Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/913 E. 2018/993 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/913 Esas
KARAR NO : 2018/993
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/05/2013
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, dava dışı …’ın maliki bulunduğu … İli, … İlçesi, …Köyü, …Mevkisinde tapuda 23 Pafta ve 1947 Parsel ile kayıtlı ve üzerinde akaryakıt ve otogaz satış ve servis istasyonu kurulu gayrimenkul üzerinde, malik ile yapılan anlaşma ile 28/12/2007 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 15 yıl süreyle intifa hakkına sahip olduğunu, müvekkilinin bu istasyonun işletmeciliğini münhasıran BP tescilli marka ve logosu altında satış faaliyetinde bulunmak üzere 07/12/2012 tarihine kadar geçerli Bayilik Anlaşması doğrultusunda davalıya tevdi ettiğini, akabinde davalı ile protokol imzalandığını, anılan protokol uyarınca müvekkili ile davalı arasında işletmecilik ilişkisinin kurulacağını, protokol uyarınca akaryakıt satış ve servis istasyonunun tekrar inşa edilmesi ve anlaşma süresince ticari faaliyetine destek olmak için davalı bayiye toplam 1.150.000 USD + KDV tutarında ödeme yapıldığını, iş bu protokole konu satış yerinin satış faaliyetlerine başlayamaması veya sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal ederek, sözleşmenin 5 yıllık süresinden önce sona ermesine sebebiyet verilmesi halinde müvekkilinin iş bu sözleşmeyi haklı nedenle feshetme hakkını haiz bulunduğunu, bu durumda davalıya ödenen peşin satış teşvik primlerini ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte nakden müvekkiline ödemeyi kabul ettiğini, sözleşme ayakta iken davalının dava dışı şirketlerden yakıt ikmal etmeye başladığını, bu nedenle davalıya ödenen meblağın iade edilmesi gerektiğini, bu amaçla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davaya dayanak protokol altındaki imzanın o dönemde müvekkili şirket temsile yetkili kişi tarafından imzalanmadığını, dava konusu bedelin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin davacıya gönderdiği ihtarname ile davacının kötüniyetli davranışları nedeniyle haklı nedenlere dayanarak sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Takibin başlatıldığı, İstanbul …İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak Bayilik Anlaşması ve Protokol gereği davalıya ödenen bedelin iade edilmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, taraflar arasında yapılan akaryakıt bayilik sözleşmenin fesh edilmesinden dolayı davalıya ödenen peşin satış teşvik priminin iadesi için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı borçlunun, takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazının etmediği, bu nedenle icra dairesinin yetkili hale geldiği anlaşılmıştır. İtirazın iptali davaları takip dosyalarının devamı niteliğinde olması nedeniyle icra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı tarafın mahkememizin yetkisine itirazının reddi gerekmiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden; davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığının tespiti ve ileri sürülen iddia ve savunmalara göre birbirlerinden alacaklarının bulunup bulunmadığının, varsa miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya bilirkişiler malimüşavir … ve akaryakıt uzmanı …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/11/2017 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda; taraflar arasında yapılan 07/12/2007 tarihli 5 yıllık anlaşmanın, davalı tarafından 07/12/2012 sözleşme bitim tarihinden önce 26/07/2011 tarihli ihtar ile 500 gün kala sonlandırıldığı, davalının fesih sebebinin haklı bir sebebe dayanmadığı, davacı tarafça sunulan kayıtlara göre davalıya 11/02/2008 tarihinde 750.000 USD+KDV faturası karşılığı 25/02/2008 tarihinde ödeme yapıldığı, yapılan bu ödemenin sözleşmenin feshi sebebiyle protokol ile kararlaştırılan ve yine protokolün G maddesi 4.paragrafı kapsamında tamamının iadesinin gerektiği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında imzalanan 07/12/2012 tarihli bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği, davalı tarafça ileri sürülen fesih sebeplerinin haklı neden olarak değerlendirilemeyeceği, incelenen kayıtlara göre davacı tarafça davalı bayiye 11/02/2008 tarihinde 750.000 USD ödeme yapıldığı, sözleşmenin feshinden kaynaklı ödenen bu bedelin aradaki bayilik sözleşmesi hükümleri gereği davalı tarafça iade edilmesi gerektiği, davanın yasada öngörülen zamanaşımı süresi içinde açıldığı ve bu nedenlerle benimsenen bilirkişi kurulu raporu ile tespit edilen 750.000 USD (peşin satış teşvik primi) alacak miktarına yönelik davalı borçlunun vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği, bu miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı borçlunun İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında 750.000 USD’ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar yönünden talepnamedeki koşullar ile devamına,
Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 273.510,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 93.417,34-TL karar ve ilam harcından 35.810,00-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 57.607,34-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 35.810,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 64.976,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 43.124,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 2.235,20 TL bilirkişi ücreti ve tebligat posta gideri olmak üzere toplam 2.263,25 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.476,03 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.