Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1285 E. 2020/706 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/993 Esas
KARAR NO:2020/686

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ:09/10/2015
KARAR TARİHİ:05/11/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/09/2015 tarihli trafik kazasında, davalı … şirketine ZMMS ile sigortalı, davalı …’ın maliki olduğu … plakalı çekici ve … plakalı römork sürücüsü diğer davalı …’in trafik kurallarına aykırı hatalı dönüşü esnasında, müvekkillerinin murisi …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucunda murisin hayatını kaybettiğini, sürücü gerçek kişi davalının oluşan kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, davadan önce davalı … şirketine maddi zararların ödenmesi amacıyla başvurulduğunu ancak, ödeme yapılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davacılar … ve … yönünden şimdilik 10.000’ar TL maddi tazminatın tüm davalılardan; davacılar … ve … yönünden 100.000’er TL manevi, davacı … yönünden 50.000 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden, kaza sebebiyle pert olan … plakalı aracın hasar bedeli yönünden şimdilik 1.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 25/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı yönünden taleplerini davacı … için 92.311,20 TL’ye ve davacı … için 83.996,62 TL’ye, araç hasar bedeli için 19.500 TL’ye yükseltmiş, 195.807,82 TL’nin davalı … şirketinden temerrüt tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda davacıların murisi müteveffanın asli kusurlu olduğunu, zararın belirlenmesinde kusur oranlarına göre indirim yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat isteminin fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasında kusur oranlarının belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini, talep edilen destek zararlarının uzman bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, herhalükarda müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun kusur ve poliçe teminat limitleriyle sınırlı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava; 03/09/2015 tarihli trafik kazasında; davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’ın maliki ve diğer davalı … sevk ve idaresindeki aracın, davacıların murisi …’ir sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu, murisin ölümü nedeni ile desteğinden yoksun kalan davacılar anne ve babanın uğramış oldukları maddi tazminatın davalılardan, tüm davacılar yönünden talep edilen manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden, araç hasar bedelinin davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden dava konusu trafik kazasına nedeniyle kusur oranlarına dayalı davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının ve hasar bedelinin hesaplanması için mahallinde keşfen inceleme yapılarak bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya, aktüer hesabı konusunda uzman …, Makine Mühendisi … ve kusur tespiti konusunda uzman Y. Doç. Dr. …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 15/07/2017 tarihli raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine oluşan kazada kusur oranlarının belirlenmesi için bu kez … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmış, bu yönden sunulan 18/02/2019 tarihli kusur raporunun dosya arasında olduğu ve alınan rapora göre oluşan kazada davalı araç sürücüsü …’in %80 oranında, davacıların murisi müteveffa …’in %20 oranında kusurlu olduğu anlaşılmış, alınan kusur raporu mahkememizce benimsenmiş, davalı taraf itirazları yerinde görülmemiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporu kapsamında kusur oranlarına dayalı davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminat tutarının hesaplanması için aktüer hesabı konusunda uzman …’dan alınan 14/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıların murisi …’in ölümü nedeniyle kusur oranları kapsamında davacı anne …’in talep edebileceği destek zararının 92.311,20 TL, davacı baba …’in talep edebileceği destek zararının 83.996,62 TL olduğu bildirilmiş;
Hasar bedeline yönelik 15/07/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; kazaya karışan dava konusu … plakalı … Marka, … tipi, … model motosikletin 2.el rayiç değeri olarak hesaplanan 26.500,00 TL’den sovdaj değeri 7.000,00 TL’nin düşümü sonrası hasar bedeline yönelik talep edilebilecek maddi zararın 19.500,00 TL olduğu bildirilmiştir.
AYM nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre Karayolları Trafik Kanunu’nun zorunlu trafik sigortasına ilişkin 90 ve 92. maddelerinde yer alan, “Trafik Sigortası Genel Şartları” ifadelerini iptal ettiği anlaşılmaktadır. AYM’nin iptal kararına göre aktüerya raporlarına ilişkin olarak genel şartlar ile getirilen TRH 2010 ve 1,8 teknik faizin nazara alınacağı düzenlemesinin uygulanma ihtimali kalmadığı gözetilerek, PMF-1931 hayat tablosuna göre düzenlenen rapor mahkememizce benimsenmiş, davacılar vekili 2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davasını ıslah ettiğinden karar tarihi itibariyle geçerli olan asgari ücret miktarı üzerinden yeni bir aktüer raporu alınması usul ekonomisi ile bağdaşmayacağı ve yargılamaya katkı sağlamayacağından mahkememizce 2019 tarihli bilirkişi raporu ile yetinilmiştir.
Alınan 14/07/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporu ve hasar bedeline yönelik alınan 15/07/2017 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen 14/07/2019 tarihli aktüer bilirkişi raporu ve hasar bedeline yönelik alınan 15/07/2017 tarihli raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; 03/09/2015 tarihli trafik kazasında, davacıların murisi …’in ölümüne neden olan, davalı …’ın maliki olduğu, diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, 22/07/2015/2016 tarihleri arası ZMMS poliçesi ile davalı … şirketine sigortalı olduğu, oluşan kazada davalı araç sürücüsü …’in %80 oranında, diğer sürücü olan davacıların murisinin %20 oranında kusurlu olduğu;
Benimsenen bilirkişi raporlarında dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, meydana gelen kaza sonucu müteveffa …’in ölümü nedeni ile desteğinden yoksun kalan davacı anne …’in talep edebileceği destek zararının 92.311,20 TL, davacı baba …’in talep edebileceği destek zararının 83.996,62 TL, … plakalı aracın hasar bedeline yönelik talep edilebilecek maddi zararın 19.500,00 TL olduğu; davalı … şirketinin 09/10/2015 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü anlaşıldığından, davacılar anne … için 92.311,20 TL ve baba … için 83.996,62 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı araç maliki … için hasar bedeline yönelik 19.500,00 TL maddi zararın, davalı … şirketinden temerrüt tarihinden itibaren, diğer davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; kaza tarihinde araç maliki olmadığı anlaşılan diğer davacı …’in hasar bedeline yönelik talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm davacıların, davalılar … ve …’e yönelik açtıkları manevi tazminat istemleri yönünden yapılan inceleme sonrasında ise;
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı …’ın maliki olduğu kazaya karışan araç sürücüsü davalı …’in oluşan kazada kusura ilişkin alınan ve benimsenen kusur raporuna göre %80 oranında, davacıların murisi müteveffa …’in %20 oranında kusurlu; kaza sonucu adı geçen desteğin ölmesi nedeniyle davacılara olay nedeniyle duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği kanaatine varılmış; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarihteki paranın alım gücü ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde desteğin ölümü nedeniyle davacılar anne, baba ve kardeşe aşağıda belirtildiği miktarlarda manevi tazminata hükmedilmiş olup, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davacı … için 92.311,20 TL ve davacı … için 83.996,62 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 03.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (davalı … A.Ş yönünden faiz başlangıç tarihi 09.10.2015 tarihi olmak ve tazminattan poliçe teminat limiti dahilinde sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-… plakalı araç için oluşan maddi 19.500 TL zararın olay tarihi olan 03.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (davalı … A.Ş yönünden faiz başlangıç tarihi 09.10.2015 tarihi olmak ve tazminattan poliçe teminat limiti dahilinde sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e ödenmesine,
3-Davacı … için … plakalı araçta oluşan maddi zarar talebinin REDDİNE,
4-Davacı … için 30.000 TL, davacı … için 30.000 TL ve davacı … için 15.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan olay tarihi olan 03.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara ödenmesine,
5-Davacı tarafın fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
6-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 13.375,63-TL karar ve ilam harcının 1.522,66 TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile geriye kalan 11.852,97 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
7-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 5.123,25-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
8-Davacılar vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminat istemi yönünden hesap ve taktir olunan;
a-Destek tazminatı yönünden davacı … için 12.719,56 TL, davacı … için 11.719,56 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp belirtildiği şekilde bu davacılara verilmesine,
b-Hasar bedeli yönünden davacı … için 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp bu davacıya verilmesine,
9-Davacılar Yeter yönünden açılan ve reddedilen hasar bedeline ilişkin maddi tazminat davasında; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınıp davalılar …’a ve sigorta şirketine verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 4.500 TL, davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 4.500 TL, davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınıp belirtildiği şekilde davacılara verilmesine,
11-Reddedilen manevi tazminat üzerinden davalılar… vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca; davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 4.500 TL, davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 4.500 TL, davacı … yönünden hesap ve takdir olunan 3.400TL vekalet ücretinin belirtildiği şekilde davacılardan alınıp bu davalıya verilmesine,
12-Davacılar tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 1.522,66 TL peşin ve ıslah harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 221,80 TL keşif harcı, 314,50 TL adli tıp masrafı, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 655,40 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 5.446,16 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp bu davacılara verilmesine,
13-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı … ve vekillinin, davalı … vekilinin ve davalı …’in yüzlerine karşı, duruşmaya katılmayan davalı … vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 05/11/2020

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı