Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1184 E. 2018/564 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR.
ESAS NO : 2015/1184 Esas
KARAR NO : 2018/564
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2015
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili banka tarafından davalı lehine kredi tesis edilip kullandırıldığını, davalının kredi borcunu ödememesi üzerine … Noterliği’nin 08/05/2015 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalının kredi hesabının kat edildiğini, banka alacağının tahsili için davalı hakkında İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile birlikte icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptaline, takibin devamına, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; takibe konu kredi sözleşmesini de borcu da kabul etmemekle birlikte davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin iş bu uyuşmazlıkta tüketici sıfatı taşıyacağı için ve müvekkilinin ikametgahı dikkate alınarak İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemeleri’nin görevli ve yetkili olduğu için davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle usulden reddini, borcunu kabul etmemekle birlikte borç mevcut olsa bile zaman aşımına uğradığını, müvekkili ile ne kredi sözleşmesi ne de ilişkilendirme sözleşmesi yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin kredi sözleşmesinin tarafı olsa bile sözleşmenin hiçbir koşulunun kendisi ile müzakere edilerek düzenlenmediği ve kredi sözleşmesini oluşturan genel işlem şartlarını kredi sözleşmesinin parçası haline getiren bir ilişkilendirme sözleşmesi mevcut olmadığı için kredi sözleşmesi yapılmış olması halinde bile müvekkili bakımından bağlayıcı olmayacağını, sözleşmedeki haksız şart niteliğinde olan hususlara ve faize itiraz ettiklerini beyanla davanın reddine, haksız ve kötü niyetli davacı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce takip dosyası celp edilip incelenmiş, tarafların sıfatı ve davanın niteliği TTK 4 ve 5. Maddeleri hükümleri gereği görev itirazının sözleşmenin 54. Maddesi gereği de yetki itirazının reddine karar verilip davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde ve banka kayıt ve defterleri üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bu yönden sunulan 17/02/2017 tarihli bilirkişi raporu incelenip, denetlenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı ve bilirkişi raporu kapsamı birlikte değerlendirilmiştir.
Davacı temlik eden bankanın… Şubesi ile davalı arasında 100.000-TL tutarlı, 06/03/2009 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve aynı tarihli Genel Kredi Sözleşmesi’ne Ek Sözleşme Hızır Hesap Sözleşmesi yapıldığı, ayrıca Genel Kredi Sözleşmesi’nin eki ve ayrılmaz parçası olarak rehin sözleşmesi de yapıldığı, anılan bu rehin sözleşmesi kapsamında rehin veren davalı davalı temlik eden bankanın … şubesi nezdinde açmış olduğu, … hesap nolu vadeli/vadesiz mevduat hesabının/hesaplarının 60.000TL’lik kısmını, halen mevcut ileride bu hesaplara, her ne suretle olursa olsun alacak geçirilecek meblağları ve işleyecek faizleri ile birlikte temlik eden bankanın Merkez ve Bilimum şubelerine doğmuş ve doğacak her türlü borç ve taahhütlerinin ve her türlü kefalet ve garantilerinin, açılmış ve açılacak kredilerinin ve bunların faiz, komisyon, gelir vergisi, sigorta ücreti, takip ve dava masrafları ve vekalet ücreti gibi feri borçlarının da teminatı olarak rehnettiğini kabul ettiği ve banka lehine gayri kabili rucü olarak rehin edilen iş bu vadeli/vadesiz mevduat hesabından/hesaplarından 60.000-TL’lik kısmında rehin verenin, rehin ilgili bankaca kaldırılmadığı sürece hiçbir tasarruf yetkisi bulunmadığı ve rehinin hesap kayıtlarına şerh edilmesini kabul ve teyit ettiği anlaşılmaktadır.
İİK 45/1 maddesi “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu, iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edebilir” şeklindedir.
Açıklanan bu sebeplerle temlik eden bankanın öncelikle alacak rehinle teminat altına alınmış olmakla davalı hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapması gerektiği ve eğer rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise kalan alacağı için iflas veya haciz yoluyla takip yapması gerektiğinden ve davacı banka tarafından da bu gereklilik yerine getirilmeden dava konusu ilamsız haciz yolu ile takibin başlatılarak davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı saptanmış olmakla İİK 45. Maddesi gereğince davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-İİK 45. Maddesi gereğince yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanununa göre alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının, peşin alınan 298,50-TL’den mahsubu ile kalan 262,60-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır