Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/822 E. 2019/182 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/822 Esas
KARAR NO : 2019/182
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 08/01/2010
BİRLEŞEN
KAYSERİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2010/781 – KARAR NO: 2011/19
BİRLEŞEN DAVA : Alacak
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 13/08/2010
KAYSERİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2010/809 – KARAR NO: 2011/436
BİRLEŞEN DAVA : Alacak
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 26/08/2010
KARAR TARİHİ : 07/03/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 30/07/2004 tarihli bayilik sözleşmesi gereği, alıcı davalının kendisinin işleteceği mağazada satıcı müvekkilinin isim ve tabelası altında, müvekkilinden satın alacağı ürünleri mağaza zincir ve konseptine uygun olarak pazarlama ve satma hak ve yükümlülüğü altına girdiğini ancak, davalının taraflar arasında yapılan sözleşmeye aykırı davrandığını, yeterli stok bulundurmadığını, …Mağazalar zinciri konseptine aykırı tutum ve davranış içine girdiğini, bunun üzerine davalıya mağazanın sözleşme gereklerine uygun hale getirmesi, aksi halde sözleşmenin fesh edileceğinin bildirildiğini ancak, uyarı ve ihtara rağmen davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, dilekçesinde bildirdiği diğer hususlarda da davalı tarafça sözleşmenin ihlal edildiğini, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin 11/09/2009 tarihli ihtarname ile fesh edildiğini, davalının sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zarar ve ziyan ile kar mahrumiyetinden sorumlu olduğunu, ayrıca sözleşmeye ek protokol gereği mağaza dekorasyonu için konulan sermayeyi müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenle sözleşmenin haklı feshi nedeniyle uğranılan 30.000 TL kar mahrumiyeti, davalıya verilen 10.000 TL dekorasyon bedelinin, müşteriler nezdinde ismi lekelenmesi nedeniyle uğranılan 10.000 TL zararın davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, kar mahrumiyetine yönelik talebini 30/01/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 36.200 TL’ye yükseltmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 30/07/2004 tarihli bayilik sözleşmesinin, 11/09/2009 tarihli ihtarname ile davacı tarafça haksız olarak fesh edildiğini, müvekkilinin sözleşme hükümlerine aykırı bir tutumu olmadığını, soyut ve dayanaktan yoksun davacı iddialarının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin sadece davacıdan aldığı ürünleri …Almer mağazasında sattığını ve yeterli stoku her zaman bulundurduğunu, ilk dekorasyon bedeli yönünden talep edilenden ek protokol gereği her yıl için %10 amortisman payı düşülmesi gerektiğini, bu nedenle davacı talebinin haksız olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/781 Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davaya konu bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle taraflar arasında yapılan 04/02/2010 tarihli protokol gereği müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini ancak, davalıya ait ürünlerin ambalajlarında bozukluk bulunmayan ürünlerin davalı tarafça iade alınmadığını, bayilik sona ermesi nedeniyle davalı ürünlerinin satılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle faturalara istinaden 185.195,56 TL + KDV’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona ermesine ilişkin düzenlenen sözleşme hükümlerine göre iadesi talep edilen ürünlerin herhangi bir zarara uğramamış olması durumunda satıcı müvekkilinin kabulü ile mümkün olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davaya konu bayilik sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle müvekkilinin sözleşme hükümlerine göre cezai şart alacağına hak kazandığını, bu yönden cezai şart alacağının ve cari hesap bakiye alacağının yapılan ihtara rağmen ödenmediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla cari hesap bakiye alacağına ilişkin 8.004 TL ve 250.000 USD cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/809 Esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle sözleşmeye dayalı davacının cari hesap bakiyesi ve cezai şart taleplerinin yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Asıl dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshi iddiasına dayalı olarak uğranıldığı ileri sürülen kar kaybı, sözleşme dekorasyon bedeli ve manevi zararların davalıdan tazmini istemine;
Birleşen davalar ise, sözleşmenin haksız feshine dayalı bayilik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle satışı yapılamayan davacı ürünlerine yönelik uğranıldığı ileri sürülen zararlar ile bakiye cari hesap alacağı ve haksız feshe dayalı cezai tazminat istemine ilişkindir.
Yanlar arasında bayilik sözleşmesinin varlığı tarafların kabulünde olup; asıl davada davacı taraf, davalının sözleşme gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmenin haklı nedene dayalı olarak fesh edildiğini ileri sürerek uğranılan kar kaybı, sözleşme gereği davalıya verilen mağaza dekorasyon bedeli ve manevi zararların davalıdan tazminini istemiş;
Birleşen davalarda davacı taraf, birleşen davalı tarafça sözleşmenin haksız nedenle fesh edildiğini ileri sürerek davacıya ait ürünlerin geri alınmaması nedeniyle uğranılan zararın, bakiye cari hesap alacağının ve sözleşme feshi nedeniyle cezai şart alacağının tahsilini istemiştir.
Yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden; davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının tespiti ve ileri sürülen iddia ve savunmalara göre tarafların birbirlerinden alacaklarının bulunup bulunmadığının, varsa miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiştir.
Bu yönden davalı birleşen davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinden talimatla alınan 02/01/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin haklı fesih şartlarını taşımadığı, taraflar arasındaki ilişkinin olağan feshe göre çözümlenebileceği, birleşen davacının cari hesap bakiyesi ve faturalar yönünden talep ettiği bedelin cari hesap kayıtlarına göre birleşen davalıya kesilen iade faturasından kaynaklandığı ancak, bu iade faturalarının davacı tarafça kabul edilmediği ve iade faturalarına konu malların davalı birleşen davacı stoklarında bulunduğu bildirilmiştir.
Davacı birleşen davalı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan 26/05/2014 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalı birleşen davacının başka firmalardan mal aldığı yönündeki iddialara ilişkin davalının ticari defterinin incelemesi gerektiğini, dosyadaki bilgi ve belgelere göre sözleşmenin davacı tarafça haklı nedene dayalı olarak feshedildiği, bu nedenle davalıdan zararların tazminini isteyebileceği bildirilmiştir.
Yukarıda özetlenen raporlar arasındaki sözleşmenin feshi konusundaki çelişkinin giderilmesi için alınan 01/12/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; davalının başka firmalardan alım yaptığı yönünde dosyada kesin kanıt bulunmadığı, bu durumun tespiti için davalının ticari defter ve kayıtları ve özellikle kesin minzanları üzerinde incelenmesi gerektiğini, diğer talepler yönünden teknik değerlendirme gerektiğini, sözleşmenin haklı fesh edildiğinin kabulü halinde davacının zararların tazminini isteyebileceği bildirilmiştir.
Bunun üzerine davalı birleşen davacının başka firmalardan alım yapıp yapmadığının ticari defter ve kayıtları üzerinden tespiti için Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesinden talimatla alınan 20/06/2016 tarihli raporda özetle; davalı birleşen davacının, davacı birleşen davalıya ait marka dışında başka markalarda, diğer kozmetik firmalardan mal alış ve satışı yaptığı bildirilmiştir.
Bu haliyle aldırılan raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için; detaylı, gerekçeli, denetime elverişli ve gerekçeli bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş, getirtilip-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler YMM …, Pazarlama ve Satış Uzmanı Erkan UZUN, Y, Doç. Dr. …ve Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, bu yönden adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 26/05/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunun ve taraf vekillerinin itirazı üzerine aynı heyetten alınan 14/12/2017 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan 26/05/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; incelenen ticari defter ve vergi dairesi kayıtlarına göre, davalı birleşen davacının …satış mağazası dışında başka bir işyerinin olduğu ve bu mağazada satılmak üzere taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olarak sözleşme dışı firmalardan mal alışının olduğu, yine davalının yeterli ürün stoku bulundurmadığı, raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça haklı nedene dayalı olarak feshedildiği; bu durumda asıl davada, sözleşmenin haklı feshi nedeniyle, davacının kar kaybı tazminat talebinde bulunabileceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.maddesinde davacının dekorasyon için verdiği miktardan her yıl için %10 amortisman payı düşülmek suretiyle davacıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, bu yönden davalının davacıya 5.314,41 TL dekorasyon bedelini iade etmesi gerektiği, TBK’nın 56.maddesine göre mağduriyetini ispat edemeyen davacının manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı; birleşen davalarda, taraflar arasındaki sözleşmenin haklı feshi nedeniyle birleşen davacının cezai şart tazminat taleplerinin yerinde olmadığı, taraflar arasında düzenlenen 04/02/2010 tarihli protokol gereği, birleşen davacı tarafça malların iade edildiğinin ispat edilemediği, malların iade edilmemesi nedeniyle birleşen davacının iade faturasından kaynaklı alacak talebinin yerinde olmadığı bildirilmiş, en son alınan 14/12/2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle; sözleşmenin haklı feshi nedeniyle davacının talep edebileceği kar mahrumiyetinin 36.200 TL olduğu bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme feshinin haklı olup olmadığının tespiti ve fesih nedeniyle tarafların alacaklarının tespiti yönünden alınan 26/05/2017 ve 14/12/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu, iade faturasına dayalı alacak ve cari hesap bakiye alacak talebi yönünden talimat ile alınan 02/01/2014 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davalı birleşen davacı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporları, toplanıp birlikte değerlendirilen tüm delillere göre; taraflar arasında yapılan bayilik sözleşmesinin 6.1.maddesine aykırı olarak davalının, davacı (Sevil) dışında başka kozmetik firmalarından mal alış ve satışının olduğu ve yine davacı denetimlerinde tespit edildiği üzere sözleşme gereği davalının yeterli ürün stoku bulundurmadığı, bu nedenle sözleşmenin davacı tarafça fesh edildiği anlaşılmıştır. Bu haliyle fesih; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda da açıklandığı üzere sözleşmenin davalı tarafça ihlali nedeniyle haklı nedenlere dayanmaktadır.
Bu itibarla asıl dava yönünden yapılan inceleme sonrasında; taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça haklı olarak feshi nedeniyle, davacının uğradığı kar kaybı tazminatını talep edebileceği kuşkusuzdur. Yine sözleşmenin 4.maddesi gereği davalıya verilen mağaza dekorasyon bedelinin, her yıl için %10 amortisman payı düşülerek davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu itibarla benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında davacının uğradığı kar mahrumiyeti yönünden 36.200 TL, mağaza dekorasyon bedeli yönünden 5.314,41 TL olmak üzere toplam 41.514,41 TL davalıdan alacaklı olduğu; maddi tazminat istemine ilişkin bakiye istemin yerinde olmadığı kanaatine varılmış ve belirtilen miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı tarafın istemleri; sözleşmeye aykırılık hukuksal nedenine dayalı olup, uğranıldığı ileri sürülen maddi zararlar yanında manevi zararın da tazminine yöneliktir. Bilindiği üzere manevi zarar tazmini ancak, haksız fiil hukuksal nedenine dayandırılabilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağı sözleşmeye dayandığından ve haksız fiile dayalı bir neden ileri sürülmediği gibi ispat de edilmediğinden, koşulları bulunmayan davacı tarafın manevi tazminat istemi de yerinde görülmemiştir.
Birleşen davalar yönünden yapılan inceleme sonrasında; yukarıda özetlenen ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporunda da ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin birleşen davalı tarafça haklı feshi nedeniyle, birleşen davacının sözleşmede öngörülen cezai şartı talep etmesine yasal olanak bulunmadığından, bu yöndeki birleşen davacı isteminin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin sona ermesi nedeniyle, birleşen davacının elinde bulunan mallara ilişkin düzenlenen iade faturasının ve faturaya konu malların, sözleşmedeki seçimlik haklarına bağlı olarak birleşen davalı tarafça kabul edilmediği, iade faturasına konu malların birleşen davacı stoklarında bulunduğu, cari hesap bakiye alacağı yönünden talep edilen bedelin de bu iade faturasından kaynaklandığı, bu durumun benimsenen 02/01/2014 tarihli bilirkişi raporunda da tespit edildiği, bu nedenle birleşen davalar yönünden istenen cari hesap bakiye alacağı ve iade faturalarından kaynaklı istemlerin de yerinde olmadığı kanaatine varılmış, birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜ ile,
a-36.200,00 TL kar mahrumiyeti ile 5.314,41 TL dekorasyon bedeli olmak üzere toplam 41.514,41 TL’nin, 35.314,41 TL’sine dava tarihi olan 08/01/2010 tarihinden itibaren, 6.200,00 TL’sine ıslah tarihi olan 30/01/2018 tarihinden itibaren avans faizi işletilmek sureti ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
b-Alınması gerekli 2.835,85-TL karar ve ilam harcından 848,50-TL peşin ve ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 1.987,35-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve ıslah harcı 848,50 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 4.916,59 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
e-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
f-Davacı tarafından yatırılan 17,15 TL başvuru harcı, 2,75 TL vekalet harcı, 5.300 TL bilirkişi ücreti ve 2.721 TL talimat-tebligat posta gideri olmak üzere toplam 8.040,90 TL’nin kabul ve red oranına göre 5.939,74 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
g-Davalılar tarafından yatırılan 3,75 TL vekalet pulu, 2,75 TL vekalet harcı, 150 TL tanık ücreti, 3.800 TL bilirkişi ücreti ve 1.243,85 TL talimat-tebligat gideri olmak üzere toplam 5.200,35 TL’nin kabul ve red oranına göre 1.358,90 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
2-Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/781 Esas Sayılı dosyasındaki davanın REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 5.712,90 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 5.668,50 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 29.032,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
c-Davalı tarafından yapılan 14,38 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Birleşen Kayseri Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyasındaki davanın REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 2.750,20 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 2.705,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 17.061,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
c-Davalı tarafından yapılan 14,38 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.