Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/799 E. 2019/374 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/799 Esas
KARAR NO : 2019/374
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 14/11/2000
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin acentesi …A.Ş. …Şubesi müşterisi olan davalının banka hesabında teminatı bulunmamasına rağmen 50.000 lot … hissesini 14,250 TL’den emrini vererek aldığının tespit edildiğini, davalının alış verdiği bu hisseye yönelik satış emrini ve satışını … A.Ş.’deki kendisine ait portföy hesabından yaptığının tespit edildiğini, davalının banka şubesi personeli ile anlaşarak bu işlemi gerçekleştirdiğini, davalının yatırım hesabında karşılığı bulunmadığı halde, farklı iki aracı kurum hesaplarından yapay piyasa oluşturarak müvekkilini zarara uğrattığını, sözkonusu işlemin yönetmeliğe ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkilinin… A.Ş.vasıtasıyla ödemesi gereken 726.239,25 TL yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, davaya konu sakat işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, işbu davada hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, davacı kurumun müvekkili adına yaptığı alım satım işlemlerinden kaynaklanan borcu olmadığını, davacının zararının veya zarar tehlikesinin dahi bulunmadığını, davacının, müvekkilinden olan alacağını …A.Ş.’den tahsil ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Feri Müdahil vekili dilekçesinde özetle; davalının hile ve dolandırıcılık eylemleri neticesinde ve yatırım hesabında karşılığı olmadığı halde, farklı iki aracı kurumdaki hesaplarından karşılıklı olarak alış ve satış emri vererek fiktif işlemlerle yapay piyasa oluşturup ve kazanç elde ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle talep doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı tarafın dilekçesinde ileri sürdüğü biçimiyle SPK mevzuatına aykırı hisse senedi (menkul kıymet) alım satımı nedeniyle davalının satın aldığı hisse senetlerinin karşılığı olan bedelden dolayı müşterisi davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile dosya kapsamından; davalının dava dışı … A.Ş.nezdinde bulunan yatırım hesabındaki …hisse senetlerine ilişkin 02/11/2000 tarihinde satış emri verdiği, aynı gün davacının acentesi nezdinde bulunan kendisine ait başka bir yatırım hesabından aynı hisselere ilişkin alım emri göndererek hisse alım-satım işlemlerinin gerçekleştiği konusunda çekişme bulunmamaktadır.
Davacı taraf, alış emrinin gönderildiği acentadaki davalı hesabında yeterli teminat bulunmaması nedeniyle, işleme konu hisselerin bedelinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiş; buna gerekçe ve neden olarak da yapılan işlemin SPK mevzuatına aykırılığını ileri sürmüştür.
Herşeyden önce taraflar arasındaki somut uyuşmazlığın çözümü için, Türkiye’deki hakla açık şirketlerin borsadaki hisse senedi takas sisteminden kısaca bahsetmek gerekmektedir. Buna göre menkul kıymetlerde takas genel olarak, borsada gerçekleştirilen işlemler sonucu borç ve alacakların üyeler tarafından (takas sistemine dahil aracı kurumlar) karşılıklı olarak tasfiye edilmesidir. Takas işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceği ise İMKB yönetmeliği, İMKB Hisse Senetleri Piyasası Yönetmeliği ve … Yönetmeliklerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Mevzuat gereği … hizmetlerini yerine getirme görevi ise, … Bankası A.Ş.’ye aittir.
Mevzuat gereği kıymet ve nakit takasları, takas sistemine dahil aracı kurumlarca … aracılığı ile gerçekleştirilmektedir. Takas işlemlerine konu nakit veya kıymet alacağı konusunda aracı kurum nezdinde hesabı bulunan müşterinin, nakit veya kıymet alacağını doğrudan karşı aracı kurumdan talep etmesine mevcut takas sistemi izin vermemektedir. Sistemin işleyişine göre müşteri ancak; sattığı menkul kıymetlerinin karşılığını, müşterisi olduğu satışa aracılık eden takas sistemine dahil üye aracı kurumdan; aldığı menkul kıymetleri ise yine işleme aracılık eden hesabının bulunduğu ve müşterisi olduğu aracı kurumdan talep edebilecektir. Yapılan işlem sonucu aracı kurum nezdinde bir borç doğmuş ise, aracı kurum hesap sahibi müşterisine doğal olarak başvurabilecektir. Diğer bir anlatımla menkul kıymetin alımına aracılık eden kurum, kıymetin nakit karşılığını (müşterisinin hesabında karşılığı bulunmasa bile) mevcut takas sistemine göre … aracılığı ile karşı aracı kuruma ödeyecek; menkul kıymetin nakit karşılığı ile aracılık hizmetine ilişkin hizmet bedelini (komisyon vs.) kendi müşterisinden tahsil edebilecektir.
Diğer yandan, SPK mevzuatına aykırı bir biçimde menkul kıymet piyasalarında işlem yapılması halinde; sözkonusu işlemler ceza yargılamasının konusunu teşkil etse dahi, işlemlerin ticaret mahkemelerince iptal edilebileceğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır.
Bu bilgilere göre somut olaya bakıldığında; davacı aracı kurumun acentesi nezdinde yatırım hesabı bulunan davalının, dava dışı başka bir aracı kurum nezdinde bulunan hesabındaki menkul kıymetin (…hisseleri) 02/11/2000 tarihinde satış emrini verdiği, aynı tarihte davacı acentesindeki hesabından da aynı menkul kıymete ilişkin alım emri göndermek suretiyle dava konusu işlemi gerçekleştirdiği, yapılan alım-satım işlemlerine ilişkin aracı kurumlar nezdinde bir iptal işleminin yapılmadığı tartışmasızdır. Sözkonusu menkul kıymet alım işleminden dolayı ileri sürdüğü biçimiyle, davalı hesap sahibine karşı eldeki dava açılmış ise de; yukarıda açıklandığı üzere takas sistemi gereğince davacı tarafça sistem dahilinde davalı hesap sahibine dava dışı diğer aracı kurumdan sattığı hisselerin karşılığı doğrudan bir ödeme yapılması sözkonusu değildir. Diğer bir anlatımla alınan menkul kıymetin karşılığı … aracılığı ile karşı aracı kuruma ödenecek, o aracı kurum tarafından da kıymet satışı yapan müşteriye ödenecektir. Bu haliyle davalı müşterinin doğrudan davacı aracı kurumdan bir menkul kıymet bedeli istemesi olanaklı değildir. Dolayısı ile menkul kıymetlerin bedeli takas sisteminde karşı aracı kuruma ödenmiş ise, davacı kurumun nezdindeki hesap sahibi davalıya yönelik istemi menfi tespit değil; olsa olsa karşı aracı kuruma ödemiş olduğu menkul kıymetlerin bedeli ile varsa temerrüt faizi ve komisyon vb.hizmet bedelleri olmalıdır.
Davacı aracı kurum nezdinde menkul kıymet alımı için davalının yeterli bakiyesinin ya da teminatının bulunmaması, aracı kurumu menkul kıymetin bedelini karşı aracı kuruma ödemekten kurtaramaz. Davacı aracı kurum, alımına aracılık ettiği menkul kıymetin karşılığını takas sistemi içerisinde işlemin diğer tarafı kuruma ödeyecek, yukarıda değinildiği gibi varsa alacağını ve zararını nezdindeki hesap sahibinden (olayımızda davalıdan) tahsil edebilecektir. Dolayısı ile bu yöndeki istemin konusu, hesap sahibi müşteriye yönelik eldeki dava gibi açılmış menfi tespit davasının değil; alacak ya da tazminat davasının konusunu oluşturabilir. Davacı tarafça davalıya yönelik bir alacak veya tazminat talebi bulunmadığı gibi, SPK mevzuatına aykırılık nedeniyle davalı hakkında açılmış ceza davalarının sonucunun da yukarıda açıklandığı üzere, eldeki menfi tespit davasının sonucunu değiştirmeyeceği kanaatine varıldığından yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 8.171,20 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 8.126,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 43.003,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 15,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzünde, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.