Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1098 E. 2018/686 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1098 Esas
KARAR NO : 2018/686
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/11/2015
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, en yüksek oranda davalınnı icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası, cari hesap ekstresi, ticari defter ve belgeler, protokol, ödeme dekontları ve tahakkuk belgeleri, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve sair delillere dayanmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle, dosya SMMM bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; Davacıya ait 2015 yılı ticari defterlerin elektronik ortamda tutulduğu, e-defterlerin süresinde …Başkanlılığı (…) sistemine yüklendiği ve Beratı (e-defler onay belgesi) alındığı, davacıya ait 2015 Envanter Defteri açılış tasdiki TTK. mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, envanter defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki gerekmediği, dolayısı ile davacı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defler sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 4.147.46 Tl. bakiye borcu olduğu tespit edildiği, takip talebinde 4.147.46 TL asıl alacak talep ettiğini, talebinin yerinde olduğunu, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delil dosyaya ibraz edilmediğinden, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığını, bu nedenle, icra takip talebinde takip öncesi faiz talebinin yersiz olduğunu, temerrüttün icra takip tarihi olan 17.09.2015 tarihinde oluştuğunu, bu nedenle faiz hesaplaması yapılmadığını, icra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda yasal faizi uygulanması gerektiğine dair rapor sunmuştur.
13/07/2018 tarihli celsede bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişi sunmuş olduğu ek raporunda; Vekalet ücretinden kaynaklanan stopaj kesintisi 2.083.33 TL hesap edildiği, bıı ödemenin kanun gereği davacının yükümlüğünde olduğu, bu ödemenin davalı tarafından Ödeneceğine ilişkin bir ibareye taraflar arasında düzenlenen Ödeme Protokolünde rastlanmadığına, damga Vergisi 1.763.50 TL olarak hesap edildiğini ve sorumlusunun Ödeme Protokolü düzenleyen davacı şirket olduğu, bu ödemenin davalı tarafından ödeneceğine ilişkin bir ibareye taraflar arasında düzenlenen ödeme Protokolünde rastlanmadığına, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen 14.797,42 TL’ lık masraf faturasından davacının bakiye alacağı kalmadığını, dava masraflarına ilişkin davacı tarafından talep edilen 300,63 TL alacak için herhangi bir bilgi ve belgeye dosya kapsamında rastlanmadığına dair ek rapor sunmuştur.
Dava; itirazın iptalidir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının dile getirdiği gibi davalının icra takibine konu borçlarını ödeyip ödemediği, ödememiş ise takip tarihi itibariyle, ferileri ile birlikte davalının davacıya olan borç miktarı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı ve gerekçeli bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki ihtilaf protokole bağlanan borç dolayısıyla, davacının davalıdan vekalet ücretinden kaynaklanan stopaj ödemesinin kimin yükümlüğünün ve ne kadar olduğu ve yine damga vergisinin kimin yükümlüğünde olduğu ve miktarı ile davacının davalıdan bakiye masraf alacağı olup olmadığı noktalarında toplandığı, alınan ilk raporda bilirkişi tarafından davacının takipteki asıl alacak kadar davalıdan alacaklı olduğu bildirilmiş olmasına ve takipten önce davalının temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığının belirtmiş olmasını ve davalı tarafça itiraz edilmemiş olmasına rağmen, bilirkişi raporunun dayanaksız ve denetime açık olmaması nedeniyle, mahkememizce bu yönde talimatlar verilerek aynı bilirkişiden ek rapor alınmış ve alının rapor önceki raporun aksine, gerekçeli ve denetime açık olarak sunulduğu ve bu nedenle de farklı sonuç doğurduğu ve dosya kapsamı ile uyumlu hale geldiği, bu hususta davacı vekilince sunulan açıklama dilekçesi de dikkate alınarak rapor düzenlenmiş olduğundan, yeterli görülmüş ve hükme esas alınması gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Taraflar arasındaki protokol ile deviralınan kiracılık ilişkisi nedeniyle takibe uğrayan, kira alacağına ilişkin taraflar protokol yapmış ve bu protokol gerekleri yerine getirilmiş olup, bu husus dava konusu olmadığından , davaya mahkememizce bakılmaya devam olunmuştur.
