Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1121 E. 2020/585 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/1121 Esas
KARAR NO:2020/585

DAVA:Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/01/2015
KARAR TARİHİ:15/10/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında … yılında başlayan ticari ilişkiye ilişkin taraflar arasında yapılmış … sayılı Yedek Parça Bayilik Sözleşmesi’nin ve Yetkili Servislik Sözleşmesi’nin davalı tarafından feshedildiğini, müvekkilinin sözleşmelerden kaynaklı edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin sözleşmenin feshinden kaynaklı maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat/kar kaybı, 5.000,00 TL yatırım maliyeti, 5.000,00 TL denkleştirme tazminatın olmak üzere toplam 15.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş; 12/12/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile kar kaybına yönelik talebini 75.852,15 TL’ye, yatırım maliyetlerine yönelik talebini 44.732,99 TL’ye, portföy tazminatına yönelik talebini 316.702,02 TL’ye olmak üzere toplam 437.287,16 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili …. Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 28/02/2007 tarihli Yetkili Servis Sözleşmesi ve … Yedek Parça Bayilik Sözleşmesi gereğince, …’ın … Marka Ağır Ticari Araçlara ilişkin yetkili servis ve yedek parça bayisi olduğunu; müvekkili şirketin rekabetçi seviyede belirlenmiş yeni standartlar çerçevesinde müşteri memnuniyetini arttırmak amacıyla yeniden yapılanmaya gitmeye karar verdiğini ve internet sitesinde belirtiği şartları sağlayan kişiler ile yeni sözleşmeler imzalanacağının bildirildiği, akabinde 2012 yılı Şubat ayında yürürlükte olan tüm sözleşmelerin, Yetkili Servis Sözleşmelerinin 18.2 ve 18.3 maddeleri gereğince fesih süreçlerinin başlatıldığını, davacı şirkete karşı da aynı yolun izlendiğini ve davacı taraf ile olan ilişkinin sözleşmenin 18.2 maddesinde öngörülen iki yıllık fesih süresi sonrasında 2014 yılı Şubat ayı itibariyle sona erdiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; taraflar arasındaki sözleşmelerin feshi nedeniyle davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın dayanağını oluşturan ve taraflar arasında yapılmış … sayılı Yedek Parça Bayilik Sözleşmesi ve Yetkili Servislik Sözleşmesi her iki tarafın kabulünde olup; davacı taraf, sözleşmelerin davalı tarafından haksız feshi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürmüş; davalı taraf ise, müşteri memnuniyeti arttırmak amacıyla yeniden yapılanmaya gidildiğini ve bu nedenle sözleşmelerin, sözleşmelerde öngörülen fesih süresi sonrasında feshedildiğini, sözleşmede öngörülen fesih hakkının kullanıldığını savunmuştur.
Taraflar arasındaki çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sözleşmelerin davalı tarafından feshinin haklı nedenlere dayanıp dayanmadığı, sözleşmelerin feshinden kaynaklı davacının tazmini gereken maddi ve manevi zararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen Yetkili Servis Sözleşmesi’nin “Süre ve Fesih” başlıklı 18.maddesinde, “18.1. Süre: Bu Sözleşme süresizdir. 18.2. Olağan Fesih: Taraflardan her biri iki (2) yıl önceden bildirimde bulunmak koşuluyla, isteğe bağlı olarak ve ne zaman olursa olsun bu Sözleşme’yi feshetmek hakkına sahiptir. 18.3. Özel Fesih: …, aşağıda belirtilen hallerde, bir (1) yıl önceden bildirimde bulunmak koşuluyla ne zaman olursa olsun bu Sözleşme ’yi sona erdirmek hakkına sahiptir: a) …’ın Yetkili Servis Ağı ’nın tamamını yada önemli bir kısmını yeniden yapılandırmasının gerekmesi veya b) … ’ın, kanundan ya da anlaşmadan dolayı uygun bir tazminat ödemesi… ” düzenlemesine yer vermiştir.
Davalı şirket, …. Noterliğince tanzim, 02.02.2012 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarname ile “…firmamız ile aramızda geçerli Sözleşme’yi işbu ihbarnamenin tarafınıza tebliğ tarihinden itibaren iki (2) yıl sonra hüküm ve sonuç doğurmak üzere feshettiğimizi… ihbar ederiz. Yeniden yapılandırma çerçevesinde, müşteri beklenti ve memnuniyetini sağlayacak, yeni ürünlerimizin teknik ihtiyaçlarını karşılayabilecek, servis personeli için modern ve güvenli bir çalışma ortamını temin edecek ve …dağıtımı ve satış sonrası hizmetlerinde iktisadi etkinliği arttıracak tesis, personel ve kurumsal kimlik standartları belirlenmiş olup, …- ve-bayilik-basvuruları internet adresine siz değerli yetkili servislerimizin bilgilerine sunulmuştur. Anılan standartları karşılayan firmalar ile yeni … Kamyon yetkili servislik sözleşmesi imza edileceğini… ” bildirmiştir.
