Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1221 E. 2018/1038 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1221 Esas
KARAR NO : 2018/1038
DAVA : Şirket Feshi
DAVA TARİHİ: 14/12/2015
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile …’in %50 ortak sermayeli davalı …Şti.’ni kurduklarını ancak, ortaklar arasında yaşanan uyuşmazlıklar nedeniyle ortaklığın devamının imkansızlaştığını, şirket ünvanın değiştirilmesi şartıyla şirket hisselerini diğer ortak …’e devretme yönünde müvekkili tarafından yapılan teklifin reddedildiğini, 18/11/2009 tarihli şirket tasfiyesinin tartışılacağı ortaklar kurulu toplantısına diğer ortağın gelmediğini, şirketin borçlarını da ödemediğini farkettiğini, müvekkilinin şirketten daha fazla zarara uğramamak adına şirketin tasfiyesi ve kayyum atanması amacıyla açılan davanın kabulüne karar verildiğini ancak, Yargıtay incelemesi neticesinde mahkeme kararının bozularak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esasına kaydının yapıldığını, taraflarınca davanın iki kez müracaata bırakılması üzerine açılmamış sayılmasına karar verildiğini, şirket ortaklarının bir araya gelemediğini, müvekkili tarafından bedelsiz olarak davalı şirketteki hisselerini devretme talebinin de diğer ortak tarafından kabul edilmediğini, davalı şirketin adresten taşındığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil adresine usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Feri müdahil vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini savunmuş, müvekkilinin payına düşen hisselerin gerçek değerinin ödenmesi suretiyle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacının ortağı olduğu davalı şirketin tasfiyesi istemine ilişkindir.
Davacı şirketinin adresinin “Beyoğlu” olması nedeniyle, mahkememiz işbu davaya bakmakta yetkili ve görevlidir.
TTK 636.maddesi “(1) Limited şirket aşağıdaki hâllerde sona erer:
a) Şirket sözleşmesinde öngörülen sona erme sebeplerinden birinin gerçekleşmesiyle.
b) Genel kurul kararı ile.
c) İflasın açılması ile.
d) Kanunda öngörülen diğer sona erme hâllerinde.
(2) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu Kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir.
(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
(4) Fesih davası açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
(5) Sona ermenin sonuçlarına anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermektedir.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden davalı şirketin fesih tasfiye koşullarının oluşup oluşmadığı ve şirketin mali yapısının değerlendirilmesi hususunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, davalı şirket ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi YMM …’ya tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 11/05/2017 tarihli bilirkişi raporunun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine heyete marka-patent konusunda uzman bilirkişi … eklenerek, bilirkişi kurulundan alınan 13/09/2018 tarihli raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan 11/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin uzun süreden beri zarar ettiği, gayri faal ve borca batık olduğu, vergi mükellefiyetinin 30/04/2016 tarihinde resen terk edildiği bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine alınan 13/09/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda;… şekil ibareli 2008/61505 ve … no ile…Kurulu nezdinde tescilli olan 2 adet marka üzerinde TPE kayıtlarına göre davacının hak sahibi olduğu, TPE kayıtları arasında iki adet markanın hükümsüzlüğüne dair herhangi bir kararın bulunmadığı, markaların tescilli ve koruma altında olduğu, davacının hak sahibi olduğu … şekil ibareli markasını 13/05/2003 tarihinden itibaren önce şahıs şirketi isminde, daha sonra 10/03/2008 tarihinden itibaren Limited şirket ismi içerisinde %50 ortağı olduğu şirkette … beraberinde kullandığı, feri müdahil …’in … ibareli marka için davacıdan önce eski tarihli (13/05/2003’ten önce) kullanımına dair herhangi bir belge bulunmadığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporları, getirtilip-sunulan belgeler ve toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; gerçek kişi tarafların ortağı olduğu davalı şirketin uzun süreden beri zarar ettiği ve borca batık durumda olduğu, ayrıca şirketin son tescilinin 10/03/2008 tarihinde yapıldığı, vergi mükellefiyetinin de 30/04/2016 tarihinde resen terk edildiği görülmüştür. Bu kapsamda benimsenen bilirkişi kurulu raporu uyarınca TTK 636. maddesinde sayılan haklı nedenle limited şirketin feshi sebeplerinin bulunduğu, şirket ortaklar kurulunun toplanamadığı, şirket ortakları arasındaki güvenin ortadan kalktığı anlaşılmakla yasada öngörülen fesih koşulları gerçekleştiğinden davanın kabulüne karar verilmiş; …’nde davacı adına kayıtlı olduğu tespit edilen …markasının tasfiye işlemlerinde şirket aktif ve pasifine değerlendirilmemesine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün… sicil numarasına kayıtlı … ŞİRKETİ’nin fesih ve tasfiyesine,
2-Tasfiye memuru olarak Serbest Mali Müşavir …’nın resen atanmasına,
Adı geçene tasfiye işlemlerini tamamlamak üzere toplam 3.500,00 TL ücret takdirine, belirlenen ücretin şirket kaynaklarından karşılanmasına,
3-TPE’de … ve …no ile davacı … adına kayıtlı … markasının tasfiye işlemlerinde şirket aktif ve pasifinde değerlendirilmemesine,
4-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcından 27,70-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8,20-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan 27,70 TL başvuru harcı, 27,70 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 1.611,80 TL bilirkişi ücreti ve tebligat giderlerinin toplamı 1.671,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, huzurdaki taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.