinin, müvekkilinin şimdiye kadar davacının portföyünde yer alan hiçbir müşteriyi kendisine bağlamadığını, davacının haksız rekabet sebebiyle bir zararının söz konusu olmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat isteme hakkının olmadığını, manevi tazminatın koşullarının da oluşmadığını, buna rağmen istenen manevi tazminatın fahiş ve yasaya aykırı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dava dilekçesinde yer verilen keşif yoluyla tespit işlemi yapılması talebi HMK 400/2 maddesi kapsamında yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiş, HMK 124/son maddesi gereğince taraf değişikliği talebinin kabulüne karar verilmiş, taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller ve taraf ticari defter ve kayıtları ve bilgisayar kayıtları üzerinde HMK 278/son maddesi uyarınca bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi de verilerek uzman bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi raporu alınması açısından dosya uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bu yönden sunulan 02/12/2016 tarihli bilirkişi kurulu incelenip denetlenmiştir.
Davacı vekili 05/07/2017 tarihli dilekçesinde;…A.Ş’nin dava dosyasına davalı taraf olması adına kendisine davanın ihbarına karar verilmesini talep etmiş ise de davacı vekilinin bu talebi usule uygun olmadığından mahkememizce reddedilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporunun 6. Sayfasının 2 nolu paragrafında, aşağıdaki resimlerde davalı kataloğunda yer alan ürünlerin ebat, ebat kodu, model isminin aynı olduğu, ürün fotoğraflarının ise büyük bir bölümünün davacı kataloğu ile aynı tasarımlarının istif ve kompozisyon olarak ayniyet derecesinde benzer olduğunun görüldüğü, 7. Sayfasında aşağıdaki resimde davalı kataloğunda bulunan ürünlerden bazıları ile davacı kataloğunda bulunan ürünlerin yan yana büyük vaziyette görülmekte olup, ürün fotoğraflarının bire bir aynı olduğu, fotoğraf altındaki detay tabloların da aynı olduğunun tespit edildiği, tarafların kataloğunda iç sayfalarında tespit edilen ayniyet derecesindeki benzerliğin ancak davacıya ait orjinal kataloğun grafik tasarım çalışması olan…ormatındaki orijinal tasarım dosyalarının kopyalanarak açılıp üzerinden küçük değişiklikler yapılmak suretiyle kullanılıp bazı kısımlarının ise hiç dokunulmadan bire bir olarak alınıp kullanılması ile yapılabilmesinin mümkün olabileceği kanaatinin hasıl olduğu, buradan hareketle davacı tarafın iddiasının gerçeği yansıttığı, tasarım olarak kopya edilen katalog ile haksız rekabetin oluştuğunun anlaşıldığı, davalının “Yine işin doğası gereği bu alanda tanıtım amaçlı çok farklı bir ürün kataloğu ve fiyat listesi hazırlamak mümkün değildir. Yapılacak tüm tanıtım kataloglukları bir birinin benzeri olacaktır. Şeklindeki iddiasının ve davacının tasarımının tescilsiz olduğu hususundaki iddiasının, intihal ve iltibas eylemini mazur göstermeye yönelik iddialar olarak değerlendirilmesi gerektiği, taraflar ile aynı işi ifa eden dava dışı firmanın kataloğu, davaya konu kataloglardan tamamen farklı olduğu görüldüğünden davalının bu iddiasının yerinde olmadığı kanaatinin oluştuğu, bilirkişi kurulu raporunun 10. Sayfasında aşağıdaki resimde en sağda davalının yeni yaptırdığı katalogdan iç sayfa görüntüsü görülmekte olup bu sefer dava konusu davalıya ait birinci katalog ve davacı kataloğu ile uzaktan yakından alakası olmayan bir tasarım yapılması, davalının 1. Kataloğunun davacının ki ile benzer olduğunu gösterdiği, reklam yönünden yapılan detaylı incelemeler ve tartışmalar neticesinde davalının davacıya ait kataloğu fotoğraflar, fiyatları bire bir olarak kullandığı, davalının … tanıtmak amacıyla bir takım ajans, matbaa ve reklam firmalarına e-mail gönderdiği, bu mail gönderilen firmaların daha önce davacı müşterisi olduğu iddiasının net olarak tespit edilemediği, iddia ve savunmaların mali açıdan tespiti için tarafların defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiği ancak davalı taraf iş yeri kapalı olduğu için bunun mümkün olmadığı, davalı …’nun piyasada bir çok ürün kataloğu olmasından dolayı benzerliğin kaçınılmaz olduğu ifadesinin dikkat çekici olduğu, bu kişinin bir süre davacı şirkette çalıştığı da göz önüne alınırsa davalı tarafça benzerliğin kabul edildiği kanaatinin uyandığı belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı tarafça bastırılan “İstanbul Menü 2014 Ürün Kataloğu” eyleminin TTK 55-1(a)-4 maddesi kapsamında başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak şeklinde haksız rekabet teşkil ettiği tespit edilmiş olmakla, bu yöndeki haksız rekabetin tespiti ile imhasına kanıtlanamayan maddi tazminat talebinin reddine, TTK 56-1 (e)- TBK 58. Maddesi gereğince davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile takdiren 3.000-TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalı tarafça bastırılan ”İstanbul Menü 2014 Ürün Kataloğu ” eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile imhasına,
Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile taktiren 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Kanıtlanamayan maddi tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 204,93-TL karar ve ilam harcının 375,71-TL peşin yatırılan harçtan mahsubu ile geriye kalan 170,78-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 31,80-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.740,20-TL olmak üzere toplam 2,772,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 378,10-TL yargılama gideri ile, peşin yatan harç gideri 204,93-TL ki toplam 583,04-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2,180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2,000-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır