Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1133 E. 2018/94 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1119 Esas
KARAR NO : 2018/147
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı aracı kurum …. nezdinde açmış olduğu hesap ile internet ve cep telefonuna tanımlı “…” programı üzerinden kaldıraçlı döviz alım ve satım işlemleri yaptığın, müvekkilinin 12.10.2015 tarihinde 10.000-USD teminat karşılığı 1.000.000-USD kaldıraçlı döviz işlemi (…) gerçekleştirdiğini, 30.10.2015 tarihinde saat 23.50 ila 23.58 arasında USD/TL kuru 2,9140 iken 3 adet emir verdiğini, 1.000.000-USD 2,96141USD/TL kur ile alış emri ve 2,9080USD/TL’den zararı durdurmalı satış emri, 700.000-USD 2,88473USD/TL satış (emri) pozisyonu, 23.10.2015 tarihinde 300.000-USD 2y83125USD/TL satış (emri) pozisyonu açtığını belirterek, , müvekkili tarafından 30.10.2015 tarihinde önceden verilmiş olan 2,9080USD/TL’den zararı durdurma emirlerinin davalı tarafından işleme konulmadığını ve 02.11.2015 tarihinde 2,8212USD/TL kur ile işleme alındığını ve … zararı ile tam olarak hesaplayamamakla beraber 80.000 USD’ye yakın zararın oluştuğunu, yapılan sözleşme uyarınca dava kurumun işlemleri geciktirerek müvekkilinden haksız kazanç sağladığını ve eyleminin risk bildirim sözleşmesi ile çerçeve sözleşmesi hazırlanması hakkınde tebliğ, Medeni Kanunu 2, Borçlar Kanunu 19 ve 20, Serbest Piyasa Kanununa açıkça aykırı olduğundan zararlarının giderilmesine dönük olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; Davaya konu alış emrinin ilk defa 12.10.2015 tarihinde saat 00:08:20 de 10 lot 2,96141USD/TL fiyatından açıldığını, “take profit” (karı al) veya “stop loss (zararı durdur) seviyelerinin henüz belirlenmediğini, 12.10.2015 tarihinde saat 12:56:23, 12:56:27 saatleri arasında 3,1500USD/TL seviyesine emre “take profit” konulduğunu, 19.10.2015 tarihinde saat 12:56:23 – 12:56:27 saatleri arasında 3,1500USD/TL “take profit” emrinin 3,5000USD/TL seviyesine çekiliğini, 21.10.2015 tarihinde “take profit” emrinin kaldırıldığını (iptal edildiğini), 28.10.2015 tarihinde saat 21:59:35 saatinde 2,9615 U5D/TL seviyesine “take profit” emri konulduğu ancak saat 22:03’de “take profit” emrinin kaldırıldığını, 30.10.2015 tarihinde saat 23:58:48’de 2,9080 USD/TL seviyesine stop loss emrinin konulduğunu, ancak herhangi bir “take profit” emrinin verilmediğini, 02.11.2015 tarihinde saat 01:00:18’de “stop loss” emrinin çalıştığını ve emrin piyasa emrine dönerek o andaki piyasa fiyatı olan 2,82125 USD/TL seviyesinden gerçekleştiğini belirtmekte ve dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiş, ayrıca 09.09.2016 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin geniş yetkili aracı kurum olduğunu ve 01.11.2015 tarihli genel seçimler ile piyasada fiyat boşluğu oluştuğunu, yapılan işlemlerin mevzuat hükümlerine ve şirketin genel uygulanmasına uygun olduğu, davacıya usule uygun her türlü bildirim ve risk bildiriminin yapıldığını, imzalanan sözleşmenin SPK mevzuatına uygun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; aracın kurum ile yapılan … numaralı sözleşme, aracı kurum tarafından davacı müvekkilie ait olarak tutulan işlem kayıtları, tüm kayıtlar, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayanmıştır. Davalı taraf delil olarak; Aracı kurumun yetki belgesi, log kayıtları, bildirim formunun örneği, ses kayıtlar,ı hasep açılışına ilişkin belgeler, hesap ekstresi, fatura örneği, tanık, bilirkişi incelemesi, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 08/08/2016 tarihli raporunda; 11/11/2015 tarihi itibarıyla 5.364 USD) (alacak bakiyesi kaydı), 02.11.2015 tarihli dava konusu işlemden alacak tutarının 31.998 USD toplamı olarak 37.362 USD (OtuzYedi Bin Üç Yüz Altmış İki, Amerikan Doları) davacının alacaklı olduğuna dair rapor sunmuştur.
Emekli bankacı bilirkişi … ve Bankacı-Sermaye piyasaları Yöneticisi … ‘ın 20/02/2017 tarihli raporlarında; davacının elektronik ortamda kendi adına tanımlı elektronik platform üzerinden internet tabanlı cep telefonu üzerinden işlem yaptığı, bildirimlerin kendi adına kayıtlı olarak elektronik platform üzerinden iletildiğini, davacının 12.10.2015 tarihinde 2,96141-USD/TL seviyesinden 10 lot alım (1.000.000USD) yaptığı; buna karşılık ise 15.10.2015 ve 23.10.2015 tarihlerinde sırasıyla 2,88473- USD/TL ve 2,86215-USD/TL seviyelerinden toplam 10 lot satışının (1.000.000-USD) bulunduğu ve davacının 30.10.2015 tarihinde U5D/TL yayılma pozisyonu uyguladığını, 30.10.2015 tarihi itibariyle 34.763,09-USD bakiye teminat karşılığı 1.000.000-USD alış ve 1.000.000-USD satış olmak üzere toplam 2.000.000-USD açık pozisyonunun bulunduğunu, oluşan zararın; … piyasasının yüksek kaldıraç oranı ile çalışmasına bağlı olarak düşük teminat tutarıyla yüksek hacimli pozisyon alınması ve davacı taraf pozisyonlarının kapamasının da 01.11.2015 tarihinde yapılan genel seçimler nedeniyle finansal piyasalarda yaşanan kur oynaklığı paralelinde koruma işlemi alınan … tarafından uygulanan fiyatlar paralelinde işleme alınmasından kaynaklandığını, aracı kurumun dava konusu müşteri “stop loss” emrinin fiyatının; “Seri… Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ” Madde 10 hükmü gereği başka bir kuruluş nezdinde almış olduğu (… Limited) pozisyonun fiyatının serbest piyasada oluşan fiyatlar paralelinde işleme alındığını, işlem sonuçlarının davacının cep telefonuna iletildiği fakat, finansal neticeyi değiştirecek olmamakla beraber, müşteri emrindeki fiyat ile uygulanan fiyat farklılığının gerekçesine ilişkin olarak, … A.Ş. tarafından davacıya yapılan bir bildirime rastlanılmadığı, davalı şirket tarafından, davacıya (müşteriye) gerekçeli bildirim yapılmamasının finansal neticeyi değiştirecek mahiyette bulunmadığını, zarar bakiyesinin davalı taraftan karşılanamayacağına dair rapor sunmuşlardır.
