Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/180 E. 2018/289 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/718 Esas
KARAR NO : 2018/208
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/03/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı tarafça müvekkili hakkında …bank … Şubesinin … nolu hesabına ait … çek nolu 15.11.2013 tarihli 4.000TL ve … çek nolu 07.12.2013 tarih ve 8.000TL bedelli iki adet çek yönünden İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış olduğunu, sözkonusu çeklerde keşideci bölümüne atılan imzalar müvekkile ait olmadığını, İcra takip dosyasında bulunan çek suretleri incelendiğinde görüleceği üzere her iki çekteki imzada birbirinden farklı olup, müvekkile ait imzalar ile benzerlik dahi göstermemediğini, müvekkilinin davalı taraf ile görüşmelerde bulunarak imzaların kendisine ait olmadığını bildirmiş olduğunu, ancak bu görüşmelerden bir sonuç alınamamış olduğunu belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %40 dan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin davacıya doğrudan tanımadığını, davaya konu çeklerin …Firması’nın sahibi …’dan almış olduklarını, davacının ciranta ile ilgili hiçbir iddia ve beyanının bulunmadığını, davacının dava konusu çeklerle ilgili olarak hiç bir beyan ya da şikayeti olmadığını, çeklerin vade tarihinin ve takibin kesinleşmesinin üzerinden yaklaşık 7 ay geçtikten sonra davanın açılmış olduğunu, çeklerin incelenmesi neticesinde konunun daha açık olarak anlışılacağını belirterek, haksız ve dayanaksız ve kötü niyetli davanın reddi ile davacının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İcra dosyası, imza incelemesi, çek asılları, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.Davalı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası … Kooperatifinden kefalet sözleşmesi, kefalete konu araçların trafik kayıtları, davacının imza beyannamesi, ticari kayıtlar, bilirkişi incelemi, keşif, tanık vs. Her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya grafolog/adli tıp uzmanı bilirkişisi Dr. …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Tersim tarzı imzaların başlangıcı olan (Y) harf inin gövdelendirilişi, kuyruk, uç yapılanması ve imzaların bitirilişi, gramaların örgülenmesi, çizgisel hareketlerin biçimlenmesi, devinim noktaları, ebat,meyil,istikamet, seyir,istif, kalem alışkanlıkları bakımından uygunluk ve benzerlik bulunmadığını, tetkik konusu çek asıllarındaki keşideci ” … GIDA …” ya atfen atılı imzanın …’nın eli ürünü olmadığına dair rapor sunmuştur.
Dava: Menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı, davacının dava dışı … ile birlikte hareket edip etmediği ve bu hali ile davacının davalıya borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Detaylı., gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu, denetime açık olan davalının takip konusu ettiği davaya konu çekteki imzaların bilirkişi tarafından sunulan raporda, davacın eli ürünü olmadığı anlaşıldığından mutlak def’i niteliğinde olan bu def’inin davalı tarafça aksinin iddia edilmiş olmasına rağmen çürütülemediği, zira davalı tarafça dile getirilen benzer imzaları içerir çeklerin davacı tarafça daha önce ödendiğine dair herhangi bir delil dosyaya sunamadığı, buna göre de davacının piyasada kendisine ait olmasa da dahi kendisi adına düzenlenmiş aynı mahiyette çekleri ödediğine dair intiba oluşturduğuna ilişkin bir delil de ibraz edememiş olduğundan ve imzanın davacıya ait olmadığı da sabit olduğundan davacının 15/11/2013 tarihli 4.000,00 TL ve 07/12/2013 tarihli 8.000,00 TL lik her iki çekten dolayı da davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar davası kabul edilmiş olmasından dolayı tazminat talebinde bulunmuş ise de; davalı tarafın açıkça kötü niyetli olduğunu ispatlar herhangi bir belge, delil sunamadığı, aksine aralarında doğrudan ilişki bulunmadığı, davalının çeki lehtar …’dan ciro yolu ile aldığı, bu nedenle de tazminat şartlarının oluşmadığına kanaat getirilmiş ve davacının bu yöndeki talebinin reddine karar verimiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile; …bank … Şubesine ait … nolu 15/11/2013 tarihli 4.000,00 TL bedelli ve… çek nolu 07/12/2013 tarihli 8.000,00 TL lik iki adet çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat talebinin şartlar oluşmadığından tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 819,72 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 204,95 TL nin mahsubu ile 614,77 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 25,20 TL başvuru harcı, 204,95 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya masrafı, 660,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 894,55 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.