Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/919 E. 2018/165 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/919 Esas
KARAR NO : 2018/165
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 08/05/2013
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 yılından beri faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkili şirketin cebri icra tehdidi altında olduğunu, alacaklıların müvekkili şirketin iş yerlerinde haciz işlemi yaptıklarını, alacakların ödenmesi belli bir vadeye yayılmaz ise müvekkilinin borcun altından kalkamayacağını, tedbir kararının, müvekkili şirkete, faaliyette bulunarak borçlarını ödeyebileceği bir alan oluşturacağını, müvekkilinin 1.813.903,49 TL tutarında borcu olduğunu, buna karşılık aktifler toplamının 1.611.441.,60 TL olduğunu, dilekçesine ekli iyileştirme projesinde bahsedildiği üzere alacaklarının tahsil edilmesi ve ayrıca mahkeme tarafından verilecek tedbir kararı ile kısa vadeli borçlara ilişkin cebri icra tehditlerinin önlenmesi sonucu şirket faaliyetine devam edeceğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle iflasın ertelenmesi talepleri hakkında karar verilinceye kadar ihtiyati tedbirlere hükmedilmesini, müvekkili şirket hakkında iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller vekilleri vermiş oldukları müdahale dilekçelerinde davacı şirketin müvekkillerine önemli miktarda alacaklı bulunduğundan dolayı alacaklı olarak mağduriyetlerinin önlenmesi bakımından müdahale talebinde bulunduklarını ileri sürmüşlerdir.
Talep; davacı şirket bakımından İİK’nun 179.vd.md gereğince iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirketin dava tarihi itibariyle Ticaret Sicilinde kayıtlı bulunan merkez adresinin mahkememizin yargı yetkisinin bulunduğu idare sınırlar içinde kaldığı saptandığından, uyuşmazlığın çözümünde TTK’nun 376/3.maddesi hükmü gereğince mahkememiz kesin yetkilidir.
Bilindiği üzere sermaye şirketlerinin iflasına karar verilebilmesi için TTK 376 ve İİK 179 maddeleri uyarınca şirketin borca batık durumda olması zorunludur. Ayrıca İİK 329/a maddesi uyarınca şirketin fevkalade mühletten faydalanmamış olması ve ayrıca İİK 179/1 maddesi son cümlesi uyarınca da iyileştirme projesinin mahkemeye sunulmuş ve ayrıca projenin ciddi ve inandırıcı olması ve bu projeyle de şirketin ıslahının mümkün olması koşullarını birlikte bulunması gerekmektedir.
Diğer bir anlatımla, sermaye şirketleri hakkında iflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için, şirketin varlıklarının borçları karşılamaya yetmemesi başka bir deyimle şirketin borca batık halde olması, şirketin bu durumunun iyileştirilmesinin mümkün bulunması ve alacakların haklarının korunarak, alacaklıların durumunun iflasın derhal açılmasına oranla ağırlaştırılmaması şarttır. Şirketin durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmasına ilişkin şart; sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığının, iyileştirme projelesi yardımıyla inandırıcı bulunmasını gerektirmektedir. Borca batık durumdaki şirketlerin iyileştirme projelerinin belirli bir sürede ve süreç içinde, yapılacak işlemler, alınacak tedbirler ve ortaya konulacak enstrümanlarla borca batıklıktan çıkabilme ve iyileşmeyi sağlayabilecek “gerçekçi, ciddi, güvenilir, inandırıcı ve samimi nitelikte” olması zorunludur. Alınacak tedbirler ve kullanılacak enstrümanların niçin gerekli oldukları ve ayrıca nasıl uygulanacakları açık bir şekilde gösterilmeli, iyileştirme projesinin unsurları dürüst, objektif ve sağlam verilere dayanmalı, gerçekleşmesi son derece muhtemel ve uygulanabilir hedeflerden, öngörülen ve gerçekçi tahminlerden oluşmalı, dayanaksız ve hayali varsayımlara yer verilmemelidir.
Davacı tarafça sunulan iyileştirme projesinin ve bilançonun İİK.nun 179.maddesi kapsamında “Ciddi ve İnandırıcı” bulunup bulunmadığının ve şirketin borca batık durumda olup olmadığının belirlenmesine ve ihtiyati tedbir isteminin değerlendirilmesi için davacı tarafça ibraz edilen bilanço ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, alınan rapor ve ek raporların dosya arasında olduğu görülmüştür.
En son alınan 06/11/2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda; davacı şirketin 31/05/2017 tarihi itibariyle kaydi değerler üzerinden raporlanan öz kaynaklarının toplamına göre 302.632,72-TL tutarında borca batık olduğu, aktiflerinin muhtemel satış değerleri üzerinden hazırlanan bilançodaki öz kaynakları toplamına göre ise 334.701,60-TL tutarında borca batık göründüğü, dolayısıyla “borca batık bulunma” koşulunun sağlanmış durumda olduğu, yüksek miktarda borca batık durumda bulunan davacı şirket için sunulan revize projenin gerçekçi bir mevcut durum analizine dayanmadığı, şirketin borca batıklıktan 2 yıl içerisinde kurtulabilmesinin mümkün olabileceği, projede yer verilen diğer önlemlerin nasıl gerçekleştirileceği, gerçekleştirilmesi halinde ne gibi olumlu etkilerinin olacağı detaylı olarak ortaya konulmadığından, revize iyileştirme projesinin davacı şirketin mevcut haliyle borca batık durumdan kurtulması için yeterli bulunmadığı, dolayısıyla “ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması” koşulunun sağlanmamış durumda göründüğü tespit edilmiştir.
06/11/2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu somut verilere dayandığından, denetlenebilir gerekçeli olduğundan yerinde görülerek hükme dayanak alınmıştır.
Dosya içeriği deliller ve bilirkişi kurulu ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin borca batık durumda olduğu, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, işletmenin faaliyetinin bu şartlar altında sürdürmesinin imkansız hale geldiği ve şirketin borca batıklıktan kurtulamayacağı anlaşılmış, davacı şirketin faaliyet alanı, yaptığı işin niteliği ve kapsamı dikkate alınarak 6102 Sayılı TTK.nun 376. (Eski TTK.nun 324.) ve İİK.nun 179.maddesi kapsamı uyarınca, borca batık durumda olan davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı şirketin iflas erteleme isteminin reddine,
2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı davacı… ŞİRKETİNİN iflasına,
3-İflasın 08/03/2018 günü saat 15:02 itibariyle açılmasına,
4-İflasın açıldığını iflas müdürlüğüne ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
5-İİK gereği gerekli yasal ilanların iflas müdürlüğünce yaptırılmasına,
6-Dosyada bulunan iflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
7-İflas ertelemeye ilişkin mahkememizce verilen tedbirlerin kaldırılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi Hükümleri uyarınca alınması gereken 35,90-TL karar ilam harcından peşin yatırılan 24,30-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 11,60-TL’nin davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, huzurdaki taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tüm taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.