Taraflarca protokolde belirtildiği gibi, toplam borç, ferileri ile birlikte İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasındaki borcun 112.401,36 TL olduğu kabul edilmiş ve bunun protokol 3. Maddesi ile 03.07.2015 tarihinde 56.401,36 TL sinin nakden ve defaten, bakiye kısmın ise 30/07/2015 tarihinde 28.000,00 TL ve yine 30/08/2015 tarihinde 28.000,00 TL tutarlı çeklerle ödenmesi halinde borcun tasfiye edilmiş olacağı kabul edilmiş olup, davacı tarafça bu kısma ilişkin bir talepte bulunulmamış olup, iddiasına göre takip bakiye kalan 300,63 TL lik masraf, 1.763,5 TL ye ilişkin damga vergisi tutarı ve 2.083,33 TL nin ödenmiş olan vekalet ücretinden kaynaklı stopaj ödemesi olması nedeniyle, toplam 4.147,56 TL ve 48,06 TL talep etmiş ise de davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafın vekalet ücretinden kaynaklanan stopaj kesintisinin avukatın serbest meslek erbabı olarak düzenlediği makbuzun muhatabı olması nedeniyle, kurumlar vergi mükellefi olan davacı …tarafından muhtasar beyanname ile kendisinden vekalet hizmeti alınan avukatın bağlı olduğu vergi dairesine avukat adına yatırmakla yükümlü olduğu, davalının bu şekilde bir yükümlülüğünün bulunmadığı, keza protokolde bu yönde bir yükümlülük getirilmediğinden, davalı bundan sorumlu olmayıp, bu nedenle de davacının bu yöndeki talebi yerinde görülmemiş ve reddine karar verilmiştir. Avukatın vekalet ücretine ilişkin stopaj kesintisi ile ilgili maddeler 193 sayılı gelir vergisi kanunun 65. Maddesi uyarınca avukatlık hizmetinin serbest meslek kazancı şeklinde olması, avukatlık kanunun 164 ile 166 maddelerindeki düzenleme uyarınca tanımlanan vekalet ücretinin 164. Maddesi uyarınca avukata ait olması ve 193 sayılı gelir vergisi kanunun 94. Maddesi uyarınca sayılan kişilerden yapmış oldukları ödemelerin istihkak sahiplerinin gelir ve vergilerine mahsuben tevkikat yapmaları gerektiğine ilişkin hükmü uyarınca %20 oranındaki stopaj kesintisinin de vekalet ücretini ödeyen davacıya ait olduğu sabit olmakla, davacının bu kısma ilişkin talebi yerinde görülmemiş, bu kısma denk gelen davalı itirazında haklı olduğu, davacının bu kısma ilişkin davasının reddi gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Damga vergisine ilişkin mevzuat yönünden ise; uygulanması gereken 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu olup, bu verginin Mükellefi Kanunun 3. Maddesi uyarınca, kağıtları imzalayan kişiler olduğu kurul olarak belirtilmiş, Damga Vergisi Kanunun 24/2 maddesinde de olayımızdaki gibi protokolü imzalayanın müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunmakta olup, vergi dairesince her iki taraftan da tamamı istenebilecek olan bu verginin, davacı tarafça sözleşmenin sunulması nedeniyle idareye tek başına ödeme yapmış olsa bile bunun yarısını dosyamız davalısına rücu etme hakkı olduğu, zira kanunla sorumlu olan davacı ve davalının müşterek ve müteselsilen sorumluluğunun davacı tarafça yerine getirmiş olması nedeniyle, bu rücu alacağı kanundan doğmuş alacak olup, protokolde olmasa da davalı bundan sorumludur. Bu nedenle de bilirkişinin bu yöndeki görüşüne iştirak edilmemiş ve işin hukuki yorum ve hukuki bilgi ile çözümlenebileceğine kanaat getirildiğinden, bilirkişiden yeniden rapor alınmasına gerek duyulmadan, damga vergisine ilişkin davacının talebinin yarısı için haklı olduğuna ve davalının bu miktarın yani 1.763,50 TL nin yarısı olan 881,75 TL ye ilişkin davalı itirazının yerinde olmadığına, itirazın iptali gerektiğin, bakiye kısma ilişkin davacı talebinin ise reddi gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Kabul edilen kısım yönünden, alacak likit olup davacı lehine bu kısım üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 176,35 TL inkar tazminatının da davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulüne davalının damga vergisinden kaynaklanan davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün .. E.sayılı dosyasındaki 1.763,50 Tl ye ilişkin itirazının bu miktarın yarısı olan 881,75 TL si yönünden iptali ile bu kısım yönünden takibin aynı şartlarla devamına,
2-Fazla istemin reddine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplann 176,35 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Kabul edilen 881,75 TL üzerinden alınması gerekli 60,23 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 71,65 TL harçtan mahsubu ile Hazineye irat kaydedilmesine bakiye 11,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafça yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 71,65 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 6,50 TL vekalet pulu ve 697,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 806,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 169,59 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 881,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan 7,25 TL vekalet pulu, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 11,85 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 9,35 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yapılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dar, kabul ve reddedilen miktarlar yönünden her biri için ayrı ayrı miktar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.