Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/661 E. 2022/936 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/661 Esas
KARAR NO :2022/936

DAVA:Sözleşmenin İptali, Uyarlanması
DAVA TARİHİ:05/05/2003
KARAR TARİHİ:03/11/2022

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ve iki küçük çocuğunun babası …’in öldürülmeden kısa bir süre önce 10.06.1999 tarihli sözleşmeyle davalıların … A.Ş’ ye ait payları toplam (1.407.306) DM bedelle satın aldığının davalılarca açılan …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayısında kayıtlı alacak davası vesilesiyle öğrenildiğini, bu sözleşmenin son paragrafında sektörel, genel ekonomik kriz veya doğal afetlere bağlı ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesi ve A.Ş. yönetim kurulunun onayı halinde geçerlilik kazanacağının öngörüldüğünü, bu hallerin tamamının gerçekleştiğini, esasen sözleşmenin davacılar murisince imzalandığının da kuşkulu olduğunu ileri sürerek, anılan anlaşma senedi ve 05.08.1999 tarihli üç adet hisse devir ve ferağ kabul beyannamesinin iptalini, şirket hisselerinin eski hale getirilmesini veya beyannamelerde belirtilen ödeme esaslarının yeniden düzenlenerek uyarlanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, asliye hukuk mahkemelerinde görülebileceğini, diğer derdest davada imzanın murise aidiyetinin saptandığını, 10.06.1999 tarihli sözleşmenin gerçek ve geçerli olduğunu savunmuştur.
Kapatılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2012 tarih ve 2011/400 Esas 2012/218 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/06/2013 tarih ve 2013/2618 Esas, 2013/13291 Karar sayılı kararıyla; “1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, davacılar murisinin hayatta iken davalıların dava dışı … A.Ş’indeki paylarını devir almasına ilişkin yapılan sözleşme ve ilgili devir-kabul ve ferağ beyannamelerinin iptali veya beyannamelerde belirtilen ödeme esaslarının uyarlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay’ın bozma ilamına uyulması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğar. Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar vermesi yükümlülüğü meydana gelir. Mahkemenin hem bozma kararına uyması, hem de sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz ve bu husus başlı başına bozma sebebi sayılır.
Somut olayda, Dairemizin 27.05.2011 gün 2011/1782 Esas, 2011/6465 Karar sayılı ilamı “Dairemizin 2006/3253 E, 2007/11565 K sayılı bozma ilamına uyulmuş olmakla davacıların uyarlama istemlerinin kabulü gerekmekte ise de; bu işlemin 10.06.1999 tarihli protokol hükümleri gözetilerek yani davalıların devir tarihindeki dava dışı şirkette yer alan kayıtlı şirket hisseleri, dava dışı diğer kardeş …’den gelen hisse bedelleri, Bağcılardaki depo (fabrika) binasının değerleri de gözetilerek devir bedeli ve ödeme esaslarının yeniden düzenlenmesi yolundaki terditli istemin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde ve noksan incelemeyle hüküm tesisi hatalı bulunmakla taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 2010/3663 E, 2010/10285 K sayılı kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının açıklanan bu değişik gerekçe ile taraflar yararına bozulmasına” şeklinde olup, anılan bozma ilamına uyulmasına rağmen mahkemece bu kez uyarlama koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu durumda, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle, uyulmasına karar verilen Dairemiz bozma ilamında belirtilen şekilde uyarlama koşullarının oluştuğunun ilke olarak kabulü ile belirtilen biçimde inceleme yapmak üzere uzman bilirkişilerden oluşturulacak bir kuruldan denetime elverişli rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, usulü kazanılmış hakları bertaraf edici bu yönü ile yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. …” neden ve gerekçesiyle mahkemece verilen karar bozulmuş, bu kez taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Kapatılan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozma ilamına uyulmuş, mahkemelerin birleştirilmesi nedeniyle dava dosyasının tevzi edildiği mahkememizde yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; davacılar murisinin hayatta iken davalıların dava dışı … A.Ş’indeki paylarını devir almasına ilişkin yapılan sözleşme ve ilgili devir-kabul ve ferağ beyannamelerinin iptali veya beyannamelerde belirtilen ödeme esaslarının uyarlanması istemine ilişkindir.
Eldeki davada davacı tarafın ilk talebi, murisleri ile davalılar arasında yapılan sözleşme ve protokollerin iptali istemine ilişkindir. …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile sözleşme ve protokollerdeki imzanın davacılar murisine ait olduğunun saptandığı, eldeki davanın irade sakatlığı iddiasına dayanmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, sözleşme ve protokollerin iptaline dair istem reddedilmiştir. Esasen bu husus, hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamları ile de sabittir.
Davacı tarafın terditli talebi ise, sözleşme ve protokol tarihinden sonra büyük bir deprem meydana gelmesi, ülkede ekonomik kriz yaşanması ve murisin faili meçhul bir saldırı neticesinde öldürülmesi nedeniyle sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması yönündedir.
Davacılar murisi ile davalılar arasında imzalanan sözleşme hükümleri incelendiğinde, ekonomik kriz veya doğal afet meydana gelmesi halinde sözleşmenin uyarlanacağının kararlaştırıldığı, bu nedenle davacının uyarlama talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Esasen bu husus da hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamları ile sabittir.
Bozma ilamı doğrultusunda Bağcılar’daki depo ( fabrika ) binasının değerinin tespiti amacıyla bilirkişi raporu alınması gerekmiştir. 02/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda, söz konusu taşınmazın 10/06/1999 tarihindeki değerinin 260.000.000.000,00-ETL olacağı belirtilmiş ise de anılan raporda herhangi bir emsal mukayesesine yer verilmediği ve gerekçesiz bir şekilde sözleşmede yazılı bedelin esas alınmasının gerektiği görüşüne yer verildiğinden Mahkememizce rapora itibar edilmemiş,16/11/2020 tarihinde farklı bir bilirkişiden yeniden rapor alınmıştır. Bu raporda ise, anılan taşınmaza emsal teşkil edebilecek taşınmazlara yer verilmiş, bina değeri yönünden resmi verilerden yararlanılmış, mukayese yapılmış ve gerekçesi açıklanmak suretiyle taşınmazın 10/06/1999 tarihindeki değerinin 453.428.000.000,00-ETL olacağı tespit edilmiş olup, denetime elverişli ve gerekçeli olması nedeniyle 16/11/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporu bu yön itibariyle Mahkememizce benimsenmiştir.
Tespit edilmesi gereken diğer bir husus da şirketin sözleşme tarihindeki değeridir. Taraflar arasındaki 10/06/1999 tarihli sözleşmede şirketin değeri 380.000.000.000,00 ETL olarak belirlenmiştir. Bu hususa dair alınan bilirkişi raporlarından 20/07/2004 tarihli bilirkişi raporunun en detaylı rapor olduğu anlaşılmış ve sözleşme ile protokol tarihlerine yakınlığı da göz önüne alınarak bu yön itibariyle benimsenmiştir. Mezkur raporda, şirketin 31/08/1999 tarihi itibariyle öz varlığının 139.913.924.466,00 ETL olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar murisi ile davalılar arasındaki sözleşmede ise Bağcılar’daki deponun 260.000.000.000,00 ETL değerinde, şirketin net varlığının ise 380.000.000.000,00 ETL değerinde olduğu kararlaştırılmıştır.
Taraflarca bedeller DM para birimi ile kararlaştırıldığından, sözleşmenin Euro cinsinden uyarlanması gerekmektedir.
Bu açıklamalardan sonra dosyada yer alan tüm bilirkişi raporları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde; sözleşme ve protokol tarihindeki TL/DM kuru ile DM’nin Euro’ya çevrilmesi neticesinde; Bağcılar’daki depo bedeli 453.428.000.000,00-ETL’nin ( 453.428.000.000,00 / 216.545 ) 2.093.920,43 DM’ye tekabül ettiği, şirketin öz varlığının ise ( 139.913.924.466,00 / 216.545 ) 646.119,40 DM’ye tekabül ettiği, taraflar arasındaki hukuki ilişkiye konu olan malların işlem tarihindeki toplam değerinin yukarıda değinilen ve benimsenen bilirkişi kurulu raporlarına göre 2.740.039,83 DM’ye tekabül ettiği görülmektedir. Davalılardan … ve …’in şirkette %15,18’er paya, diğer davalı …’in ise %14,50 paya sahip olduğu göz önüne alındığında, … ile …’ya 415.938,04’er DM ( karşılığı 213.690,56 Euro ) ve Şirin’e de 397.305,77 DM ( karşılığı 203.137,94 Euro ) ödenmesi gerekmektedir.
Eldeki davanın konusunun davaya konu sözleşme ve protokollerden sonra meydana gelen 17 Ağustos 1999 depremi ile 2001 yılı ekonomik krizi nedeniyle sözleşmenin uyarlanmasına yönelik olduğu, herkes tarafından bilinen maruf ve meşhur olayların ispatının gerekmediği, davacının iddiasına dayanak olan bu olayların yaşandığının sabit olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede de bu gibi olayların meydana gelmesi halinde sözleşmenin uyarlanacağının hüküm altına alındığı, sözleşmenin ifa edildiği süre, sözleşme bedeli, iddiaya dayanak olayların bireysel ekonomi ile toplumsal ekonomiye etkisi dikkate alındığında taraflarca kararlaştırılan bedelden %25 oranında indirim yapılmasının hakkaniye uygun olacağı kanaatine varılmış; sözleşme tarihinde 1 DM’nin 216.545 ETL’ye tekabül ettiği, böylece sözleşme ile kararlaştırılan bedelin davacı … yönünden 232.569 Euro’ya, diğer davacılar … ve … yönünden de ayrı ayrı 243.487 Euro’ya tekabül ettiği anlaşılmış ve protokollerde ödemeler 48 aylık bir süreye yayıldığından bu süre makul bulunmakla aynen korunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın, dava konusu 10/06/1999 tarihli Sözleşmenin ve buna bağlı 05/08/1999 tarihli Hisse Devir, Ferağ ve Kabul Beyannamelerinin iptali isteminin REDDİNE,
2-Davacı tarafın yukarıda bahsedilen sözleşmenin ve sözleşmeye bağlı ödeme koşullarının uyarlanması isteminin KABULÜ ile;
a-Davalı …’e sözleşme ile ödenecek bedelin, 174.426 EURO olarak belirlenmesine ve bu bedelin ilk taksit ödemesinin 01/01/2023 tarihinden başlamak üzere, birbirini takip eden aylarda 48 eşit taksit halinde davacı taraftan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
b-Davalı …’a sözleşme ile ödenecek bedelin, 182.615 EURO olarak belirlenmesine ve bu bedelin ilk taksit ödemesinin 01/01/2023 tarihinden başlamak üzere, birbirini takip eden aylarda 48 eşit taksit halinde davacı taraftan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine,
c-Davalı …’a sözleşme ile ödenecek bedelin, 182.615 EURO olarak belirlenmesine ve bu bedelin ilk taksit ödemesinin 01/01/2023 tarihinden başlamak üzere, birbirini takip eden aylarda 48 eşit taksit halinde davacı taraftan alınarak adı geçen davalıya ödenmesine;
Sözleşmenin ve ödeme koşullarının bu şekilde UYARLANMASINA,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının 2.700 TL peşin harç ve 14.042,58 TL tamamlama harcı toplamı 16.742,58-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 16.661,88-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve ilk kararda hesaplanan 7,88 TL başvuru harcı, 1,44 TL vekalet harcı, 2.700 TL peşin harç, 14.042,58 tamamlama harcı, 12/11/2009 tarihli kararla hesaplanan 260 TL tebligat ve 1.650 TL bilirkişi ücreti, bu karar sonrasında yapılan toplam 17.150 TL bilirkişi ücreti ve 585 TL yargılama gideri olmak üzere 36.396,9‬0 TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 03/11/2022

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı