Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1179 E. 2019/17 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1179 Esas
KARAR NO : 2019/17
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 10/08/2001
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yabancı ortaklı … A.Ş’nin hissedarları olduğunu, davalılardan …’in Genel Müdür, …’nın denetçi, diğer davalıların 3 kişilik yönetim kurulu üyelerinden ikisi olduğunu, yönetimin üçüncü üyesi …’ın müvekkillerinden …’nın eşi, …’in babası olduğunu ve diğer iki yönetici davalıların kasıtlı davranışları nedeniyle yönetime katılamadığını, şirketin anılan 2 yönetici ve bunlarca yetki verilen genel müdür davalı tarafından idare edildiğini, davalıların şirketi zarara uğratıp, tasfiyeye sürüklediklerini, defterlerin usulüne uygun tutulmadığını, kasıtlı olarak vergilerin ödenmediğini, fazla vergi yükünün doğmasına neden olduklarını, alacakların takip ve tahsil edilmediğini, gereksiz ve fazla harcamalar yapıldığını, yabancı ortağa fahiş miktarda ve nedeni belli olmayan ödemeler yapıldığını, sermaye tüketildiğini, zararın büyütüldüğünü, davalılardan denetçinin yasal denetim görevini yerine getirmediğini ileri sürerek, şimdilik 10 milyar liranın davalılardan müteselsilen tahsilini ve şirkete ödenmesini, kayyım atanmasını talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalılar vekili cevap dilekçesinde; zarar bulunmadığını, iddiaların soyut olduğunu, davalıların ibra edildiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Kapatılan İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi 23/05/2013 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla asıl dava yönünden davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 26/11/2014 tarih, …Esas, …Karar sayılı kararıyla; “Temyize konu asıl dava, TTK’nın 309’uncu maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bozma ilamında da ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, davacılar vekilinin somut iddiaları üzerinde değerlendirme yapılmamış, kesinleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas 2010/203 Karar sayılı dosyasında şirket hesap ve kayıtları üzerinde ayrıntılı şekilde inceleme yapıldığı belirtilmiş, ayrıca bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda gerçek durumun ancak mali konularda uzman bilirkişilerce yapılacak inceleme neticesinde açıklığa kavuşturulabileceği beyanen ortaya konulmuş olmasına rağmen, mahkemece ticari defterlerin kanunen saklanması için öngörülen 10 yıllık sürenin dolduğu gerekçesi ile defterler üzerinde inceleme yapılmamıştır. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, ticari defterlerin tasfiye halindeki şirket tasfiye memurları yed’inde bulunduğunu beyan etmiştir. Bu itibarla mahkemece, Dairemizin … Esas … Karar sayılı bozma ilamında ayrıntılı şekilde açıklanan hususlarda inceleme yapılarak, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile asıl davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacılar yararına bozulması gerekmiştir. ” neden ve gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuş, bu kez davalılar vekillerinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiş, bu kez davalılar …ve … vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 07/04/2016 tarih, …E-K sayılı kararıyla; “1- Asıl ve birleşen davalar, TTK’nın 309. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Dairemizce 27.10.2015 tarih ve 2015/3815 E.-11167 K. sayılı ilamla, davalılar …ve … vekilinin karar düzeltme dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
Bu kez anılan davalılar vekilince, Dairemize ait bozma ilamının 19.02.2015 tarihinde kendilerine tebliğ edildiği, 02.03.2015 tarihinde ve süresinde karar düzeltme itirazında bulundukları, Dairemizin anılan karar düzeltme ilamında belirtilen 06.05.2015 tarihinin ise karar düzeltme taleplerine ek beyan dilekçelerinin tarihi olduğu hususları ispatlanarak yeniden karar düzeltme itirazında bulunulmuştur.
Bu durum karşısında, her ne kadar HUMK’nın 442. maddesi uyarınca aynı ilam aleyhine birden fazla karar düzeltme isteminde bulunulamaz ise de, Dairemize ait olan ve davalılar …ve … vekilinin karar düzeltme itirazlarının reddine ilişkin bulunan ilamın maddi hataya dayandığı kanıtlandığından, anılan davalılar vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile HUMK’nın 80 ve 459. maddeleri (6100 sayılı HMK’nın 304. maddesi) uyarınca Dairemizin 27.10.2015 tarih ve 2015/3815 E.-11167 K. sayılı ilamının (1) no’lu bendinin kaldırılmasına ve davalılar … ve … vekilinin Dairemizin 26.11.2014 tarih … E.-… K. sayılı bozma ilamına yönelik karar düzeltme itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalılar …ve … vekilinin Dairemizin 26.11.2014 tarih 2013/13563 E.-2014/18414 K. sayılı bozma ilamına yönelik karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince; Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar …ve … vekilinin Dairemizin 26.11.2014 tarih 2013/13563 E.-2014/18414 K. sayılı bozma ilamına yönelik karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.” neden ve gerekçeyle Yargıtay… Hukuk Dairesi 27.10.2015 tarih ve 2015/3815 E.-11167 K. sayılı ilamının (1) no’lu bendinin kaldırılmasına, (2) numaralı bette açıklanan nedenlerle davalılar …ve … vekilinin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 26.11.2014 tarih, 2013/13563 E.-2014/18414 K. sayılı bozma ilamına yönelik karar düzeltme itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya kesinleşmeyen yönlerden devam olunmuştur.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyası yönünden 20/09/2005 tarihinde verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda dava dışı … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları, taraf iddia ve savunmaları, hükme esas alınan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporuna bağlı dosyanın iş bu davanın konusunun hangi zarar kalemleri yönünden örtüştüğü hususunda denetime elverişli bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, bu yönden sunulan 13/10/2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; dava dışı şirketin 2002 yılı kayıtlarına göre zararda olduğu ve mevcut sermayesinin oluşan zarar ile tamamının kaybedildiği, 2002 yıl sonu itibariyle oluşan zararların yüksek gösterilen faaliyet giderlerinden kaynaklandığı, bu giderlerin yönetim kurulu sorumluluğunda olduğu, bu miktarların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının yönetim kurulunun kanıtlaması gerektiği, şirket borçlarının satıcılara olan borçtan kaynaklandığı bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında işaret edilen eksikliği giderecek yeterlilikte, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporlarında, yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davalı denetçi …’ya yönelik bir sorumluluktan bahsedilmediği anlaşılmakla, bu davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer davalı yöneticiler yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, bozma sonrası alınan bilirkişi kurulu ek raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacıların hissedarı olduğu dava dışı … A.Ş.’nin 2002 yılı itibariyle satış gelirlerine istinaden oluşan faaliyet giderleri nedeniyle mevcut sermayesinin tamamını kaybettiği, bunun sebebinin yüksek gösterilen faaliyet giderlerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davalı yönetici ve ortakların şirket faaliyet giderlerinin yüksek gösterilmesi suretiyle şirketin uğradığı zararın tazmini istemi yönünden yapılan yargılama sonrasında; benimsenen bilirkişi kurulu rapor ve ek raporunda da ayrıntılı olarak değerlendirildiği üzere; yüksek gösterilen faaliyet giderleri nedeniyle şirketin zarara uğratılması yasaya aykırı olduğu gibi yöneticinin özen ve bağlılık yükümlülüğünü ihlal ettiği, sözkonusu eylemle dava dışı şirketin zarara uğratıldığı ve bu nedenle davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK’nın 309.maddesi uyarınca davalı yöneticilerin sorumluluklarının bulunduğu; davacıların da ortağı olduğu şirketi zarara uğratan yöneticilere karşı dava açmaya hakkı ve hukuki yararı bulunduğu toplanıp değerlendirilen delillerden anlaşıldığından, taleple bağlı kalınarak 10.000 TL tazminatın davalılar …, … ve …’dan tahsili ile … A.Ş.’ne ödenmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden;
a-Yargılama sırasında öldüğü anlaşılan davalı …’ya yönelik açılan davanın reddine,
b-Diğer davalılara yönelik açılan davanın kabulü ile, talep ile bağlı kalınarak 10.000 TL’nin davalılar…, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak … A.Ş’ye ödenmesine,
c-Alınması gerekli 683,10-TL karar ve ilam harcından 135,00-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 548,10-TL harcın davalılar…, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
d-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
e-Davacı tarafından yatırılan 135 TL peşin harç, 3,24 TL başvuru harcı, 1,20 TL vekalet harcı, 4.500 TL bilirkişi ücreti, 30 TL yurt dışı tebligat harcı ve 61,70 TL tebligat giderleri olmak üzere toplam 4.731,14 TL’nin davalılar…, … ve…’dan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine,
f-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
2-Birleşen İstanbul ..Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyasında daha önce verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gelmeyen tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.