Taraflar arasında sürekli borç doğuran bir sözleşme akdedilmiştir. Sürekli borç ilişkileri doğuran sözleşmeler kendiliğinden sona erebileceği gibi bir hukuki işlemle de sona erdirilebilir. Tek taraflı bir hukuki işlemle son erdirilmesi fesih olarak adlandırılır. Fesih beyanının muhataba ulaşması ile sürekli borç ilişkisi sona erer.
Davalı, olağan fesih hakkını kullandığını iddia etmiştir. Davacı ise fesih hakkının kötüye kullanıldığı iddiasındadır. Sözleşme ile taraflara, tarafların iki yıl önceden bildirimde bulunma şartıyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeyi fesih hakkı tanınmıştır. Davalı şirket keşide ettiği ihtarnameler ile olağan fesih hakkını kullanırken sözleşmedeki sürelere riayet ettiği görülmektedir.
Fesih hakkının hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmeyecek şekilde kullanılması gerekir. Yani dürüstlük kurallarına uygun olarak kullanılmalıdır. Dürüstlük kuralına aykırı davranarak fesih hakkının açıkça kötüye kullanılması hukuken korunamaz. TMK 2/1.maddesine göre, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Fesih hakkı, başka bir kimseye zarar vermek, zora sokmak veya yasa dışı bir yarar sağlamak için kullanıldığı taktirde bu hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmaktadır.
Somut olayda davalı şirket, fesih iradesini kullanırken sebep olarak, müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla yeniden yapılandırma iradesini göstermiştir. Bu kapsamda bütün yetkili servisler ile sözleşmelerini feshetmiş, internet sitesinde belirttiği şartları sağlayan kişiler ile yeni sözleşmeler imzalanacağı bildirilmiştir. Bu durumda davalının fesih hakkını kötüye kullandığında söz edilemez.
Alınan 14/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 2009-2014 yılındaki açık hesap ekstresine göre tarafların aralarında herhangi bir borç/alacak bakiyesinin kalmadığı; davacıya ait arsa üzerinde yapılan binanın 447.239,92 TL’ye mal edildiği, taşınmazın 2014 yılında ekspertiz değerinin 1.945.583,00 TL olduğu, davacının yatırımının kayıtlı değerine göre %335,02 oranında arttığı, dolayısıyla davacının yatırım maliyetleri yönünden herhangi bir kaybının bulunmadığı; diğer yandan taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshinin kabulü halinde, davacının 75.852,15 TL kar mahrumiyeti alacağının, 44.732,99 TL yatırım maliyetlerine yönelik alacağının ve 316.702,02 TL portföy tazminatı alacağının bulunduğu, manevi tazminata yönelik talebin mahkemenin takdirine ait olduğu yönünde görüş bildirilmiş ise de;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile toplanıp birlikte değerlendirilen tüm delillere göre; taraflar arasında yapılmış Yedek Parça Bayilik Sözleşmesi’nin ve Yetkili Servislik Sözleşmesi’nin davalı tarafından gönderilen fesih ihtarnameleri ile sözleşmenin 18.maddesi gereğince öngörülen fesih süresi sonrasında feshedildiği; davalı şirketin fesih iradesini kullanırken sebep olarak, müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla yeniden yapılandırma iradesini gösterdiği, bu kapsamda bütün yetkili servisler ile sözleşmelerini feshettiği, davalı şirket internet sitesinde belirtiği şartları sağlayan kişiler ile yeni sözleşmeler imzalanacağının bildirildiği, sözleşme hükümlerine göre gerekli fesih sürelerine uyulduğu, bu durumda davalının fesih hakkını kötüye kullandığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla kar kaybına yönelik talebin yerinde olmadığı; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda açıklandığı üzere, davacının yatırım maliyetleri yönünden zararının bulunmadığı, bu nedenle bu yöndeki istemin yerinde olmadığı; taraflar arasında acentelikten doğan veya tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sözleşme ilişkisinin bulunduğunun davacı tarafça ispat edilemediğinden denkleştirme tazminatının talebinin de mümkün olmadığı; manevi tazminat istemi yönünden hakkı kötüye kullanımı söz konusu olmadığından bu yöndeki talebin de yerinde olmadığı; benzer nitelikte başka bayilerce davalı tarafa yönelik açılan davalarda da bu yönde içtihatlar bulunduğu (Yargıtay 19. HD. 18/09/2019 tarih ve 2019/2802 E-4398 K sayılı ilamı) anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı germek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince maddi ve manevi alacak yönünden alınması gerekli olan 108,80 TL maktu karar ve ilam harcının, 9.175,57 TL peşin ve ıslah harcından mahsubu ile bakiye 9.066,77 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi alacak yönünden hesap ve takdir olunan 38.914,36 TL, manevi tazminat yönünden hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL olmak üzere toplam 42.314,36 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 272,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 15/10/2020

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı