Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1113 E. 2019/49 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1113 Esas
KARAR NO : 2019/49
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2014
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan eser sözleşmeleri gereği davalının yapımını üstlendiği 5 ayrı projede müvekkilinin alt yüklenici olarak yer aldığını, müvekkilinin sözleşmeler gereği edimlerini yerine getirdiğini ancak, hakediş bakiye alacaklarının ve sözleşme dışı kullanılan ek malzemelere yönelik alacağın ödenmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle … AVM Projesinden kaynaklanan 57.732,87 USD, … AVM Projesine yönelik yapılan ek protokolden kaynaklanan 16.494,70 EURO, … Residence Projesinden kaynaklanan 105.413,53 USD, …Blok Dört Yıldızlı Otel Projesinden kaynaklanan 392.432,58 USD ve Hilton Kozyatağı Otel Projesine yönelik sözleşme dışı ek malzemelere ilişkin 68.553,95 USD alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili İstanbul Anadolu …Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan 5 ayrı projeye ilişkin eser sözleşmeleri gereği davacının üstüne düşen yükümlükleri gereği gibi yerine getirmediğini, işin ayıplı olduğunu, işi ayıplı olarak teslim ettiğini, kullanılan malzeme adetlerinin fazla yazıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; eser sözleşmelerinden kaynaklı davacının hakediş bakiye alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Yanlar arasında eser sözleşmelerinin varlığı her iki tarafın kabulünde olup; alt yüklenici olan davacı taraf, eser sözleşmelerinden kaynaklı hakediş bakiye alacağının ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise, yüklenici davacının edimlerini yerine getirmediğini ve işin ayıplı olduğunu savunmuştur. Bu haliyle taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmeleri gereği yapılan işin eksiksiz ve zamanında teslim edilip edilmediği, ayıplı olup olmadığı, süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunulmadığı ve ayıp nedeniyle bakiyenin ödenip ödenmeyeceği noktasındadır. Bu durumda işin sözleşmelere uygun yapılıp süresinde teslim edildiğinin davacı yüklenici tarafından; varsa ayıp ihbarının davalı iş sahibi tarafından kanıtlanması gerekir.
Yanlar arasında anlaşmanın yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek ( TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. Maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde; gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’nun 475. Maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def’i olarak ileri sürebilir.
Yanlar arasındaki somut uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, taraflar arasındaki eser sözleşmelerinden kaynaklı varsa davacı taraf alacağının tespiti, eserlerin ayıplı olup olmadığı ve varsa ayıbın ihbar edilip edilmediğinin tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, tanık beyanları, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM …, İnşaat Mühendisi …, Elektrik Elektronik Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 06/09/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasındaki eser sözleşmelerine konu hak ediş ve teslim tutanaklarında, şirket personelinin teslim edip teslim aldıklarına dair onaylarının mevcut olduğu, bu nedenle eser sözleşmesi gereği işlerin tamamlandığına dair delil kabul edilebileceği, yanlar arasındaki eser sözleşmelerine istinaden ortaya çıkan eserlerin eksiklikler var ise bunların davacı yana fiilen gerçekleştirmelerini ve bunda hakları olduğu ancak, davalının bu yönde girişimlerinin somut olmadığının sonucuna varıldığı, bu nedenle davacının hak edişlerinden yapılan kesintilerin davacıya ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davalı taraf itirazları yerinde görülmemiş, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, benimsenen bilirkişi kurulu raporu, toplanıp birlikte değerlendirilen tüm delillere göre; taraflar arasında imzalanan eser sözleşmelerine konu işlerin davacı yüklenici tarafından yapılarak süresinde iş sahibine teslim edildiği, işbu durumun taraf şirketlerin personelleri tarafından tutanak altına alındığı anlaşılmıştır. Bu haliyle kanıt yükü kendisine geçen davalı tarafça işin ayıplı olduğu yönünde def’i ileri sürülmüş ise de; davacıya bir ayıp ihbarında bulunulmadığı, eserin teslim alınırken ihtirazi kayıt ileri sürülmediği, ayrıca bu hakkın saklı tutulduğu da davalı tarafça kanıtlanamamıştır. Bu durumda yüklenilen işlerin eksiksiz ve süresinde davalı tarafa teslim edildiğinin kabulü gerekmiştir. Dolayısıyla, eser sözleşmeleri gereği davacı tarafça yüklenilen işler davalıya teslim edildiğine ve kanıt yükü kendisinde olan davalı tarafça ayıp iddiası ve ihbarı kanıtlanamadığına göre davacı hakedişinden kesilen ve miktar itibariyle ihtilaf konusu olmayan bakiye bedellerin davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varıldığından davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Toplam 624.132,93 USD ve 16.494,70 EURO’nun dava tarihi olan 30/12/2014 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 4/a.maddesi gereğince hesaplanacak faizleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli 101.869,38-TL karar ve ilam harcından 25.467,35-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 76.402,03-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 68.688,42-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 25,20 TL başvuru harcı, 25.467,35 TL peşin ve tamamlama harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 8.000 TL bilirkişi ücreti ve 1.064,50 TL tebligat giderlerinin toplamı 34.560,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.