Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/603 E. 2019/931 K. 25.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/603 Esas
KARAR NO : 2019/931

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/03/2014
KARAR TARİHİ : 25/11/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ile müvekkili arasında 01.01.2007 tarihli Yedek Parça Tedarik Sözleşmesi’ne dayalı olarak yapılan ticari ilişkide davalının cari hesapta görünen borcunu ödememesi sebebiyle istanbul … İcra Müdürlüğünün … esas saydı takip dosyası de takibe başlanılmış ve davalının itirazı üzerine takibin durdurulmuş olduğunu, müvekkilinin arada mevcut sözleşmeye göre davalının islediği tüm yedek parçaları davalının onayını alarak davalıya ve teslimi istediği firmalara teslim ettiğini, nitekim davalının itirazına konu ön tampon tedarikinde yine gönderilecek parçanın kodunu da davalının onayına sunmuş ve onay üzerine parçayı davalının gösterdiği … firmasına teslim etmiş, teslime ilişkin kargo teslim fişleri ve yedek parçaya ilişkin fatura suretinin ilişikte olduğunu, davalının da mail yolu ile anılan parçaya onay verdiğini kabul etmiş olduğunu, itiraza konu ön tampon davalı tarafça ya da yedek parçayı davalı nam ve hesabına teslim alan … firması tarafından davacı müvekkile iade edilmediği gibi teslim edilen parçanın orijinal olmadığı konusunda herhangi bir itirazda da bulunulmamış olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; öncelikle ortada likit bir alacak olduğu iddiasına karşılık kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, bu sebeple fazlaya ilişkin yasal haklarını saklı tutması beyanının da uygun olmadığını, takibe 15.01.2014 tarihinde itiraz edilmiş olmasına karşın dava dilekçesi 25/02/2015 tarihini taşımakta, bu haliyle yasanın öngördüğü sürede davanın açılmadığını, taraflar arasında kurulu ticari ilişki birlikle imzalanmış 29.12.2010 tarihli Yedek Parça Tedarik Sözleşmesine göre kurulmuş, anılan sözleşmenin 3.3 maddesi “tedarikçinin fatura üzerinde yazdığı parça kodu, parça adı, parça fiyatı bilgileri fiilen tamirhaneye bırakılan parçaların kodu, adı ve fiyatı olmak zorunda olup, tedarikçi araç onarım yerine muadil nitelikte bir parça bıraktığı halde fatura üzerine orijinal parçaya ait fiyat yazması durumunda tamirhaneye bıraktığı muadili parçanın fatura bedelinin on katını… Otomotiv’e ceza olarak öder ve meydana gelecek maddi manevi sorumluluğu peşinen kabul eder, bu cezaya ait fatura … tarafından kesilerek tedarikçiye iletilir ve… tarafından cari hesabına kaydedilir.” denilmekte olduğunu, parça gönderiminden sonra, fatura kontrol aşamasında ve gönderilen parçanın kontrolü ile … firmasının yazılım ortamına girmiş olduğu parça kodunun değişmiş ve/veya satıştan kaldırılmış olan ve söz konusu parçanın temini tarihinde satışta bulunan parçaya göre daha pahalı olan parçaya ait kodu yazdığı tespit edilmiş, bu durumda tedarikçi ile müvekkil… firmasının arasındaki sözleşmede belirtilen şartlara aykırı bir durum teşkil etmekte olup, ayrıca müvekkili… firmasının adına parça gönderme işlemini yürüttüğü müşterisi olan kurumlara karşı da mahcup olmasına sebep olunduğunu belirterek, davanın reddine, davacının %20 icra inkar tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava: Taraflar arasındaki ticari ilişki dolayısı ile cari hesap alacağına ilişkin başlatılan takibe, davalı tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın 03/03/2014 tarihinde açıldığı ve davanın 25/11/2019 tarihli celsesinde davacı tarafça yargılamanın önceki celselerde yine çokça tekrarlandığı gibi mesleki mazeret dilekçesi sunulduğu, davacı vekilinin mesleki mazeretini gerekçelendirmediği, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinde davasının olduğunu belirtmişse de bu hususa ilişkin bir belge veya duruşma zaptı sunmadığı belirtilen durumun mahkemece de araştırılamayacağı, ayrıca ilgili mahkemenin duruşmasının bulunması halinde dahi anılı yargılamanın, mahkememiz yargılamasına üstünlüğünün bulunmadığı gözetilerek mazeretin reddine karar verilmiş, davalı vekilinin 25/11/2019 tarihli aynı celsede davayı takip etmediğine dair imzalı beyanının alınmış olduğu görülmüştür.
6102 Sayılı TTK’nın, 7101 Sayılı yasanın 61.maddesiyle değişik 4.maddesi gereğince, miktar veya değeri 100.000 TL’yi geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulünün uygulanması ve HMK’nın 448.maddesi gereğince usule ilişkin hükümlerin derhal uygulanması gerekeceğinden; eldeki ticari davanın da değeri dikkate alındığında anılan yasal değişiklik kapsamında olduğu ve bu nedenle bundan böyle basit yargılama usulüne tabi davalardan olduğu anlaşıldığından; açılan dava basit usule tabi itirazın iptali davası olup, davacı tarafça dava dosyası 25/06/2018 tarihinde taraflarca takip edilmemiş olması nedeniyle birinci kez işlemden kaldırılmış, 26/06/2018 tarihli yenileme dilekçesi üzerine yeni duruşma günü tayin edilmiş, bu yenilemeden sonra taraflarca dosya 25/11/2019 tarihinde ikinci kez takipsiz bırakıldığından HMK 320/4 maddesi dikkate alındığında daha önce bir kez takipsiz bırakılmış olduğundan dolayı ikinci kez 25/11/2019 tarihine davanın takip edilmediği ciheti ile davacının davasının HMK 320/4 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 320/4 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 25,20 TL ve bilahare ikmal edilen 234,00 TL ıslah harcından mahsubu ile 225,80 TL ‘nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 10,10 TL vekalet pulu, 6,40 TL vekalet pulu ve 300,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 316,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.