Bankacılık ve Finans, Hazine Müdürü … ve SMMM ,SPK denetcisi … sunmuş oldukları 16/10/2017 tarihli raporlarında; Davacının iddia ettiği gibi, zarar durdurmalı emrin uygulanmaması nedeniyle maddi zarar oluşumu’ iddiasının gerçek dışı olduğunu, davalının, davacının 12.10.2015 tarihinde, 2,96141 fiyat seviyesinden açtığı, 1.000.000 USD büyüklüğündeki (10 lot) alış yönünde açık pozisyonu için belirlediği 2,9080 fiyat seviyesindeki ‘STOP LOSS (ZARAR DURDUR) emrinin ardından , yurtdışı likitide sağlayıcı …şirketi nezdindeki … nolu … hesabında , … amaçlı ters işlem gerçekleştirilmiş olduğunu, davalı … ‘nin . yurtdışı likidite sağlayıcı … şirketindeki … no’lu hedge hesabında açtığı 1.000.000 USD büyüklüğündeki ( 10 lot) alış yönünden açık pozisyonu için belirlediği ‘stop loss (zarar durdur) emri , piyasadaki …’li açılış sonrası, yurtdışı likidite sağlayıcı… şirketi tarafından piyasa fiyaatına çevrilerek 2.8260 fiyat seviyesinden gerçekleştirilmiş olduğunu, bunun üzerine davalı ….’nin işlem tarihinde yürürlükte olan, Sermaye Piyasası Kurulu’nun KALDIRAÇLI ALIM SATIM İŞLEMLERİ VE BU İŞLEMLERİ GERÇEKLEŞTİREBİLECEK KURUMLARA İLİŞKİN ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ (Seri … maddesi olan ‘Emir İptali’ maddesinin c bendi uyarınca, davacının 12.10.2015 tarihinde, 2,9614 fiyat seviyesinden açtığı, l .000.000 USD büyüklüğündeki (10 lot) alış yönünde açık pozisyonu için belirlediği 2,9080 fiyat seviyesindeki ‘stop loss (zarar durdur)’ emrini, pivasa fiyatına çekmis ve emir o an ki pivasa fiyatı olan 2,82125 fiyat seviyesinden gerçekleşmiş olup, İşlem sonucu, davacının… no-lu hesabında 49.680.11 USD zarar oluştuğunu, davacının … no’lu hesabında ver alan 34.763,09 USD teminat bakiyesi, işlem zaran olan 49.680.11 USD’vi karşılamaya yetmemiş, hesap bakiyesi sıfırlandığı için, mevcut diğer acık pozisyonları da piyasa fiyatma çekilerek kapatılmış olduğunu, 700.000 USD ve 300.000 USD satış yönünde açık bulunan pozisyonlar, sırasıyla 2,82926 ve 2,83125 fiyat seviyelerinden, sistem tarafından
kapatılmış- İlgili işlemler neticesinde toplam 16.998.25 TL kar oluştuğunu, taşınan pozisyonların swap (tasıma maliyeti) maliyetleri toplam 3.932.44 USD-dir ve bu maliyet; davacının pozisyonunu, bir sonraki güne taşıması nedeniyle, katlanmak zorunda olduğu bir maliyettir ve dava konusu işlemlerde davacı hesaplarından tahsil edilmesi gereken bir tutar olduğunu, davacının 02.11.20 İS tarihinde gerçeklesen İşlemleri neticesinde, tüm kar, zarar ve tasıma maliyeti toplamı 36.614, 30 USD zarar yönünde olduğunu, Sermaye Piyasası Kurulunun ” Kaldıraçlı Alım Satım İşlemleri ve Bu İşlemleri Gerçekleştirebilecek Kurumlara ilişkin Esaslar hakkında Tebliğ (Seri V. No: 125)’in 10. Maddesi olan ” emir İptali ” maddesinin c bendi uyarınca yurdışı likidite sağlayıcı tarafından, hedge hesaplarında yapılan emir değişikliği sonrasında, ilgili emrin sahibi davacının hesabında yaptığı emir değişikliği nedeniyle oluşan zararın, davalı taraftan talep edilemeyeceğine dari rapor sunmuşlardır.
Dava; taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalı arasında yapılan kaldıraçlı işlemler sözleşmesi uyarınca davacının verdiği alım satım emirlerinin davalı tarafça sözleşme , SPK mevzuatı ve tebliğleri ile medeni kanunun 2 maddeye uygun olarak yerine getirip getirmediği, sözleşme akdedilirken davacıya gerekli uyarıların yapılıp yapılmadığı, uyarı yapılması gereken hususların gizlenip gizlenmediği, davacı talimatlarının zararına olacak şekilde geç yerine getirilip getirilmediği, geç yerine getirme varsa davacının bundan kaynaklanan zararının olup olmadığı, varsa zarar miktarı, bu zarardan davalının sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporları uyarınca davacının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf her ne kadar davalı ile yapılan sözleşmede aleyhine yapılan hususlarınh kendisine açıkça bildirilmediği belirtilmiş ise de; bu hususun dosyadaki bilgi ve belgelerce , alınan bilirkişi raporu ile doğru olmadığı, davacıya gerekli açıklamaların ve uyarıların süresinde usulüne uygun olarak yapıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin SPK mevzuatına uygun olduğu, Borçlar Kanunu 19 ve 20.maddeleri uyarınca genel işlem koşulu sayılarak dikkate alınmamasını gerektiren bir hususun bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmelerin ve yapılan bildirimlerin usulüne uygun olarak mevzuata uygun olarak yapıldığından davacının bu yöndeki beyanlarına da itiaber edilmemiştir.
Davacı,… işlemleri olarak tabir edilen kaldıraçlı işlemler piyasasında işlem yapmak üzere, davalı ile sözleşme yapmış olup, bu sözleşme uyarınca da davalı tarafın herhangi bir yanlış yönlendirmesi veya ihmali olmadan kendisinin verdiği risk içeren emirleri nedeniyle zarara uğradığı, zararın verdiği talimatlar doğrultusunda gerçekleştiği ve yine meydana gelen zararda ana sebeplerden birinin de genel seçimlerden kaynaklı döviz borsalarını oynaklığından kaynaklandığı ve davacının da bu durumu bilerek, risk almak suretiyle talimatlarının verdiği, ancak verdiği talimatların hedefleri doğrultusunda gerçekleşmemiş olduğu, bu yöndeki davalıya herhangi bir atfı kusur, ihmal, davacı emirlerini geç veya hiç yerine getirmeme gibi bir eyleminin bulunmadığı, bu nedenle de doğan zarardan davalının sorumlu olmadığına kanaat getirilmiştir.
Mahkememizce ilk alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile uyumlu olmaması nedeniyle, yeniden ikinci rapor alınmış, ikinci rapor ile ilk raporun çelişmesi üzerine üçüncü rapor alınmak zorunda kalınmıştır. Alınan ikinci rapor, birinci raporun hangi hususlarda yetersiz kaldığına ilişkin olduğu ve taraflar arasındaki sözleşme, dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirilmek suretiyle rapor sunulduğu ve itibar edilen ve hükme esas alınan üçüncü raporun da ilk ve ikinci raporun tartışıldığı bir rapor olduğu ve tartışma sonucunda çıkan sonucun ikinci raporda çıkan sonuç ile aynı olduğu ve bu sonucun taraflar arasınaki sözleşmeye, davacının emir şekli ve tarihlerine göre … işleyişine uygun olduğundan davalıdan kaynaklanan bir zararın olmadığı, zararın … işlemlerinin işleyiş ve emirlerin yapısından kaynaklandığı, davalı tarafça da yaptığı işten dolayısıyla tacir olan davacının davalı tarafça yapılan sözleşme ve uyarıları uyarınca basiretli davranma yükümlülüğü nedeniyle kararlarını vermesi gerektiği ve verdiği kararların da sonuçlarına kantlanması gerektiğine kanaat getirildiğinden doğan zarardan davalıya atfedilecek kusur, ihmal veya sözleşmeye aykırılık hali bulunmadığından davasının reddine karar verilmiş ve bu red kararına dosya kapsamı ile uyumlu, yeterli gerekçeye sahip ve denetime açık olması nedeniyle itibar edilmesi gerektiğine kanaat getirilen üçüncü bilirkişi raporu uyarınca karar verilebileceği ve davacı tarafın yeni rapor talebinde bu nedenle yerine olmadığına kanaat getirilmiş ve yeni rapor alınması yönündeki davacı talebi reddolunarak sunulan ikinci ve birbirini teyid eden dosya kapsamı ile uyumlu olan üçüncü rapor dikkate alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 170,78 TL nin mahsubu ile bakiye 134,88 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 4,10 TL vekalet harcı, 2.174,25 TL bilirkişi/posta gideri olmak üzere toplam 2.178,35 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.