Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/556 E. 2020/429 K. 21.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/556 Esas
KARAR NO:2020/429

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:08/03/2013
KARAR TARİHİ:21/09/2020

…. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar, 18/03/2013 tarihli karar sayılı kararı mahkememize (kapatılan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas) tevzi olmakla, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21/0/2011 tarihinde davalı sigorta şirketine … poliçe nosu ile sigortalı … sevk ve idaresindeki … Plakalı araç ile aynı istikamette seyreden … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin çarpması sonucu yaralandığını ve %3 oranında sürekli sakat kaldığını, motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkilinin kaza tarihinde 23 yaşında olduğunu ve sakatlık oranından dolayı çalışamadığını ve geçimini sağlamakta zorlandığını belirterek, adli müzaheret talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin her tür dava talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik sürekli sakatlık tazminatı olarak 3.000-TL tazminatın olay tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde Trafik Sigortası ile sigortalı olup, sorumluluklarının şahıs başına 225.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin iş bu kaza nedeni ile ödenmesi gerekli tazminatın tamamını davacı tarafa ödediğini, açılan hasar dosyasının aktüere gönderildiğini, aktüerce hesaplanan 3.451,00 TL tutarındaki tazminatın davacı yana ödendiğini, aktüer tarafından yapılan hesaplamanın somut duruma ve hukuka uygun olduğunu, yargılama aşamasında değişen asgari ücret nedeniyle tazminat miktarında farklılık çıkması kuvvetle muhtemel olduğunu, ödeme yapıldığı tarihteki verilere göre hesaplama yapılmasını hesaplama sonucu çıkan tutar ile ödeme tutarı arasındaki afaki bir fark olmaması halinde ve müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme ile zararı karşılanan davacının davasının karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Olay; 21/08/2011 tarihinde sürücü Sadullah’ın yönetimindeki … plakalı motosikleti ile seyir halindeyken, dava dışı sürücü Hikmet’in yönetimindeki … plakalı minibüsün sağından geçtiği sırada minibüsün sağa yönelmesi sebebiyle meydana gelen trafik kazasında motosiklette yolcu olan davacının yaralanması olayıdır.
Kusur; dava dışı minibüs sürücüsünün gerekli kontrolü yapmadan sağa yönelmesi nedeniyle kusurlu olduğuna; dava dışı motosiklet sürücüsününde minibüs sürücüsünü etkin biçimde kontrol etmeyerek sağından geçmesi sebebiyle kusurlu olduğuna işaret edip, minibüs sürücüsüne %60, diğer sürücüye %40 oranında kusur izafe eden ATK raporu anılan gerekçelerle mahkememizce de benimsenmiştir.
Maluliyet; davacının davaya konu kaza nedeniyle meydana gelen maluliyet oranı açısından ATK’dan alınan raporda davacının %3,3 oranında malul kaldığı anlaşılmıştır.
Zarar; zarar miktarının belirlenmesi teknik bilgi gerektirdiğinden bu hususta aktüer bilirkişiden rapor alınmış, denetime elverişli olan bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir.
Her ne kadar davacı 09/03/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırmış ise de, 2918 sayılı KTK’nın 109/1 fıkrası uyarınca trafik kazalarından doğan tazminat talepleri bakımından zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, aynı maddenin 2.fıkrasına göre davanın cezayı gerektiren bir eylemden doğması halinde Ceza Kanunun bu eylem için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmesi durumunda bu sürenin tazminat davaları için de geçerli olduğu, davaya konu eylem 5237 sayılı TCK’nın 89/1 fıkrası uyarınca taksirle yaralama suçuna vücut verdiğinden aynı Kanunun 66/1-5 maddeleri uyarınca bu eylem için 8 yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğü, kaza tarihinin 21/08/2011 olması karşısında davalı vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı savunmasında bulunduğu dikkate alınarak, ıslah edilen miktar bakımından talep kabul edilmemiştir.
Son olarak davaya konu sigortalı araç ticari minibüs olduğundan avans faizine hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-3.000,00 TL’nin 16/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gerekli 204,93 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 54,75 TL harcın düşümü ile 150,18 TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,75 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan, 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 5,90 TL vekalet pulu, 687,00 TL Adli Tıp Raporu fatura makbuzu ve 2.480,00 TL tebligat/posta/keşif gideri olmak üzere toplam 3.200,95 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 504,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır