Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/848 E. 2019/144 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/848 Esas
KARAR NO : 2019/144
DAVA : Menfi Tespit – Tazminat
DAVA TARİHİ: 20/10/2011
BİRLEŞEN
İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2012/270
KARAR NO : 2013/93
BİRLEŞEN DAVA: Tazminat
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 23/11/2012
KARAR TARİHİ : 21/02/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … Bijuteri … ve ortakları arasında 08/11/2010 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile… marka ürünlerin bayi olarak satışının kararlaştırıldığını, sözleşme gereği müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunan diğer davalının yurt içi teslimat ve kiralama firması olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen sözleşmenin davalı … Bijuteri … tarafından 11/02/2011 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı, müvekkilinin siparişine karşılık davalılara verilen çek bedelleri yönünden davalıların eksik teslimat yaptığını, ayrıca müvekkili şirket tarafından sözleşme gereği davalı …Giyim şirketine verilen 100.000 Euro bedelli teminat çekinin iade edilmediğini, sözleşmenin feshinden kaynaklı müvekkilinin kar mahrumiyetine uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle sipariş edilip teslim edilmeyen mallar için verilen 31/10/2011 vade tarihli, … numaralı, 100.000 Euro bedelli, 31/10/2011 vade tarihli, … numaralı, 100.000 Euro bedelli ve sözleşmenin 17.maddesi gereği teminat olarak verilen 902987 numaralı, 100.000 Euro bedelli çekler yönünden davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, sipariş edilen ürünlerin teslim edilmemesinden kaynaklı uğranılan 343.236,23 Euro kazanç kaybı ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle şimdilik 200.000 Euro’nun davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … Bijuteri ile davacı arasında 08/11/2010 tarihli bayilik sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeye bağlı müvekkili .. firması ile davacı arasında alt kiracılık sözleşmesinin imzalandığını, bayilik sözleşmesinin, davacının sözleşmeye aykırı söylem ve hareketleri nedeniyle feshedildiğini, davacı tarafça verilen çeklerin akreditif açılması için bankaya verilen çekler olduğunu, davacının sipariş bedelinin bu çeklerle ödenmediğini, bu çeklere karşılık olarak verilecek asıl çeklerle ödeneceğini, sözleşmeye aykırı hareket eden davacıya yapılan tüm uyarılara rağmen ödeme ve çek teslim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, sözleşmenin haklı nedenlere dayanarak feshedildiğini, davacı tarafça verilen 2 adet çek karşılığı teslim edilen ürün bedellerinin 12/12/2011 vadeli, 100.000 Euro bedelli ve 80.711,20 Euro bedelli çekler ile 12/12/2011 tarihinde tahsil edildiğini, sözleşme gereği verilen teminat çekinin, sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart alacağının ödenmemesi nedeniyle iade edilmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine istinaden, müvekkili .. Giyim tarafından dava dışı şirketten kiralanan mağazanın alt kiralanmasına ilişkin davalı ile alt kira sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin feshinden kaynaklı davalının kiralananı geç tahliye ve teslim ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle kira sözleşmesinin feshi sonucu uğranılan şimdilik 100.000 TL kar kaybının, davalı tarafça siparişi verilen ürünlerin müvekkili tarafından zarara satışı yapılması nedeniyle uğranılan 78.315,76 Euro zararın, sözleşmelerin feshinden kaynaklı uğranılan 250.000 Euro manevi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin haksız feshi sonucu, davacı tarafça müvekkili tarafından verilen 100.000 Euro bedelli teminat çekinin haksız olarak tahsil edildiğini, davacının dava konusu kira sözleşmesi nedeniyle müvekkili şirketten herhangi bir tazminat talep etme hakkı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Asıl dava; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi iddiasıyla sözleşme gereği davacı tarafça davalılardan sipariş edilen ancak teslim edilmeyen ürünler için verilen 2 adet her biri 100.000 Euro bedelli çek ile sözleşme gereği yine davalı tarafa teminat amaçlı verilen 100.000 Euro bedelli çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti, siparişi verildiği ve teslim edilmediği iddia olunan ürünler yönünden uğranılan kazanç kaybı ile fesih nedeniyle uğranılan zararın davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Birleşen dava; taraflar arasında imzalanan bayilik ve alt kiracılık sözleşmelerinin feshinden kaynaklı uğranılan manevi zararlar ile mahrum kalınan kar kaybı ve satış bedeli farkı alacağının davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı taraf, sözleşmenin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle, davalılara verilen çekler yönünden borçlu olunmadığını, siparişi verilen ürünlerin teslim edilmediğini ve fesih nedeniyle zarara uğradığını ileri sürmüş; davalı taraf ise, sözleşmenin davacı tarafça ihlali nedeniyle feshedildiğini, teminat amaçlı alınan çekin sözleşme gereği cezai şart alacağına karşılık iade edilmediğini ve davacıdan alınan diğer çeklerin sipariş verilen ürün bedellerine karşılık tahsil edildiğini savunmuştur.
Birleşen davada davacı taraf, bayilik ve alt kiracılık sözleşmelerinin feshi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğranıldığını ileri sürmüş; davalı taraf ise, davacılara verilen teminat çekinin tahsil edildiğini, kira sözleşmesinin feshi nedeniyle tazminattan sorumlu olunmadığını savunmuştur.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden; asıl ve birleşen davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki bayilik sözleşmesi gereği tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, teslim edilen/edilmeyen ürünler yönünden tarafların birbirlerinden alacaklı olup olmadıkları, feshin haklı olup olmadığının tespiti ve asıl ve birleşen davada ileri sürülen iddia ve savunmalara göre bayilik ve kira sözleşmesi gereği tarafların birbirlerinden alacaklarının bulunup bulunmadığının, varsa miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınmış ve 08/02/2013, 02/12/2013 ve 07/05/2014 tarihli raporlarda; davacının ihlali nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haklı olarak fesh edildiği, bu nedenle davacının kar mahrumiyeti talebinde bulunamayacağı, iadesi talep edilen iki adet çek yönünden davacının borçlu olmadığı ve teminat olarak verilen çekin davacıya iadesinin gerektiği; aldırılan 21/04/2015 ve 19/01/2016 tarihli raporlarda; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haklı nedenle feshedilmediği, kazanç kaybı iddiasının sipariş edilen ürünlerin teslim edilmemesi nedeniyle dayanağının mevcut olmadığı, iki adet çek yönünden talebin konusuz kaldığı ve teminat çekinden dolayı davacının borçlu olmadığı, birleşen davada davacının kira sözleşmesinin feshi nedeniyle kar kaybına ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı, diğer davacı talepleri yönünden açıklamada bulunulması gerektiği bildirilmiş, bu haliyle aldırılan raporlar arasındaki çelişki nedeniyle heyet raporları arasındaki çelişkilerin giderilerek; detaylı, gerekçeli, denetime elverişli ve gerekçeli bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, getirtilip-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler YMM …, Prof. Dr. … ve Y. Doç. Dr. …’e tevdi edilmiş, bu yönden adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 28/03/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 16/04/2018 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
En son alınan 28/03/2017 ve 16/04/2018 tarihli bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin davalılar tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği, bu nedenle davacının uğradığı menfi ve müsbet zararların davalılardan tazmini gerektiği, davacı birleşen davalı tarafça sözleşme gereği davalılara verilen 31/10/2011 vade, 100.000 Euro bedelli ve aynı vadeli 100.000 Euro bedelli çeklerin davacı birleşen davalıya iade edildiği, bu nedenle bu çekler yönünden taleplerin yerinde olmadığı, teminat amaçlı verilen 100.000 Euro çek bedelinin cari hesap ilişkisi dışında davalıdan tahsilinin gerektiği, raporlarda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere sözleşme gereği ürünlerin davacıya geç tesliminden kaynaklı davacının talep edebileceği kazanç kaybı zarar tutarının 43.711,97 TL olduğu, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacı tarafça talep edilebilecek üç aylık kar kaybı zararının ise 34.916,99 TL olduğu; birleşen davada, taraflar arasındaki sözleşmenin birleşen davacı tarafça haksız feshi nedeniyle taleplerinin yerinde olmadığı bildirilmiştir.
Alınan 28/03/2017 ve 16/04/2018 tarihli bilirkişi kurulu kök ve ek raporları gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, tarafların itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen 28/03/2017 ve 16/04/2018 tarihli bilirkişi kurulu kök ve ek raporları, toplanıp birlikte değerlendirilen tüm delillere göre;
Asıl dava yönünden; taraflar arasında imzalanan 08/11/2010 tarihli bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği, bu nedenle davacının uğramış olduğu olumlu ve olumsuz tüm zararların tazminini karşı taraftan talep edebileceği; sözleşme gereği davacı tarafça sipariş edilen ürünlerin geç tesliminden kaynaklı davacının talep edebileceği kazanç kaybına yönelik zararının 43.711,97 TL, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kar kaybına yönelik zararın 34.916,99 TL olmak üzere toplam 78.628,96 TL davacının alacaklı olduğu; davacı tarafça sipariş edilen ancak teslim edilmeyen ürünler için davalılar birleşen davacılara verilen 31/10/2011 vade tarihli, 902994 numaralı, 100.000 Euro bedelli ve 31/10/2011 vade tarihli, 902995 numaralı, 100.000 Euro bedelli çeklerin davacıya iade edilmesi nedeniyle bu çekler yönünden taleplerin yerinde olmadığı, sözleşmenin teminatı olarak verilen 0902987 numaralı çek bedeli olan 100.000 EURO’nun nakde çevrilmesi nedeniyle bu çek bedelinin davalılardan tahsilinin (istirdadının) gerektiği; benimsenen bilirkişi kurulu raporlarında tespit edilen alacak miktarını aşan davacı isteminin yerinde olmadığı anlaşıldığından; asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dava yönünden; sözleşmenin birleşen davacı tarafça haksız feshi nedeniyle birleşen davacı tarafça herhangi bir zarar ve tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından birleşen davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
a)Sipariş edilen ürünlerin teslim edilmemesinden kaynaklı uğranılan 43.711,97 TL kazanç kaybı ve sözleşmenin feshi nedeni ile uğranılan 34.916,99 TL kar kaybı olmak üzere toplam 78.628,96 TL’nin dava tarihi olan 20/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
b)Dava konusu yapılan… Bankası … Şubesi’ne ait …numaralı çek bedeli olan 100.000 EURO’nun nakde çevrildiği, 29/12/2011 tarihinden itibaren 3095 Sayılı yasanın 4/a.maddesi gereğince işletilecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
c)Davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
d-Alınması gerekli 22.721,88-TL karar ve ilam harcının 31.806,03-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 9.084,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
e-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harçtan karar ve ilam harcı için mahsup edilen 22.721,88 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
f-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 25.907,74-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
g-Davacı tarafça talep edilen kazanç kaybı ve kar kaybı alacağı yönünden reddedilen miktarlar üzerinden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 62.985,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
h-Davacı tarafça yatırılan 18,40 TL başvuru harcı, 2,90 TL vekalet harcı, 6.518 TL bilirkişi ücreti ve tebligat giderlerinin toplamı 6.539,30 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.015,56 TL’sinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
ı-Davalılar tarafından yatırılan 5,80 TL vekalet harcı, 50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 55,80 TL’nin kabul ve red oranına göre 47,13 TL’sinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
i-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
2-BİRLEŞEN İstanbul 16.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/270 Esas Sayılı dosyasında açılan DAVANIN REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 7.890,80 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 7.846,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
b-Birleşen davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 35.204,55 TL vekalet ücretinin birleşen davacılardan alınıp birleşen davalıya verilmesine,
c-Davalı tarafından yapılan 23,50 TL yargılama giderinin birleşen davacılardan alınıp birleşen davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.